İçinde Keski Bulunan Kelimeler

İçinde KESKİ olan 11 kelime bulunuyor. İçerisinde KESKİ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Keski kelimesinin anlamı nedir? Keski ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KESKİNLEŞTİRMEK20

14 Harfli Kelimeler

KESKİNLEŞTİRME19

12 Harfli Kelimeler

KESKİNLEŞMEK17, KESKİNLETMEK14

11 Harfli Kelimeler

KESKİNLEŞME16, KESKİNCİLİK15, KESKİNLETME13

9 Harfli Kelimeler

KESKİNLİK10

8 Harfli Kelimeler

KESKİNCİ12

6 Harfli Kelimeler

KESKİN7

5 Harfli Kelimeler

KESKİ6

KESKİ

[isim]

  • Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç
  • Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak
  • Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası

KESKİN

[sıfat]

  • Çok kesici, iyi kesen

    Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[mecaz]

  • Tiz (ses)

    Bir kadın sesiydi bu. İnce ve keskin, dikkati hemen kapan ve bırakmayan bir ses. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Kırıcı, incitici

    En yakın dostlarının bile kusurlarını keskin bir dille yüzlerine vururmuş. - Haldun Taner

[mecaz]

  • Etkili, sert

    Masanın başında, güneşten yanmış yüzü, sert ve derin çizgilerle dolu, keskin bakışlı, kıranta bir adam oturuyor. - Esat Mahmut Karakurt

[mecaz]

  • Kıvrak

    Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var. - Cahit Sıtkı Tarancı

[mecaz]

  • Hassas

[mecaz]

  • Dikkatli

[argo]

  • Zampara

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keskin sirke küpüne (veya kabına) zarar
  • keskin zekâ keramete kıç attırır

Birleşik Kelimeler: keskin nişancı, gözü keskin

[isim]

  • Kırıkkale iline bağlı ilçelerden biri

KESKİNLİK

[isim]

  • Keskin olma durumu

    Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir. - Reşat Nuri Güntekin

KESKİNCİ

[isim]

[argo]

  • Kalabalık yerlerde cepleri jiletle keserek hırsızlık yapan kimse

KESKİNLETME

[isim]

  • Keskinletmek işi

KESKİNLETMEK

[-i]

  • Keskin duruma getirmek

KESKİNCİLİK

[isim]

  • Keskinci olma durumu

KESKİNLEŞME

[isim]

  • Keskinleşmek işi

KESKİNLEŞMEK

[nesnesiz]

  • Keskin duruma gelmek

KESKİNLEŞTİRME

[isim]

  • Keskinleştirmek işi

KESKİNLEŞTİRMEK

[-i]

  • Keskin duruma getirmek

    Her uzlaşma teklifi gönüllerindeki görev duygusunu kuvvetlendirmekten, keskinleştirmekten başka bir şeye yaramadı. - Tarık Buğra