İçinde Kara Bulunan 8 Harfli Kelimeler

İçerisinde KARA olan 8 harfli 34 kelime bulunuyor. İçinde KARA olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kara ile başlayan 8 harfli kelimeler. kara ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KARAAĞAÇ18, KARAVİDE16, KARARGAH16, KARAİĞNE15, KARAVANA14, KARAVELA14, KARAYAZI14, KARANFİL14, KARAEVLİ14, KARATURP13, KARARSIZ13, KARACASU13, KARACAOT12, KARAÇALI12, KARAİMCE12, KARAKUŞİ12, KARAMBOL12, KARATECİ11, KARAKEÇİ11, YANIKARA11, KARAYAKA10, KARAASMA10, KARABİNA10, KARAKUTU10, KARAMSAR10, MAKARALI10, ANKARALI9, KARARTMA9, KARARMAK9, KARAKEME9, KARALAMA9, KARAMELA9, KARANLIK9, KARAKTER8

KARAKTER (Kelime Kökeni: Fransızca caractère)

[isim]

  • Ayırt edici nitelik
  • Bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen, üstün ana özellik, öz yapı, ıra, seciye

    Yıldız'ın iyi bir eğitimi, kuvvetli bir karakteri var. - Aka Gündüz

  • Bir kimsenin veya bir insan grubunun tutumu, duygulanma ve davranış biçimi

    Pek uysal, tatlı, neşeli karakterine rağmen dostum kavgacıdır. - Refik Halit Karay

  • Basımda harf türü

[edebiyat]

  • Bir eserde duygu, tutku ve düşünce yönlerinden ele alınan kimse

[felsefe]

  • Bireyin kendi kendine egemen olmasını, kendi kendisiyle uyum içinde bulunmasını, düşünüş ve hareketlerinde tutarlı, sağlam kalabilmesini sağlayan özellikler bütünü

Birleşik Kelimeler: başat karakter, başkarakter, nörotik karakter, yazı karakteri

ANKARALI

[isim]

  • Ankara ilinden olan kimse

    Ankaralılarla münasebetlerinde her zaman sıkı bir ahlak ve seviye kontrolüne tabi tutuldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

KARARTMA

[isim]

  • Karartmak işi

[askerlik]

  • Savaş durumunda düşman uçaklarından korunma amacıyla ışıkları örtme veya söndürme biçiminde alınan önlemlerin bütünü

    Karartma saati yaklaşıyordu, bir an önce evlerine varmalıydılar. - Erendiz Atasü

KARARMAK

[nesnesiz]

  • Rengi karaya dönmek, siyahlaşmak
  • Işık sönmek, kısılmak veya gücü azalmak

    Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı. - Peyami Safa

  • Ateş sönmeye yüz tutmak

[mecaz]

  • Kederlenmek, canı sıkılmak

[mecaz]

  • Niteliğini yitirmek

    Eşsiz hafızası sönüyor, sağduyusu kararıyordu. - Falih Rıfkı Atay

KARAKEME

[isim]

[bitki bilimi]

  • Domalan

KARALAMA

[isim]

  • Karalamak işi
  • El alıştırmak için çok tekrarlanarak yazılan yazı
  • Üstünde düzeltmeler yapılan, temize çekilmemiş yazı taslağı, müsvedde

    İlk şiirim olan bir türkü güftesini, Üsküp türkülerinde gördüğüm vezinle karalamaya başladım. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]

  • Leke sürme, kötülük yükleme

Birleşik Kelimeler: karalama beyti, karalama defteri

KARAMELA (Kelime Kökeni: İtalyanca caramella)

[isim]

  • Karamel

KARANLIK

[isim]

  • Işık olmama durumu

    Karanlıkta duyduğumuz çam kokularına artık yakınlaştığımız denizin rutubeti karışıyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[sıfat]

  • Işıksız

[mecaz]

  • Üzüntü, sıkıntı, perişanlık

    Demiştim ya, bütün memleketi bir yas karanlığı kaplamıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat]

[mecaz]

  • Yasalara, töreye uygun olmayan

    Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]

[mecaz]

  • Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan (durum)

    Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey. - Ahmet Ümit

[sıfat]

[mecaz]

  • Karışık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karanlığa gömülmek
  • karanlığa kalmak
  • karanlığı deşmek (veya yırtmak)
  • karanlık basmak (veya çökmek)
  • karanlık etmek
  • karanlık kesilmek
  • karanlıkta göz kırpmak

Birleşik Kelimeler: karanlık nokta, karanlık oda, alaca karanlık, yarı karanlık, zifirî karanlık, akşam karanlığı, ay karanlığı

KARAYAKA

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Doğu Karadeniz kıyı bölgesinde yetişen, uzun kuyruklu, beyaz renkli bir tür koyun

KARAASMA

[isim]

[bitki bilimi]

  • Lohusa otu

KARABİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca carabina)

[isim]

[askerlik]

  • Namlusu genellikle yivli, kısa ve hafif bir tüfek

    O devirlere ait yatağanlar, baltalar, karabinalar, paslanmamış çelikleriyle müzelerimizdedir. - Orhan Seyfi Orhon

KARAKUTU

[isim]

  • Uçaklarda pilotların konuşmalarını ve kuleden gelen mesajları alıp saklayan araç

KARAMSAR

[sıfat]

[felsefe]

  • Kötümser

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karamsar olmak

MAKARALI

[sıfat]

  • Makarası olan, makara ile çalışan

Birleşik Kelimeler: makaralı kuş

KARATECİ

[isim]

  • Karate yapan kimse