İçinde Kok Bulunan Kelimeler
İçinde KOK olan 74 kelime bulunuyor. İçerisinde KOK geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kok kelimesinin anlamı nedir? Kok ile başlayan kelimeler. Kok ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
MOLOTOFKOKTEYLİ28
13 Harfli Kelimeler
KOKOROZLANMAK20, KOKULANDIRMAK19
12 Harfli Kelimeler
KOKOREÇÇİLİK20, KOKOROZLANMA19, KOKLAŞTIRMAK18, KOKULANDIRMA18
11 Harfli Kelimeler
FİZİKOKİMYA24, KOKUŞTURMAK18, KOKOZLANMAK17, KOKLAŞTIRMA17, KOKLATILMAK14, KOKAİNOMANİ14
10 Harfli Kelimeler
STAFİLOKOK19, KOKUŞTURMA17, STREPTOKOK17, YÜKSEKOKUL17, KOKOZLANMA16, KOKLATILMA13, KOKULANMAK13
9 Harfli Kelimeler
KOKOREÇÇİ17, KOKMUŞLUK16, KOKARTSIZ15, KOKLAŞMAK14, KOKULANMA12, KOKAİNMAN11, KOKLATMAK11
8 Harfli Kelimeler
KOKLAYIŞ15, KOKOZLUK14, KOKUŞMAK14, KOKLAŞMA13, KOKAİNCİ12, KOKİMBİT12, KOKURDAN12,
7 Harfli Kelimeler
SÖMİKOK16, BANGKOK14, GONOKOK14, KOKUSUZ14, KOKOROZ13, KOKUŞMA13, KOKUŞUK13, KOKOREÇ12, KOKARCA11, KOKTEYL10, KOKUTMA10, İLKOKUL9, KOKLAMA9, KOKETRİ8
6 Harfli Kelimeler
KOKMUŞ12, KOKUCU12, KOKPİT11, KOKULU9, ROKOKO9, KOKMAK8, KOKONA8, ALAKOK7, KOKAİN7, KOKART7
5 Harfli Kelimeler
KOKUŞ10, KOKOZ10, KOKMA7, KOKOT7, KOKAK6, KOKET6
4 Harfli Kelimeler
KOKU6,
3 Harfli Kelimeler
KOK4
KOK (Kelime Kökeni: İngilizce coke)
- Maden kömürünün damıtılmasıyla elde edilen, birleşiminde kömürden çok daha az oranda uçucu madde bulunan katı yakıt, kok kömürü
Birleşik Kelimeler: kok kömürü
KOKA (Kelime Kökeni: İspanyolca coca)
- İki çeneklilerden, çiçekleri küçük ve sarımtırak, zeytine benzer meyvesi kırmızı renkte olan, yapraklarından kokain çıkarılan, en çok Peru'da yetişen bir bitki (Erytrroxylon coca)
- Bu bitkinin yapraklarından çıkarılan madde
KOKAK
-
Kötü, pis kokan
Üstleri yosunlu, içleri böcekli bu durgun, kokak sular insandaki içmek isteğini kesiyor. - Refik Halit Karay
Birleşik Kelimeler: kokak ağaç
KOKET (Kelime Kökeni: Fransızca coquette)
-
Güzel görünmeye çalışan, süse düşkün, kırıtan (kadın)
Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. - Reşat Nuri Güntekin
KOKU
-
Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu
Çöp kokusuyla beraber mutsuzluğu da artıyordu günbegün. - Elif Şafak
-
Güzel kokmak için sürülen esans
Koku sürünmek.
-
Belirti, işaret
Ortalıkta bir savaş kokusu var.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kokusu çıkmak
- kokusunu (veya koku) almak (veya duymak)
- kokusu sinmek
Birleşik Kelimeler: koku alma duyusu, koku alma organı, koku tedavisi, hoş koku, ağız kokusu, küf kokusu
ALAKOK (Kelime Kökeni: Fransızca à la coque)
-
Rafadan yumurta
Sabahleyin kendisine bir alakok ziyafeti çekecekti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
KOKAİN (Kelime Kökeni: Fransızca cocaïne)
-
Koka yapraklarından çıkarılan ve bağımlılık yapan uyuşturucu bir alkaloit
Kocası kokain alır, zati hep bu yüzden satıp savdılar. - Falih Rıfkı Atay
KOKART (Kelime Kökeni: Fransızca cocarde)
- Asker şapkalarına takılan ve rengi uluslara göre değişen işaret
- Belli bir topluluğa özgü olan işaret
KOKMA
-
Kokmak işi
Yıkanmamayı ve böylece pis pis kokmayı bile göze alırlarmış. - Salâh Birsel
KOKOT (Kelime Kökeni: Fransızca cocotte)
-
Aşüfte
Parisli kokot zilzurna sarhoş. - Necip Fazıl Kısakürek
KOKETRİ (Kelime Kökeni: Fransızca coquetterie)
-
Beğenilme merakı
Elbiseyi öyle bir hüner ve koketri ile tutardı ki en usta terzinin makasından çıkmış mantodan daha zarif olurdu. - Refik Halit Karay
- Şıklık, hoşluk
KOKMAK
-
Koku çıkarmak
Her gelişinde üzeri yabancı lavantalar kokuyor. - Hüseyin Rahmi Gürpınar
-
Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokuşmak
Bir çadıra konmuş, ağzı odunla açık tutulan bu köpek balığı kokuncaya kadar halka gösterildi. - Selçuk Erez
-
Olacağıyla ilgili belirtiler göstermek, olacağı hissedilmek
Ortalık savaş kokuyordu.
-
Kokusu gelmek
Kızartma kokmuştur, hemen biraz ye.
- Koklamak
Birleşik Kelimeler: kokar ağaç
KOKONA (Kelime Kökeni: Rumca)
- Hristiyan kadını
- Süsüne düşkün yaşlı kadın
KOKETLİK
-
Koket olma durumu
Sesi yine tatlılaşıyor, kıyafetine, tavırlarına bir koketlik geliyordu. - Reşat Nuri Güntekin
İLKOKUL
- Zorunlu öğrenim çağındaki kız ve erkek çocuklarının temel eğitim ve öğretimini sağlamak için devletçe açılan veya açılmasına izin verilen dört yıllık okul, ilk mektep, iptidai, iptidai mektep