İçinde Koyu Bulunan Kelimeler

İçinde KOYU olan 27 kelime bulunuyor. İçerisinde KOYU geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Koyu kelimesinin anlamı nedir? Koyu ile başlayan kelimeler. Koyu ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

KOYULAŞTIRMAK22

12 Harfli Kelimeler

KOYULAŞTIRMA21

11 Harfli Kelimeler

KOYUNGÖBEĞİ34, KARAKOYUNLU16

10 Harfli Kelimeler

KOYUVERMEK21, KOYULHİSAR19, KOYUNCULUK19, KOYULAŞMAK18

9 Harfli Kelimeler

KOYUNGÖZÜ28, YÜZÜKOYUN22, KOYUVERME20, KOYUNYÜNÜ19, KOYUCULUK18, KOYULAŞMA17, KOYULTMAK14

8 Harfli Kelimeler

KOYULTMA13, KOYULMAK13

7 Harfli Kelimeler

KOPKOYU16, HALKOYU15, KOYUNCU15, KOYULMA12, KOYULUK12, KOYUNTU12

6 Harfli Kelimeler

KOYUCU14

5 Harfli Kelimeler

KOYUN9, KOYUT9

4 Harfli Kelimeler

KOYU8

KOYU

[sıfat]

  • Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı

    Koyu pekmez. Koyu süt.

  • Rengi açık olmayan, daha belirgin olan, açık karşıtı

    Oturduğu yerden Boğaziçi'nin koyu mavi gecesinde bir balıkçı kayığı kayıp gidiyordu. - Halide Edip Adıvar

[bilişim]

  • Yazı karakterinin daha belirgin olarak yazılmış biçimi

[mecaz]

  • Aşırı (davranış, düşünce vb.)

    Daha eski zamanda koyu bir Türkçe taraftarıymış. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]

  • Derin, hararetli

    Koyu bir sohbet.

Birleşik Kelimeler: koyu gri, koyu kahverengi, koyu kır, koyu kırmızı, koyu koyu, koyu lacivert, koyu mavi, koyu pembe, koyu sarı, koyu yeşil

KOYUN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Geviş getirenlerden, eti, sütü, yapağısı ve derisi için yetiştirilen evcil hayvan (Ovis aries)

[mecaz]

  • Verilen buyruklara uyan, kendi kişiliğini gösteremeyen kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • koyun can derdinde, kasap yağ derdinde
  • koyun gibi
  • koyun kaval dinler gibi dinlemek
  • koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler

Birleşik Kelimeler: koyun bakışlı, koyun baklası, koyun dede, koyun eti, koyungöbeği, koyungözü, koyun mantarı, koyunyünü, kıvırcık koyun, Asya koyunu, bozkır koyunu, merinos koyunu, yaban koyunu

[isim]

  • Kollar arası, kucak

    Ninem bizde bulunduğu zamanlar onun koynundan başka bir yerde yattığımı hiç bilmem. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Göğüsle giysi arası

    Kesesini koynunda taşır.

[mecaz]

  • Koruyucu, şefkatli çevre

    Hepimiz bu yurdun koynunda yetiştik.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • koynuna almak
  • koynuna girmek
  • koynunda yılan beslemek

Birleşik Kelimeler: koyun koyuna, koyun otu, yüzükoyun

KOYUT

[isim]

[matematik]

[mantık]

  • Ön doğru

KOYULMA

[isim]

  • Koyulmak işi

KOYULUK

[isim]

  • Koyu olma durumu

KOYUNTU

[isim]

[halk ağzında]

  • Sıkıntı, üzüntü, keder
  • Sopa, baston koymaya yarayan yer

    Köroğlu azdıkça azar ve sonunda koyuntulardan birinin arkasına dayadığı bekçi sopası gibi bastonunu alırdı. - Reşat Nuri Güntekin

KOYULTMA

[isim]

  • Koyultmak işi

KOYULMAK

[nesnesiz]

  • Koyma işine konu olmak
  • Koyulaşmak

    Gecenin koyulmuş siyahlığı içeri girmeden pencerenin ardında bizi bekliyordu. - Tarık Dursun K.

[-e]

[mecaz]

  • Girişmek, başlamak, teşebbüs etmek

    İçinde ve ara sıra homurdanan deniz özlemi, artık can evinden avaz avaz bağırmaya koyulmuştu. - Halikarnas Balıkçısı

KOYULTMAK

[-i]

  • Koyu duruma getirmek

[mecaz]

  • Bir konuşmayı tat alınır biçimde uzatmak

HALKOYU

[isim]

  • Büyük bir topluluğun türlü siyasi ve toplumsal sorunlardaki görüşünün alınması ve ona göre uygulamaya girişilmesi için yapılan oylamada halkın bildirdiği olumlu veya olumsuz oy

KOYUNCU

[isim]

  • Koyun besleyen veya alıp satan kimse

KARAKOYUNLU

[isim]

  • Iğdır iline bağlı ilçelerden biri

KOPKOYU

[sıfat]

  • Çok koyu

    Otlar kopkoyu, İstanbul kızlarının yeşil gözleri gibi derin bir renk almışlardı. - Sait Faik Abasıyanık

KOYULAŞMA

[isim]

  • Koyulaşmak işi

KOYULAŞMAK

[nesnesiz]

  • Koyu duruma gelmek, kıvamlanmak

    Sessiz oturduğu yerde soluk mavi gözleri koyulaşarak dinliyordu. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Derinleşmek, hararetlenmek, aşırı duruma gelmek