[isim]

• Giysi kesimi, kesimle verilen biçim

[isim]

• Dondurma ve sütlü tatlıların konulduğu kap

[isim]

• Cam veya seramikten yapılmış, kulplu, büyük bardak

[sıfat]

• Bu bardağın alabileceği miktarda olan

• Altın, gümüş, bronz veya kristalden yapılmış, yarışma ödülü olarak verilen ayaklı kap

  Centilmenlik gösteren örnek sporculara kupalar verecekti. - Haldun Taner

• Yarışma ödülü olarak verilen herhangi bir sanat eseri

• İskambil kâğıtlarının dört grubundan benekleri kırmızı, kalp biçiminde olanı, yürek

[isim]

[eskimiş]

• Kapalı ve yalnız arkada oturulacak yeri olan, genellikle atların çektiği dört tekerlekli araba

  Araba, hususuyla kupa biçimindekiler, evin ve odanın bir divanı gibidir. - Refik Halit Karay

• İki kapılı bir tür spor otomobil

[isim]

[müzik]

• Bir şarkıyı meydana getiren ve bir nakaratla sona eren bölümlerden her biri

[isim]

[eskimiş]

• Art arda gelme

Ata Sözleri ve Deyimler

• teakup etmek

[isim]

• Piyango biçiminde düzenlenmiş çekilişlerde kesilerek kullanılan basılı parça

• Gazete ve dergilerin düzenledikleri kampanyalarda verilecek hediye karşılığı olarak biriktirilmesi gereken basılı kâğıtların her biri

[ekonomi]

• Devlet tahvili, hisse senetleri vb. değerli kâğıtların üzerinde bulunan ve belirli zamanlarda sahibine faiz veya kazanç payı olarak belirli bir gelir sağlayan kesilmiş parça

[ekonomi]

• İşveren tarafından çeşitli amaçlarda kullanılmak üzere çalışanlarına verilen para değeri olan fiş

[sıfat]

• Yalnız bir giysilik dokunmuş veya kesilmiş, üstün nitelikte (kumaş parçası)

  Kupon kumaş.

[isim]

[hayvan bilimi]

• İzmaritgillerden, ılıman denizlerde yaşayan bir balık (Boops boops)

[sıfat]

[eskimiş]

• Üzerine binilmiş olan

[isim]

• Giyside kesim

• Kesik

  Bunu yazmaktan, kupürlerini buraya yapıştırmak daha iyi. - Aka Gündüz

[sıfat]

• Çok kuru

  Ağaçlar çıplak, demir gibi kaskatı ve kupkuru. - Peyami Safa

[mecaz]

• Belirgin olmayan

  Kupkuru bir ad hem de Satılmış gibi pek amiyane bir ad. - Halit Fahri Ozansoy

Ata Sözleri ve Deyimler

• kupkuru etmek
• kupkuru kesilmek

[isim]

• Vücudun belirli noktalarına genellikle altın iğne batırılarak yapılan tedavi

[isim]

• Türkkıyması

[isim]

• Akupunktur yapan kimse

  Almadığım uyku hapı, gitmediğim akupunkturcu, medyum kalmadı. - Ayşe Kulin

[isim]

• Akupunkturcunun yaptığı iş