İçinde Kke Bulunan Kelimeler
İçinde KKE olan 28 kelime bulunuyor. İçerisinde KKE geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kke ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
MÜREKKEPLENMEK22
13 Harfli Kelimeler
MÜREKKEPLENME21, MÜREKKEPLEMEK21
12 Harfli Kelimeler
MÜREKKEPLEME20
11 Harfli Kelimeler
MÜREKKEPSİZ22
10 Harfli Kelimeler
MÜREKKEPÇİ20, MÜREKKEPLİ17, SİKKELEMEK12
9 Harfli Kelimeler
IŞIKKESEN15, MÜZEKKERE15, TEVEKKELİ15, HAKKETMEK14, ŞAKKETMEK13, AKKELEBEK11, SİKKELEME11
8 Harfli Kelimeler
TEKKEKÖY16, MÜREKKEP15, MÜZEKKER14, MÜŞEKKEL14, TEVEKKEL14, HAKKETME13, ŞAKKETME12, TAKKESİZ12
7 Harfli Kelimeler
AKKEFAL13, TAKKELİ7
5 Harfli Kelimeler
SİKKE6, TAKKE5, TEKKE5
TAKKE (Kelime Kökeni: Arapça ṭāḳiye)
-
İnce kumaştan dikilmiş veya ipten örülmüş, çoğunlukla yarım küre biçiminde başlık
Yatarken beyaz gecelik entarisini giyer ve başına da küçücük gecelik takkesini geçirirmiş. - Abdülhak Şinasi Hisar
- Yarım küre biçimindeki kubbenin üst bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- takke düştü, kel göründü
TEKKE (Kelime Kökeni: Arapça tekye)
-
Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh
Hemen her ev yarı saray ve yarı tekke gibi bir şeydi. - Abdülhak Şinasi Hisar
- İşsiz güçsüz kimselerin buluşup sığındıkları yer
- Esrar içilen üstü kapalı yer
-
Hapishane
Bakıyorum, tekke sana yaramış, dedi. Ne zaman çıktın? - Tahsin Yücel
Ata Sözleri ve Deyimler
- tekkeyi bekleyen çorbayı içer
Birleşik Kelimeler: esrar tekkesi, miskinler tekkesi
SİKKE (Kelime Kökeni: Arapça sikke)
- Madenî para
- Madenî paralara vurulan damga
- Hayvanları bağlamak için yere çakılan demir veya ağaç kazık
-
Mevlevi dervişlerinin giydikleri yüksek ve tepesi düz keçe külah
Onun peşi sıra, hepsi de babamın eski müridi olan altı derviş göründü; sikkeler, tennureler, destegüller kuşanmış olarak. - Elif Şafak
TAKKELİ
- Takkesi olan
AKKELEBEK
- Hemen bütün meyve ağaçları için tomurcuk düşmanı sayılan, iri ak kanatları kalın, kara damarlı bir kelebek (Aporia crataegi)
SİKKELEME
- Sikkelemek işi
SİKKELEMEK
- Hayvanları sikkeye bağlamak
- Damgalatmak, mühürletmek
ŞAKKETME
- Şakketmek işi
TAKKESİZ
- Takkesi olmayan
ŞAKKETMEK (Kelime Kökeni: Arapça şaḳḳ + Türkçe etmek)
- Yarmak, parçalamak
HAKKETME
- Hakketmek işi
AKKEFAL
- Sazangillerden bir cins tatlı su balığı (Alburnus)
HAKKETMEK (Kelime Kökeni: Arapça ḥakk + Türkçe etmek)
- Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı veya şekil oymak
- Yazı ve şekilleri kazıyarak silmek
MÜZEKKER (Kelime Kökeni: Arapça muẕekker)
- Eril
MÜŞEKKEL (Kelime Kökeni: Arapça muşekkel)
- Biçim verilmiş
- İri, gösterişli