İçinde Kele Bulunan Kelimeler

İçinde KELE olan 82 kelime bulunuyor. İçerisinde KELE geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kele kelimesinin anlamı nedir? Kele ile başlayan kelimeler. Kele ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

ÖFKELENDİRMEK28, KELEPÇELENMEK21, KERTENKELELER13

12 Harfli Kelimeler

ÖFKELENDİRME27, KELEPÇELEMEK20, KELEPÇELENME20, KELEPİRCİLİK19, DİKELEBİLMEK17

11 Harfli Kelimeler

KELEPÇELEME19, DİKELEBİLME16, HAREKELEMEK16, PARKELETMEK16, SİRKELEŞMEK16, KELERGİLLER15, MASKELENMEK14, SİRKELENMEK13, SİLKELENMEK13, TENEKELEMEK12

10 Harfli Kelimeler

ÖFKELENMEK23, KELEPÇESİZ21, FİSKELEMEK18, KELEPÇİLİK17, SİLKELEYİŞ16, HAREKELEME15, KELEPLEMEK15, PARKELEMEK15, PARKELETME15, SİRKELEŞME15, İLKELEŞMEK14, MASKELENME13, MASKELEMEK13, KELEBEKLER12, SİLKELENME12, SİLKELEMEK12, SİRKELENME12, SİKKELEMEK12, LEKELENMEK11, LEKELETMEK11
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

ÖFKELENİŞ24, ÖFKELENME22, ÇÖKELEKLİ18, FİSKELEME17, KELEPÇELİ16, KELEPİRCİ16, KEKELEYİŞ14, KELEPLEME14, PARKELEME14, ÇEKELEMEK13, İLKELEŞME13, MASKELEME12, AKKELEBEK11, SİLKELEME11, SİKKELEME11, KEKELEMEK10, LEKELETME10, LEKELENME10, LEKELEMEK10

8 Harfli Kelimeler

KELEPSER13, ÇEKELEME12, KELEŞLİK11, KEKELEME9, LEKELEME9, KELEKLİK8

7 Harfli Kelimeler

ÇÖKELEK16, KELEPÇE14, KELEPÇİ14, ÇEKELEZ13, KELEPİR11, KELEBEK9, İSKELET8

6 Harfli Kelimeler

KELE9, İSKELE7, KELEME7

5 Harfli Kelimeler

KELEP9, KELEŞ8, KELES6, KELEM6, KELER5, KELEK5

4 Harfli Kelimeler

KELE4

KELE

[isim]

[halk ağzında]

  • Boğa, tosun

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleye çekmek

KELER

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)

Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri

KELEK

[isim]

[bitki bilimi]

  • Olgunlaşmamış, ham kavun
  • Irmaklarda işleyen ve şişirilmiş tulumlar üzerine kurulan bir tür sal

[sıfat]

  • Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan

    Kelek mısır.

[sıfat]

  • Kılsız

    Kelek tulum.

[sıfat]

[argo]

  • Aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelek atmak
  • kelek yapmak

KELES

[isim]

  • Bursa iline bağlı ilçelerden biri

KELEM (Kelime Kökeni: Farsça kelem)

[isim]

[halk ağzında]

  • Lahana

Birleşik Kelimeler: etsiz kelem

İSKELE (Kelime Kökeni: İtalyanca scala)

[isim]

  • Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer

    Vapurdan indi, iskeleye çıkar çıkmaz etrafına bakındı. - Sait Faik Abasıyanık

  • Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü veya gemiye çıkmayı sağlayan merdiven

    Oturduğu yerden kalkıyor, iskele zincirine uzanan eli, iskele tabanına basan ayağı, kendini çekiyor yukarı. - Zeyyat Selimoğlu

  • Vapur uğrağı olan şehir veya kasaba
  • İçerilerde bulunan bir yerin kendine en yakın olan deniz taşıtı uğrağı veya demir yolu durağı

    Mudanya, Bursa'nın iskelesidir.

  • Yapıların dışında sıvama, boyama veya onarım için keresteden kat kat kurulan, çalışma sırasında üstüne çıkılan çatkı
  • Geminin sol yanı

[sinema]

[televizyon]

  • Işıkların yerleştirilmesi, ışıkçıların dolaşabilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskele almak

Birleşik Kelimeler: iskele alabanda, iskele babası, iskele kelepçesi, iskele kuşu, sürme iskele, ip iskelesi

KELEME

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Sürülmeden bırakılmış (tarla)
  • Bakımsız bırakılmış (bağ veya bahçe)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleme olmak

KELEKLİK

[isim]

  • Kelek olma durumu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleklik etmek

İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)

[isim]

  • İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih

    Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar

  • Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü

[mecaz]

  • Bir şeyi oluşturan temel çatı

    Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]

  • Bir eserin genel planı

    Bir romanın iskeleti.

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok zayıf

[sıfat]

[mecaz]

  • Kuru, çıplak

    Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iskelete dönmek
  • iskelet gibi
  • iskeleti çıkmak

Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti

KELEŞ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Yiğit, cesur, bahadır
  • Çok yakışıklı, çok güzel
  • Vücut yapısı gösterişsiz
  • Çirkin, kötü
  • Kel

    Kayseri Çarşısı'nın tavanını, kubbesini kökünden kazıtmış. O canım mimariyi bir keleşe döndürmüş. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleş keleş sırıtmak

KEKELEME

[isim]

  • Kekelemek işi

LEKELEME

[isim]

  • Lekelemek işi

[mecaz]

  • Namusa dokunur bir suç yükleme, iftira etme

    Eski müdürlerini her gittikleri yerde olmadık iftiralarla lekelemeye çalışıyorlardı. - Haldun Taner

KELEBEK

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Pul kanatlılardan, vücudu, kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türleri olan böceklere verilen genel ad

    Kelebek gibi uçmada ruhumuz / Barış dolu bu yıldız bahçesinde - Ahmet Muhip Dranas

[sıfat]

  • Biçim olarak bu böceklere benzeyen

    Kaymakam Bey jaketataylı, kelebek kravatlıdır. - Tarık Buğra

[hayvan bilimi]

  • Geviş getiren hayvanların karaciğerlerinde yerleşip en çok öd yollarını tıkayan bir cins asalak hayvan
  • Bu hayvanın neden olduğu hastalık

[teknik]

  • Vida, somun vb. nesnelerde kolayca çevrilmeye yarayan bölüm

Birleşik Kelimeler: kelebek camı, kelebek çiçeği, kelebek gözlük, kelebek otu, akkelebek, kuyruklu kelebek, bal kelebeği, ipek böceği kelebeği

KELECİ

[isim]

[eskimiş]

  • Öz veya kusursuz, düzgün söz

    Keleci bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz / Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz - Yunus Emre

KELEP

[isim]

[halk ağzında]

  • Büyük iplik çilesi
  • Bağlam, demet