İçinde Kap Bulunan 6 Harfli Kelimeler

İçerisinde KAP olan 6 harfli 22 kelime bulunuyor. İçinde KAP olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kap ile başlayan 6 harfli kelimeler. kap ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KAPICI15, KAPSIZ15, KAPÇIK14, KAPIDA13, KAPKAÇ13, KAPSÜL13, KAPÇAK13, KAPILI12, KAPSAM12, KAPLAM11, KAPLIK11, KAPMAK11, KAPORA11, KAPRİS11, KAPALI11, KAPAMA11, MATKAP11, TEKAPU11, KAPLAN10, KAPTAN10, KAPELA10, KAPARİ10

KAPLAN

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Kedigillerden, enine siyah çizgili, koyu sarı postu olan, Asya'da yaşayan çevik ve yırtıcı hayvan (Felis tigris)

Birleşik Kelimeler: kaplan atlaması, kaplanboğan, kaplan böcek, kaplan derisi

KAPTAN (Kelime Kökeni: İtalyanca capitan)

[isim]

[denizcilik]

  • Gemi yönetimiyle ilgili en yüksek görevli

    Başkasını seçselerdi, o kaptan, ben de seve seve dalgıç ya da hava verici makineci olurdum. - Halikarnas Balıkçısı

[spor]

  • Takım oyunlarında takımı temsil eden kimse
  • Kaptan pilot
  • Yolcu otobüsü sürücüsü

[tarih]

  • Balkanlarda çete savaşı yapan milis gücünde çarpışan kimse, efe

    Yaşar Kaptan dedikleri bir sarı yılan / Kayalar kadısını durdurur divan - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: kaptanıderya, kaptan köprüsü, kaptan köşkü, kaptan paşa, kaptanpaşakuzusu, kaptan pilot, ikinci kaptan, kılavuz kaptan, uzak yol kaptanı

KAPELA (Kelime Kökeni: İtalyanca cappello)

[isim]

  • Şapka

    Serseri güruhunun başlarından düşmeyen siperli sipersiz kapelalarla... - Ahmet Rasim

KAPARİ (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Gebre otu

KAPLAM

[isim]

[mantık]

  • Bir kavramın ve o kavramı dile getiren terimin içerdiği varlıkların ve bireysel olayların bütünü, kapsam, şümul

    Bütün insanlar, hayvanlar, bitkiler canlı kavramının kaplamı içine girerler.

KAPLIK

[isim]

  • Kap kacak koymaya yarayan yer

[sıfat]

  • Defter, kitap vb.ni kaplamaya yarayan

    Kaplık kâğıt.

[sıfat]

  • Herhangi bir kap dolduracak miktarda olan

    İki kaplık aşure.

KAPMAK

[-i]

  • Birdenbire yakalayarak, çekerek almak

    Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım. - Halit Ziya Uşaklıgil

  • Isırıp parçalamak
  • Koparmak, kıstırmak

    Makine parmağını kapmış.

  • İşitir işitmez veya görür görmez bellemek ve öğrenmek

    Bir müzik parçasını kapmak.

  • Yer ayırmak, yer tutmak

[nesnesiz]

  • Bulaşmış olmak, geçmek

    Hastalık kapmak. Huy kapmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapanın elinde kalmak
  • kapıp koyuvermek

Birleşik Kelimeler: kapan kapana, kapkaç, kaptıkaçtı, böcekkapan, demirkapan, kılkapan, pirekapan, samankapan, sinekkapan, uşakkapan

KAPORA (Kelime Kökeni: İtalyanca caparra)

[isim]

[hukuk]

  • Güvenmelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapora vermek

KAPRİS (Kelime Kökeni: Fransızca caprice)

[isim]

  • Geçici, düşüncesizce, değişken istek

    Buraya ben kendi kör kaprisimle, kendi irademle geldim. - Aka Gündüz

  • Huysuzluk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapris yapmak

KAPALI

[sıfat]

  • Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı

    Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu. - Nazım Hikmet

  • Geçilmez durumda olan
  • Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri)
  • Başı örtülü (kadın)
  • Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem
  • Gizli, saklı

    Meclisler, iç tüzük hükümlerine uygun olarak kapalı oturumlar yapabilir.

  • Açık olmayan (giyecek)

    Damalı bir eteklik, açık mavi kapalı bir yün kazak giymişti. - Necati Cumalı

  • Bulutlu, karanlık (hava)

    Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

  • İçe dönük yaradılışta olan

    Ateşoğlu ile yirmi yıldır denizde yoldaşlık ederim. Ben böyle kapalı adama hiç rastlamadım. - Halikarnas Balıkçısı

[mecaz]

  • Dış çevreyle ilişki içerisinde olmayan

    Ayrıca ben, oldukça kapalı bir çevrede yetişmiştim. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapalı geçmek
  • kapalı olmak
  • kapalı yetişmek

Birleşik Kelimeler: kapalı bölge, kapalı çarşı, kapalı devre, kapalı duruşma, kapalı gişe, kapalı görüş, kapalı hava, kapalı hece, kapalı kalp ameliyatı, kapalı kutu, kapalı oturum, kapalı rejim, kapalı tohumlular, kapalı toplum, kapalı tribün, kapalı yer korkusu, kapalı yüzme havuzu, gözü kapalı, ucu kapalı, üstü kapalı

KAPAMA

[isim]

  • Kapamak işi
  • Taze soğan ve marulla pişirilmiş kuzu eti yemeği
  • Metres

[eskimiş]

  • Üst baş, giyecek takımı

Birleşik Kelimeler: kuzu kapama

MATKAP (Kelime Kökeni: Arapça mis̱ḳab)

[isim]

[teknik]

  • Tahta, maden, beton vb. sert maddeler üzerinde delik açmaya yarayan alet, delik açma aleti, delgi

TEKÂPU (Kelime Kökeni: Farsça tekāpū)

[isim]

[eskimiş]

  • Dalkavukluk etme, birinin her dediğini, her yaptığını onaylama

KAPILI

[sıfat]

  • Kapısı olan

[mecaz]

  • Özellikle resmî bir işte çalışan

KAPSAM

[isim]

  • Sınırları içine başka konuları veya anlamları alma durumu, şümul

    Yasa kapsamına giren devlet personeli.

[mantık]

  • Kaplam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapsamını genişletmek