İçinde Kana Bulunan Kelimeler
İçinde KANA olan 54 kelime bulunuyor. İçerisinde KANA geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Kana kelimesinin anlamı nedir? Kana ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
KANATLANDIRMAK18
13 Harfli Kelimeler
ÇALKANABİLMEK19, KANATLANDIRMA17
12 Harfli Kelimeler
PSİKANALİZCİ23, KANALİZASYON19, ÇALKANABİLME18, KANAATSİZLİK16, KANAATKARLIK13
11 Harfli Kelimeler
KANATSIZLAR16, KANATLANMAK12
10 Harfli Kelimeler
PSİKANALİZ18, KIZILKANAT15, KANALCIKLI15, ÇAKIRKANAT14, KANATLANIŞ14, KANARYALIK13, KANATLANMA11, KANATLILAR11
9 Harfli Kelimeler
KUŞKANADI16, KAZKANADI15, KANAATSİZ13, KANADİYEN13, KANALIYLA12, KANAYAKLI12, SARIKANAT11, ATARKANAL9, KANAATKAR9
8 Harfli Kelimeler
KANAVİÇE17, KANATSIZ13, KANALCIK12, KANATÇIK12, KANADALI11, KANALİZE11, KANAMALI10,
7 Harfli Kelimeler
KANAYIŞ13, KANATIŞ11, BUKANAK10, BAKANAK9, KANARYA9, KANAMAK8, KANASTA8, KANATLI8, KANATMA8, KANALET7, TAKANAK7
6 Harfli Kelimeler
KANAMA7, KANAAT6, KANARA6, KANATA6
5 Harfli Kelimeler
KANAL5, KANAT5
4 Harfli Kelimeler
KANA4
KANA (Kelime Kökeni: İtalyanca canna)
- Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler
KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)
-
Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu
Süveyş Kanalı.
Panama Kanalı.
-
Telefon, telgraf, radyo, televizyon vb. araçlarla iletişimi sağlayan yol, hat
Bir kanaldan ötekine geçerken aldığı yüklü transfer bedelini nasıl ödeyecekti bu kadın? - İnci Aral
- Tahtanın liflerine dik yönde açılan kırlangıç kuyruğu biçimli girinti
- İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
-
İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz
Mozambik Kanalı.
Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları
KANAT
-
Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ
Bir daldan hızla geçip gitti bir kuş kanadı / Sessizlik bir tüy gibi bir dakika sallandı / Pırıldadı bir ateş böceği sarmaşıkta - Halit Fahri Ozansoy
- Balıklarda yüzgeç
- Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey
-
Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı
Bir müddet kapı kanatlarının kenarlarını okşarcasına yokladı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
-
Yan, taraf
Perde kanadı.
-
Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri
Partinin sol kanadı.
-
Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol
Yel değirmeni kanadı.
Pervane kanadı.
- Angıç
-
Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah
Ordunun sağ kanadı.
- Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanadı altına almak
- kanat açmak
- kanat alıştırmak
- kanat çırpmak
- kanat germek
Birleşik Kelimeler: çakırkanat, kın kanat, kızılkanat, sağ kanat, sarıkanat, yelkenkanat, burun kanadı, kazkanadı, kuşkanadı, pencere kanadı
KANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat)
- Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum
-
Kanma, inanma
Sınıfını geçeceğine kanaatim yok.
-
Kanış, kanı, inanç, düşünce
Biz kanaatlerimizi açık söyleriz. - Etem İzzet Benice
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanaat etmek
- kanaat getirmek
- kanaat gibi devlet olmaz
Birleşik Kelimeler: kıt kanaat
KANARA (Kelime Kökeni: Arapça ḳinnāre)
- Kesimevi, mezbaha
KANATA (Kelime Kökeni: İtalyanca canetta)
- Ağzı geniş, tek kulplu su kabı
KANALET (Kelime Kökeni: Fransızca canalette)
- Küçük kanal
TAKANAK
- Alacak
- Borç
- İlişki
KANAMA
-
Kanamak işi, nezif
Burun kanaması, diş kırılması, ötede beride ufak tefek sıyrıklar ve şişler... - Reşat Nuri Güntekin
Birleşik Kelimeler: beyin kanaması
KANAATLİ
- Kanaatkâr
KANAMAK
- Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek
- Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek
Ata Sözleri ve Deyimler
- kanayan yara olmak
KANASTA (Kelime Kökeni: İspanyolca canasta)
- Bir tür kâğıt oyunu
KANATLI
-
Kanadı olan
Senelerden beri leylek görmüyorum. Hatta bu kanatlı yaz seyyahlarının son senelerde İstanbul'a rağbetleri az. - Ahmet Haşim
Birleşik Kelimeler: eş kanatlı
KANATMA
- Kanatmak işi
KANAATKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat + Farsça -kār)
-
Azla yetinen, elindeki ile yetinen, kanık, kanaatli, yetingen
Ama üçüncü bekçi, onlara nazaran daha genç ve daha az kanaatkâr olan, yapılan haksızlığı sineye çekemedi. - Elif Şafak