İçinde Kapan Bulunan Kelimeler

İçinde KAPAN olan 17 kelime bulunuyor. İçerisinde KAPAN geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kapan kelimesinin anlamı nedir? Kapan ile başlayan kelimeler. Kapan ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

BÖCEKKAPAN25,

DEMİRKAPAN17, KAPANIKLIK16, SAMANKAPAN16, SİNEKKAPAN15

9 Harfli Kelimeler

PİREKAPAN17, UŞAKKAPAN17

8 Harfli Kelimeler

KAPANİÇE15, KILKAPAN13, KAPANMAK13

7 Harfli Kelimeler

KAPANCI15, KAPAN15, KAPANCA14, KAPANIK12, KAPANMA12, KAPANTI12

5 Harfli Kelimeler

KAPAN9

KAPAN

[isim]

  • Bazı hayvanları yakalamak için kullanılan, hayvanın ayağının değmesiyle işleyen tuzak

[mecaz]

  • Düzen, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapana düşmek (veya girmek veya kısılmak veya koymak veya tutulmak veya yakalanmak)
  • kapana düşürmek (veya kıstırmak)
  • kapana sıkıştırmak
  • kapan kurmak

Birleşik Kelimeler: kurt kapanı, yağmur kapanı

[isim]

[eskimiş]

  • Pazara satılmak üzere gelen yiyecek maddelerinin tartıldığı resmî büyük kantar ve bu kantarın bulunduğu yer

KAPANIK

[sıfat]

  • Kapanmış
  • Sisli, bulutlu

    Bütün varlığı bu kapanık havada tıpkı bahçenin son gülleri gibiydi. - Ahmet Hamdi Tanpınar

[mecaz]

  • İç karartıcı, ruh sıkıcı

    Yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmişti. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]

  • Kaçınık

Birleşik Kelimeler: içe kapanık

KAPANMA

[isim]

  • Kapanmak işi

KAPANTI

[isim]

[dil bilgisi]

  • Patlayıcı ünsüzün oluşmasından önceki boğumlanma noktasının kapanması

KILKAPAN

[isim]

  • Kehribar

KAPANMAK

[nesnesiz]

  • Kapalı duruma gelmek

    Son basamağı aştığım zaman, babanın kapısı hızla yüzüme kapandı. - Yusuf Ziya Ortaç

[-e]

  • Dışarı ile ilişiğini kesmek

    Rahatça çalışmak istediğim zamanlar buraya kapanırım ve kimse girmesin diye bazen içeriden de kapıyı kilitlerim. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Çalışamaz, etkinliğini sürdüremez duruma getirilmek

    Manzumem çıkmadı ve Rübap kapandı. - Yusuf Ziya Ortaç

  • Son verilmek, kesilmek

    Arif sustu. Hacı Bey de üstelemedi. Söz de burada kapanmış oldu. - Memduh Şevket Esendal

[-e]

  • Yüzü, gövdesi bir yere gelecek biçimde eğilmek

    Haykırmak istedim, çıkmadı feryadım / Kapanıp toprağa, ağladım ağladım - Enis Behiç Koryürek

  • Tatile girmek

    Okullar kapandı.

  • Yara iyileşmek
  • Göz kör olmak

    Kazadan sonra bir gözü kapandı.

  • Hava bulutlanmak

KAPANCA

[isim]

  • Küçük kapan

[mecaz]

  • Düzen, hile

[isim]

[halk ağzında]

  • Tütün fidelerini örtmek için kullanılan hasır veya ottan örtü

SİNEKKAPAN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Droseragillerden, Kuzey Karolina bataklıklarında yetişen, yapraklarına konan sinekleri, böcekleri sıkıp emen bir bitki (Dionaea muscicapa)

[hayvan bilimi]

  • Böcekleri, özellikle sinekleri yakalayarak beslenen küçük ötücü kuşlar

KAPANİÇE

[isim]

[eskimiş]

  • Padişah ve yüksek rütbeli din ve devlet görevlilerinin giydiği kolsuz, geniş yakalı kürk

KAPANCI

[isim]

[eskimiş]

  • Kapanın başında bulunan görevli, tartıcı

KAPANIŞ

[isim]

  • Kapanma işi

    Yerlere serilmiş yapraklar, sonbaharın bir anne hâlinde büyük mateme kapanışını düşündürüyor. - İbrahim Alâeddin Gövsa

KAPANIKLIK

[isim]

  • Kapanık olma durumu

Birleşik Kelimeler: içe kapanıklık

SAMANKAPAN

[isim]

  • Kehribar

DEMİRKAPAN

[isim]

  • Mıknatıs

PİREKAPAN

[isim]

[bitki bilimi]

  • Pire otu