İçinde Kaza Bulunan Kelimeler
İçinde KAZA olan 37 kelime bulunuyor. İçerisinde KAZA geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kaza kelimesinin anlamı nedir? Kaza ile başlayan kelimeler. Kaza ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
11 Harfli Kelimeler
KAZANDIRMAK18,
10 Harfli Kelimeler
KAZANCILIK18, KAZANDIRMA17, KAZANILMAK15
9 Harfli Kelimeler
KAZANÇSIZ20, KAZANDİBİ16, KAZIKAZAN16, KAZANILMA14, KAZARATAR12
8 Harfli Kelimeler
KAZAYAĞI21, KAZAZEDE16, KAZANÇLI15, KUMKAZAN13, KAZAKLIK12, KAZANMAK12, KAZASKER12
7 Harfli Kelimeler
KAZASIZ15, KAZANIŞ14, KAZANCI14, KAZAKÇA13, KAZANIM12, KAZASKA11, KAZANMA11, KAZAMAT11
6 Harfli Kelimeler
KAZAĞI17, EZKAZA12, KAZANÇ12, YAKAZA11, KAZALI10, KAZARA9, KAZAEN9, TAKAZA9
5 Harfli Kelimeler
KAZAZ11,
4 Harfli Kelimeler
KAZA7
KAZA (Kelime Kökeni: Arapça ḳażāʾ)
- İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması
-
İlçe, kaymakamlık
Muharebe, bütün yollarda, kazalarda, her yerde âdeta neşe veren bir tesir hasıl etmişti. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
- Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan yerine getirme
- Yargı
- Kadılık görevi
Ata Sözleri ve Deyimler
- kaza atlatmak
- kaza etmek
- kaza geçirmek
- kaza geliyorum demez
- kaza ile
- kazaya bırakmak
- kazaya kalmak
- kazaya rıza göstermek
- kazaya uğramak
Birleşik Kelimeler: kaza dairesi, kaza kurşunu, ferdî kaza sigortası, görünmez kaza, zincirleme kaza, iş kazası, tren kazası
KAZAK (Kelime Kökeni: Fransızca casaque)
-
Baştan geçirilerek giyilen, genellikle kollu, örme üst giysisi
Kazak ördüm ağladım / İlmek ilmek bağladım - Halk türküsü
- Jokeylerin giydiği, göz alıcı renklerde bir ceket türü
Birleşik Kelimeler: balıkçı kazağı
- Rusya'da ve İran'da ayrı bir sınıf oluşturan atlı asker
- Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı
- Kazakistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk soylu halk veya bu halktan olan kimse
- Güney Rusya'da yaşayan Slavlaşmış bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse
Birleşik Kelimeler: Kazak çömelmesi
KAZAN
-
Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap
Koca bir kazan patates kaynattık. - Aka Gündüz
-
Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun kaynatıldığı büyük derin kap
Kazan patladı.
Ata Sözleri ve Deyimler
- kazan (biri) kepçe
- kazanı kapalı kaynamak
- kazan kaldırmak (veya devirmek)
- kazan kaynamayan yerde maymun oynamaz
Birleşik Kelimeler: kazan dairesi, kazandibi, kazan kebabı, kazan taşı, banyo kazanı, boyama kazanı, buhar kazanı, cadı kazanı, çamaşır kazanı, kalorifer kazanı
KAZARA (Kelime Kökeni: Arapça ḳażāʾ + Farsça -rā)
-
Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, kazaen, ezkaza
Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi. - Sait Faik Abasıyanık
-
Rastgele, tesadüfen
Köşkün kapısından kazara postacı geçse sapsarı kesilirdi. - Ömer Seyfettin
KAZAEN (Kelime Kökeni: Arapça ḳażāʾen)
- Kazara
TAKAZA (Kelime Kökeni: Arapça taḳāżā)
-
Azarlama, başa kakma
Acaba, bütün bu söylediklerinin altında bir takaza da var mı diye iyice tartıyorum, yok gibi. - Adalet Ağaoğlu
Ata Sözleri ve Deyimler
- takaza etmek
KAZALI
- Kazaya yol açan, sakıncalı, tehlikeli
-
Kaza geçirmiş olan
Kazalı otomobil.
-
İlçesi olan
Üç kazalı bir il.
KAZASKA (Kelime Kökeni: Rusça)
- Kaynağı Kafkasya olan ve hızlı oynanan bir halk dansı
- Bu dansın müziği
KAZANMA
-
Kazanmak işi
Daha önce kazanılmış bir maharet, yeni bir maharet kazanmayı güçleştirir. - Cemil Meriç
KAZAMAT (Kelime Kökeni: Fransızca casemate)
- Obüslerden, bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper
YAKAZA (Kelime Kökeni: Arapça yaḳaẓa)
-
Uyanıklık
Hain bir hastalık onun kavi ve güzel vücudunu ve uyuşmaz bir menfaatperestlik yakazası da onun ahlaki mesleğini yendi ve yere serdi. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
KAZAZ (Kelime Kökeni: Arapça ḳazzāz)
- Ham ipeği iplik ve ibrişim durumuna getiren kimse
KAZARATAR
- Eklemli bir kol üzerinde hareket eden kepçeli bir çark veya zincirle donatılmış kazı makinesi, kazmaç, ekskavatör
KAZAKLIK
- Karısına söz geçirme, dediğini yaptırma durumu
KAZANMAK
-
Kazanç sağlamak
Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım. - Peyami Safa
-
Olumlu, iyi bir sonuç elde etmek
Böyle yazılara hiç cevap vermeyiz ve yazı çok ağırsa dava açarak çok defa kazanırız. - Burhan Felek
- Çıkmak, isabet etmek
-
Edinmek, sahip olmak
Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır. - Reşat Nuri Güntekin
-
Tutulmak, yakalanmak
Huy kazanmak.
Dert kazanmak.
-
Kendinden yana çekmek
Bu genç şairin dostluğunu kazanmak için hiçbir külfete katlanmadım. - Memduh Şevket Esendal
-
Ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak
Düşmandan yer kazanmak.
-
Yenmek, galip gelmek
İşte, kesin, muharebeyi bu manevi kudret kazanacaktır. - Ruşen Eşref Ünaydın
Ata Sözleri ve Deyimler
- kazanırsan dost kazan, düşmanı anan da doğurur
- kazanmayanın kazanı kaynamaz
Birleşik Kelimeler: kazıkazan