[isim]

• İşaret için yapılmış çentik veya iz, kerti

[mecaz]

• Derece, radde

  Biz proje ve kontrol görevlileri hatta müteahhit, hepimiz birden tozutma kertesine vardık. - Aydın Boysan

Ata Sözleri ve Deyimler

• kertesine gelmek
• kertesine getirmek

[isim]

[hayvan bilimi]

• Bir tür deve olan teke ile iki hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesiyle elde edilen bir tür deve

[isim]

[hayvan bilimi]

• Kertenkelelerden, uzun vücutlu, sivri kuyruklu, çevik, böcekçil, küçük sürüngen hayvan (Lacertus)

  Dibinde, kıyılmış kertenkele ve yılan parçaları varmış gibi midesini bulandırmıştı. - Peyami Safa

[isim]

• Kerte kerte, azar azar ilerleme durumu, tedriç

[isim]

[denizcilik]

• Bir yerin nerede bulunduğunu pusula ile ölçme

• Balıkçıların denizde sığlıkları belirlemek için kullandıkları işaretlerin bütünü

Ata Sözleri ve Deyimler

• kerteriz almak (veya etmek)

[isim]

[hayvan bilimi]

• Kertenkele, bukalemun ve iguanaları içine alan dört ayaklı sürüngenler takımı

[isim]

• Kerterizlemek işi

[-i]

• Kerteriz almak

[mecaz]

• Amaç olarak belirlemek

  Ömrünü bu umuda kerterizlemiş kadınlar ordusunun bir neferi olarak görüyordu kendini. - Ayşe Kulin

[isim]

• Çökertebilmek işi

[-i]

• Çökertme ihtimali veya imkânı bulunmak

• Çökertmeye gücü yetmek