İçinde Kes Bulunan Kelimeler
İçinde KES olan 157 kelime bulunuyor. İçerisinde KES geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kes kelimesinin anlamı nedir? Kes ile başlayan kelimeler. Kes ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
15 Harfli Kelimeler
KESKİNLEŞTİRMEK20
14 Harfli Kelimeler
DENİZKESTANESİ21, KESKİNLEŞTİRME19, KESİNLEŞTİRMEK19, BALIKESİRLİLİK18
13 Harfli Kelimeler
ÇAYIRMELİKESİ21, TEHLİKESİZLİK21, KESİNLEŞTİRME18, KESİNTİSİZLİK18
12 Harfli Kelimeler
YANKESİCİLİK18, KESKİNLEŞMEK17, KESTANECİLİK16, ORKESTRALAMA15, KESKİNLETMEK14
11 Harfli Kelimeler
KESYAPIŞTIR23, ORKESTRASIZ18, KESKİNLEŞME16, KESİNSİZLİK16, KESİNLEŞMEK16, KESATLAŞMAK16, BALIKESİRLİ15, KESTİRMEDEN15, KESKİNCİLİK15, KESTİRİLMEK13, KESKİNLETME13, KESEKLENMEK13
10 Harfli Kelimeler
ÖFKESİZLİK26, BOĞAZKESEN24, TEHLİKESİZ18, ORKESTRACI16, KESATLAŞMA15, KESİMCİLİK15, KESİNLEŞME15, KESİNTİSİZ15, KESTİRMECE15,
9 Harfli Kelimeler
AĞAÇKESEN20, HAREKESİZ17, IŞIKKESEN15, KESİMHANE15, YANKESİCİ15, AKÇAKESME14, HERKESLİK14, BALIKESİR13, KESTANECİ13, KESBETMEK13, KESELENİŞ13, KESENEKÇİ13, KESİCİLİK13, KESTİRMEK11, KESKENMEK11, KESELEMEK11, KESELENME11, KESELETME11, TEKESEMEK11, KESKİNLİK10
Tümünü Gör
8 Harfli Kelimeler
BAĞKESEN18, KESİMEVİ16, BAŞKESİT14, MASKESİZ14, KESİŞMEK13, KESİRSİZ13, KESİKSİZ13, KESKİNCİ12, KESTİRİŞ12,
Tümünü Gör
7 Harfli Kelimeler
ÖFKESİZ23, KESAFET14, ŞİKESİZ14, KESİŞME12, KESMECE12, KESİMCİ12, KESESİZ12, ATEŞKES11, KESİŞEN11, KESECİK11, KESİLİŞ11, LEKESİZ11, ŞİKESTE11, KESEDAR10, ÜLKESEL10, KESİNME9, KESİLME9, İLKESEL8, KESİRLİ8, KESTANE8
Tümünü Gör
6 Harfli Kelimeler
KESYAP13, HERKES11, KESİCİ10, KESMEK8, KESMİK8, KERKES7, KESELİ7, KESENE7, KESKİN7, KESRET7, KESTEL7
5 Harfli Kelimeler
KESİF12, KESİŞ9, BİKES8, KESBİ8, KESME7, KESİM7, KESİN6, KESİR6, KESİT6, KESKİ6, KESRE6, KESİK6, KESER6, KESAT6, KESEK6, KESEL6, KESEN6, NEKES6
4 Harfli Kelimeler
KESP9, KESE5
3 Harfli Kelimeler
KES4
KES
- Genellikle yakmak için kullanılan iri saman
- Ayak bileklerini de içine alan kapalı jimnastik ayakkabısı
KESE (Kelime Kökeni: Farsça kīse)
-
Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba
Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı. - Fikret Otyam
-
Bu küçük torba miktarında olan
Üç kese tütün.
-
Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap
Kur'an kesesi.
- Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, vücudu ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez
-
Bir kimsenin mal varlığı
Bu sadeleşme, vücut ve keseye daha elverişli idi. - Falih Rıfkı Atay
- Organizmanın bazı boşlukları
- Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik
- Beş yüz kuruşluk para birimi
Ata Sözleri ve Deyimler
- keseden yemek
- kesenin ağzını açmak
- kesenin dibi görünmek
- kesenize bereket
- kesesi elvermemek
- kesesine bir şey girmek
- kesesine göre
- kesesine güvenmek
- kesesini doldurmak
- keseye danış, pazarlığa sonra giriş
- keseye davranmak
Birleşik Kelimeler: kese çiçeği, kese kâğıdı, kese yoğurdu, bol keseden, döl kesesi, göz kesesi, hamam kesesi, hava kesesi, idrar kesesi, işitme kesesi, öd kesesi, reçine kesesi, safra kesesi, spor kesesi, su kesesi, yağ kesesi, yüzme kesesi
- Kısa, kestirme (yol)
KESİN
-
Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu
Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu tersine söylemek gelir içimden. - Nurullah Ataç
- Kesinlikle
Ata Sözleri ve Deyimler
- kesin olarak
Birleşik Kelimeler: kesin bilgi, kesin fiyat, kesin kayıt
KESİR (Kelime Kökeni: Arapça kesr)
-
Bir birimin bölündüğü eşit parçalardan birini veya birkaçını anlatan sayı
Yarım, üçte bir, yüzde üç birer kesirdir.
Birleşik Kelimeler: kesir ölçek, adi kesir, basit kesir, bayağı kesir, bileşik kesir, ondalık kesir
KESİT
-
Bir şey enlemesine veya boylamasına kesildiğinde ortaya çıkan yüzey
Ağacın kesiti.
- Bir toplumun bölümü, kesim
-
Ayırıcı özellikleriyle belirlenen süreç
Bu süreç, bu çok önemli yaşam kesiti bilinmez olarak kalacak. - Selim İleri
-
Bir cisim düz olarak kesildiğinde ortaya çıkan düzlemin biçimi, makta
Bir kürenin her kesiti daire biçiminde olur.
Birleşik Kelimeler: ara kesit, başkesit, öz kesit
KESKİ
- Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç
- Demir ve sac kesmek için üzerine çekiçle vurularak yürütülen keskin araç, tırnak
- Pulluk gövdesi önüne takılan ve toprağı kesip ayıran, bıçak veya disk biçiminde çelikten yapılmış pulluk parçası
KESRE (Kelime Kökeni: Arapça kesre)
- Esre
KESİK
-
Kesilmiş olan, maktu
Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi. - Halide Edip Adıvar
-
Kesilerek bozulmuş olan
Kesik süt.
- Kısa
- Çökelek
-
Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür
İçinde bir gazete kesiği var. - Falih Rıfkı Atay
-
Kesilmiş olan yer
Parmağındaki kesikler.
-
Aralıklı
Derinlerden gelen kesik düdük sesleri arasında, evimin ve çocuklarımın çığlığını yakalamak için bir hayli uğraştım. - Necip Fazıl Kısakürek
- Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)
- Parası olmayan
- Tutkun, hayran
- Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek
Birleşik Kelimeler: kesik hava, kesik kelime, kesik Kerem, kesik kesik, kesik koni, kesik piramit, kesik prizma, kulağı kesik
KESER
-
Tahta, ağaç yontmaya ve çivi çakmaya yarayan, kısa saplı, bir yanı keskin ağızlı çelik araç
Kadınlar kucaklarından bebeklerini atıp ellerine keserleri aldılar. - Lâtife Tekin
Birleşik Kelimeler: ayak keseri, el keseri, nalıncı keseri
KESAT (Kelime Kökeni: Arapça kesād)
-
Alışverişte durgunluk
Bugünlerde alışveriş de kesat. - Nabizade Nâzım
- Yokluk, kıtlık
KESEK
- Bel, çapa veya sabanın topraktan kaldırdığı iri parça
- Tezek
- Çimen yapmak için üzerindeki otuyla birlikte çıkarılmış çayır parçası
Birleşik Kelimeler: altın keseği
KESEL (Kelime Kökeni: Arapça kesel)
- Gevşeklik, tembellik
Ata Sözleri ve Deyimler
- kesel gelmek
Birleşik Kelimeler: kesel perdesi
KESEN
- Kesme işini yapan
- Bir şekli özellikle bir üçgenin kenarlarını kesen doğru
Birleşik Kelimeler: ağaçkesen, bağkesen, boğazkesen, ışıkkesen, yelkesen, yolkesen
NEKES (Kelime Kökeni: Farsça nākes)
- Cimri
KERKES (Kelime Kökeni: Arapça kerkes)
- Akbaba