[sıfat]

• Kindar

[isim]

[halk ağzında]

• Tahıl yetiştirip satan kimse

[sıfat]

• İki sayısının sıra sıfatı

• Sırada önem bakımından birinciden sonra gelen

  En fazla leylak ağaçlarını seviyordum, hele biri boyuma yakın olanı, âdeta ikinci odamdı. - Emine Işınsu

• Değer ve kalitece birinciden sonra gelen

  Evde pişirip yedikleri çikolatanın kalitesi ikinci idi. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]

• Yeni, bir başka

[isim]

• Birinciden sonra gelen kimse veya nesne

  Yeni ilişkisinden son derece hoşnut ve ilk bebeğine veremediği tüm sevgiyi ikincisine vermekte kararlıydı. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

• ikinci gelmek
• ikinci plana düşmek

[sıfat]

[felsefe]

• Liberal

[isim]

• Toplumsal veya politik değişim meydana getirmek, belirli sorunlara dikkat çekmek için özel amaçlı etkinlik gerçekleştiren kimse, aktivist

[sıfat]

• Sırada önem bakımından ikinci derecede olan, tali, sekunder

  Savaş cehennemine bizzat tanık olmuş bir adam için, bu hedefin dışında her şey ikincil kalıyordu. - Ayşe Kulin

[isim]

• Kinci olma durumu

[isim]

• Ekincinin yaptığı iş

[isim]

• İkinci olma durumu

[isim]

[argo]

• Kalabalık yerlerde cepleri jiletle keserek hırsızlık yapan kimse

[isim]

[ekonomi]

• Bireyin özgürlüğünü ve ekonomik güçler arasında hür yarışmayı savunan, bireyler, sınıflar ve uluslararasındaki ekonomik ilişkilere devletin karışmamasını isteyen öğreti, liberalizm, devletçilik, toplumculuk karşıtı

[felsefe]

• Herkese vicdan, inanç, düşünce özgürlüğü tanınmasının gerekli olduğunu savunan, hür düşünüşe bağlı dünya görüşü, liberalizm

[isim]

• Toplumsal veya politik değişim meydana getirmek, belirli sorunlara dikkat çekmek için özel amaçlı etkinlik gerçekleştirme, aktivizm

[felsefe]

• İnsan hayatı ve düşüncesinde başlıca gerçekliğin etki ve eylem olduğunu öne süren öğreti ve dünya görüşü, aktivizm

[isim]

[askerlik]

• Savaşa giden eyalet askeri

[isim]

[felsefe]

• Dingincilik

[isim]

• Keskinci olma durumu