İçinde Ktr Bulunan Kelimeler
İçinde KTR olan 57 kelime bulunuyor. İçerisinde KTR geçen kelimeler ve kelime anlamları.
15 Harfli Kelimeler
ELEKTROBİYOLOJİ31,
14 Harfli Kelimeler
ELEKTROPOZİTİF29, ELEKTRONEGATİF25, ELEKTRODİYALİZ22, BİYOELEKTRONİK20, ELEKTRODİNAMİK18, ELEKTRİKSİZLİK18, ELEKTROMEKANİK16, ELEKTRİKLENMEK15
13 Harfli Kelimeler
HİDROELEKTRİK20, RADYOELEKTRİK18, ELEKTRİKÇİLİK16, ELEKTROSTATİK15, TERMOELEKTRİK15, ELEKTRİKLEMEK14, ELEKTRİKLENME14, ELEKTROTEKNİK14
12 Harfli Kelimeler
SPEKTROSKOPİ24, FOTOELEKTRİK20, BAŞAKTRİSLİK18, DOKTRİNCİLİK18, BİYOELEKTRİK17, ELEKTROGİTAR17, ELEKTROMOBİL17, ELEKTROKİMYA16, ELEKTROMOTOR16, ELEKTRONİKÇİ16, ELEKTROMETRE14, ELEKTRİKLEME13
11 Harfli Kelimeler
SPEKTROSKOP23, ELEKTROSKOP18,
10 Harfli Kelimeler
ELEKTROJEN20, ELEKTROFON18, ELEKTROFİL17, ELEKTROSAZ15, ELEKTROŞOK15, ELEKTROLİZ14, ELEKTRİKÇİ13, ELEKTROLİT11, ELEKTRONİK11, ELEKTRİKLİ10
9 Harfli Kelimeler
BAŞAKTRİS15, DOKTRİNCİ15
8 Harfli Kelimeler
SPEKTRUM15, ELEKTRON9, ELEKTROT9, ELEKTRİK8
7 Harfli Kelimeler
DOKTRİN10, ELEKTRO8
6 Harfli Kelimeler
OKTRUA8, AKTRİS7
AKTRİS (Kelime Kökeni: Fransızca actrice)
-
Kadın oyuncu
Matmazel, sizin mükemmel bir aktris olduğunuzu işitiyorum. - Peyami Safa
Birleşik Kelimeler: başaktris
ELEKTRİK (Kelime Kökeni: Fransızca électrique)
- Maddenin elektron, pozitron, proton vb. parçacıklarının hareketleriyle ortaya çıkan enerji türü
- Bu enerjinin gündelik hayatta kullanılan biçimi
- Bu enerjiden elde edilen aydınlanma
- Fiziğin, bu enerji ile oluşan olaylarını inceleyen kolu
-
Çarpıcılık, cazibe, canlılık
Ufak tefek ama şimdiden elektriği öbürkülerden başka, yırtıkça bir kız var içlerinde. - Haldun Taner
Ata Sözleri ve Deyimler
- elektriği kesmek
- elektriği yakmak
- elektrik almak
- elektrik vermek
Birleşik Kelimeler: elektrik anahtarı, elektrik çarpması, elektrik dinamosu, elektrik direği, elektrik düğmesi, elektrik fabrikası, elektrik feneri, elektrik fırını, elektrik fincanı, elektrik kaçağı, elektrik kaynağı, elektrik ocağı, elektrik saati, elektrik santrali, elektrik sayacı, elektrik süpürgesi, elektrik teli, elektrik üreteci, elektrik yayı, elektrik zili, durağan elektrik, pozitif elektrik
ELEKTRO
- Elektrokardiyografi
OKTRUA (Kelime Kökeni: Fransızca octroi)
- Şehre giren şeylerden alınan vergi
ELEKTRON (Kelime Kökeni: Fransızca électron)
- Bütün atomlarda bulunan negatif yüke sahip temel parçacık, pozitron karşıtı
Birleşik Kelimeler: elektron akışı, elektron demeti, elektron gazı, elektron lambası, elektron mikroskobu, serbest elektron
ELEKTROT (Kelime Kökeni: Fransızca électrode)
- Bir elektrolitin içine daldırılan, artısına anot, eksisine katot denilen iki iletken çubuktan her biri
Birleşik Kelimeler: elektrot reaksiyonu, referans elektrot, tersinir elektrot
ELEKTRİKLİ
-
Elektriği olan, elektrik enerjisiyle yüklü olan, elektrikle işleyen
Bir sinemanın elektrikli ilanı yanıp sönüyordu. - Cahit Uçuk
-
Sinirli ve gergin bir duruma gelmiş olan
Elektrikli bir ortam.
Birleşik Kelimeler: elektrikli basaç, elektrikli daktilo, elektrikli ısıtıcı, elektrikli sandalye, elektrikli süpürge, elektrikli tren, elektrikli zil
DOKTRİN (Kelime Kökeni: Fransızca doctrine)
-
Öğreti
Millî kültür bir doktrin değil, yüzlerce eserden mürekkep bir kütüphane ve müzedir. - Mehmet Kaplan
ELEKTROLİT (Kelime Kökeni: Fransızca électrolyte)
- Elektroliz işlemiyle çözülen madde
- Bir elektrolitten akım geçirildiğinde elektrotlarda meydana gelen kimyasal değişme
- Hücre içi ve dışı sıvısındaki sodyum, potasyum vb. madensel iyonlar
Birleşik Kelimeler: elektrolit dengesi
ELEKTRONİK (Kelime Kökeni: Fransızca électronique)
-
Serbest elektronların etkisiyle oluşan olayları inceleyen bilim dalı
İnsanlar Ay'a gitti. Elektronik, teknik aldı yürüdü. - Haldun Taner
- Elektron temeline dayanan, elektronla ilgili
Birleşik Kelimeler: elektronik beyin, elektronik çalgılar, elektronik imza, elektronik müzik, elektronik posta, elektronik saat, elektronik sazlar
ELEKTRİKLEME
- Elektriklemek işi
ELEKTRİKÇİ
-
Elektrik işleri yapan usta
Meğer bu mütekait zat, hapishanenin elektrikçisiymiş. - Necip Fazıl Kısakürek
ELEKTRİKLEMEK
- Üzerinde elektrik gücü bulunmayan bir iletkene, elektrikli başka bir iletkeni yaklaştırmak veya değdirmek yoluyla elektrik gücü vermek
- Etkilemek
ELEKTRİKLENME
- Elektriklenmek işi
ELEKTROTEKNİK (Kelime Kökeni: Fransızca électrotechnique)
- Elektrik tekniğine ait, elektrik tekniği ile ilgili