İçinde Kelem Bulunan Kelimeler

İçinde KELEM olan 22 kelime bulunuyor. İçerisinde KELEM geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kelem kelimesinin anlamı nedir? Kelem ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

HAREKELEMEK16, TENEKELEMEK12

10 Harfli Kelimeler

FİSKELEMEK18, HAREKELEME15, PARKELEMEK15, MASKELEMEK13, SİLKELEMEK12, SİKKELEMEK12, TENEKELEME11

9 Harfli Kelimeler

FİSKELEME17, PARKELEME14, ÇEKELEMEK13, MASKELEME12, SİLKELEME11, SİKKELEME11, KEKELEMEK10, LEKELEMEK10

8 Harfli Kelimeler

ÇEKELEME12, KEKELEME9, LEKELEME9

6 Harfli Kelimeler

KELEME7

5 Harfli Kelimeler

KELEM6

KELEM (Kelime Kökeni: Farsça kelem)

[isim]

[halk ağzında]

  • Lahana

Birleşik Kelimeler: etsiz kelem

KELEME

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Sürülmeden bırakılmış (tarla)
  • Bakımsız bırakılmış (bağ veya bahçe)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleme olmak

KEKELEME

[isim]

  • Kekelemek işi

LEKELEME

[isim]

  • Lekelemek işi

[mecaz]

  • Namusa dokunur bir suç yükleme, iftira etme

    Eski müdürlerini her gittikleri yerde olmadık iftiralarla lekelemeye çalışıyorlardı. - Haldun Taner

KEKELEMEK

[nesnesiz]

  • Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak ve keserek konuşmak

    İhtiyar kadın hep çapaklanan gözlerini mendiliyle kurulayarak bir iki söz daha kekeledi. - Peyami Safa

[mecaz]

  • Ne söyleyeceğini şaşırıp kelimeleri birbirine karıştırmak

    Bir şey söylemek istedim, bulamadım, kekeliyordum. - Refik Halit Karay

LEKELEMEK

[-i]

  • Bir şeyi kirletmek, bir şey üzerinde leke oluşturmak

    Kumaşı lekelemek.

[mecaz]

  • Birine, namusa dokunur bir suç yüklemek

    Durup dururken bir genci lekelemek güzel bir şey değil. - Çetin Altan

TENEKELEME

[isim]

  • Tenekelemek işi

SİLKELEME

[isim]

  • Silkelemek işi

SİKKELEME

[isim]

  • Sikkelemek işi

TENEKELEMEK

[-i]

  • Teneke kutuya doldurmak

SİLKELEMEK

[-i]

  • Üstündeki şeyleri düşürmek, kaydırmak için bir şeyi üst üste, birden silkmek

    Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu. - Memduh Şevket Esendal

  • Kuvvetle sarsmak

    Birini yakasından tutup silkelemek.

[mecaz]

  • Dövmek

[mecaz]

  • Sarsmak, etkilemek

[mecaz]

  • Yük olan, yük sayılan birinin geçim ve sorumluluğunu üstünden atmak

    Seni ben değil amma bu çeneyle galiba damadın sokağa silkeleyecek. - Reşat Nuri Güntekin

SİKKELEMEK

[-i]

[halk ağzında]

  • Hayvanları sikkeye bağlamak

[eskimiş]

  • Damgalatmak, mühürletmek

MASKELEME

[isim]

  • Maskelemek işi

    Onlar kendilerini maskelemeyi bilirler. - Necip Fazıl Kısakürek

ÇEKELEME

[isim]

  • Çekelemek işi

MASKELEMEK

[-i]

  • Görünmemesini sağlamak, maske ile örtmek
  • Gerçek görünüşünü, niteliğini saklamak
  • Gerçek duygularını gizlemek