İçinde Kere Bulunan Kelimeler
İçinde KERE olan 23 kelime bulunuyor. İçerisinde KERE geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kere kelimesinin anlamı nedir? Kere ile başlayan kelimeler. Kere ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
13 Harfli Kelimeler
BAŞMÜZAKERECİ27,
12 Harfli Kelimeler
TEZKERECİLİK18, KERESTECİLİK16
10 Harfli Kelimeler
MÜZAKERECİ19, KERESTELİK11
9 Harfli Kelimeler
MÜZEKKERE15, TEZKERECİ15, KERESTECİ13, KERESTELİ10
8 Harfli Kelimeler
MÜZAKERE14, EPİKEREM13
7 Harfli Kelimeler
KEREVİZ16, KEREVET13, KEREVİT13, KEREMPE12, ÇEKEREK10, TEZKERE10, KERESTE8, TESKERE8
5 Harfli Kelimeler
KEREM6, KERES6
4 Harfli Kelimeler
KERE4
KERE (Kelime Kökeni: Arapça kerre)
-
Kez, yol, defa, sefer
Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! - Burhan Felek
Birleşik Kelimeler: bin kere, bir kere, kırk kere, milyon kere, otuz kere, yüz kere
KEREM (Kelime Kökeni: Arapça kerem)
- Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet
-
Bağış olarak verme, iyilik, cömertlik, eli açıklık, lütuf
Bir başka kerem beklemez artık gelecekten. - Yahya Kemal Beyatlı
Ata Sözleri ve Deyimler
- kerem buyurun (veya eyleyin)
- kerem etmek
Birleşik Kelimeler: kerem sahibi
KERES
- Büyük ve derin karavana
KERESTE (Kelime Kökeni: Farsça kerāste)
-
Tomrukların boyuna biçilmesiyle elde edilen ve marangozlukla inşaatta kullanılan nitelikli ağaç
Dağdan kestim kereste / Kuş besledim kafeste - Halk türküsü
- Ayakkabı yapımında kullanılan gereç
-
Kaba saba kimse, kalas
Gözünü oyarım vallahi kereste! - Sait Faik Abasıyanık
Birleşik Kelimeler: çarliston marka kereste, yarma kereste
TESKERE (Kelime Kökeni: Farsça deskere)
- Sedye
- Yapılarda malzeme taşımak için kullanılan, dört kollu ve iki kişinin taşıdığı tahta araç
KERESTELİ
-
İri yapılı
Keresteli adam.
ÇEKEREK
- Yozgat iline bağlı ilçelerden biri
TEZKERE (Kelime Kökeni: Arapça teẕkire)
-
Pusula(II)
Bu vaziyette en tabii çare, ona küçük bir tezkere yazmaktı. - Reşat Nuri Güntekin
-
Bir iş için izin verildiğini bildiren resmî kâğıt
Nihayet yol tezkerem yapıldı, üstüm başım düzeltildi. - Yahya Kemal Beyatlı
- Askerlik görevinin bittiğini bildiren belge
Ata Sözleri ve Deyimler
- tezkere almak
- tezkere bırakmak
- tezkeresini eline vermek
Birleşik Kelimeler: av tezkeresi, mürur tezkeresi, nüfus tezkeresi
KERESTELİK
- Kereste yapılmaya elverişli (ağaç)
KEREMPE
- Denize doğru uzanan taşlık burun
- Dağın en yüksek yeri
KERESTECİ
- Kereste satan kimse
EPİKEREM (Kelime Kökeni: Fransızca épichérème)
-
Önertilerinin biri veya her ikisi kanıtıyla birlikte ileri sürülen tasım
Çocuklar büyüklerin işine karışmaz çünkü akılları ermez; sen henüz on yaşında olduğun için çocuksun; şu hâlde benim işime karışma tasımı bir epikeremdir.
KEREVET (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Üzerine şilte serilerek yatmaya veya oturmaya yarayan, duvara bitişik, ayakları olan, tahtadan sedir
Büyükbabamı, aşağı kattaki yemek odasına bitişik, kurnalı hamamın kerevetine uzattılar. - Necip Fazıl Kısakürek
KEREVİT (Kelime Kökeni: Rumca)
- Kabuklular sınıfından, çamurlu tatlı sularda yaşayan bir eklem bacaklı, tatlısu ıstakozu, karavide (Potamobius fluviatilis)
MÜZAKERE (Kelime Kökeni: Arapça muẕākere)
-
Bir konuyla ilgili fikir alışverişinde bulunma, oylaşma
Cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı davete ve onlarla müzakere ve münakaşaya asla lüzum ve ihtiyaç görmedim. - Atatürk
- Sözlü sınav
- Etüt
Ata Sözleri ve Deyimler
- müzakere etmek
Birleşik Kelimeler: ihzar müzekkeresi