İçinde Kalın Bulunan Kelimeler

İçinde KALIN olan 12 kelime bulunuyor. İçerisinde KALIN geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kalın kelimesinin anlamı nedir? Kalın ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

KALINLAŞTIRMAK20

13 Harfli Kelimeler

KALINLAŞTIRMA19

11 Harfli Kelimeler

KALINLAŞMAK16, KALINLATMAK13

10 Harfli Kelimeler

KALINLAŞMA15, KALINLATMA12

8 Harfli Kelimeler

KALINMAK10, KALINLIK10

7 Harfli Kelimeler

KALINCA11, KALINMA9, KALINTI9

5 Harfli Kelimeler

KALIN6

KALIN

[sıfat]

  • Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı

    Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

  • Enli ve gür (kaş)
  • Yoğun, akıcılığı az olan

    Kalın bir sis tabakası.

  • Etli, dolgun

    Dudakları kalın, yüzü ergenlik içinde... - Memduh Şevket Esendal

  • Pes (ses)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalın incelene kadar ince süzülür

Birleşik Kelimeler: kalın bağırsak, kalın kafa, kalın ses, kalın ünlü, kalın yağ, ensesi kalın

[isim]

[halk ağzında]

  • Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık

    Babam senden çok mu istedi kalını? - Halk türküsü

[isim]

  • Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü

KALINMA

[isim]

  • Kalınmak işi

KALINTI

[isim]

  • Artıp kalan şey, bakiye
  • Eski çağlardan kalmış şehir veya yapı, ören, harabe

    Efes, Bergama'nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne. - Necati Cumalı

  • İz, işaret

[mecaz]

  • Bir toplum, kültür, uygarlık vb.nden artakalan şey

    Bu babacan, filozof ve hazırcevap insanlar kuşağı, tükenen bir görgü devrinin son kalıntıları gibidir. - Haldun Taner

KALINMAK

[nesnesiz]

  • Kalma işi yapılmak

    Akşama kadar orada kalınır mı?

KALINLIK

[isim]

  • Kalın olma durumu
  • Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyut

    Bu beş katlı Galata kulesi kalınlığındaki korkunç apartmanın sakinleri hep debdebe içinde yüzmüş insanlarmış. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: ensesi kalınlık

KALINCA

[sıfat]

  • Kalına yakın

    Amcam ise kıvırcık saçlı, biraz daha uzun, sağlam ve kalınca yapılı, yüz çizgileri çok güzel bir gençti. - Ayla Kutlu

KALINLATMA

[isim]

  • Kalınlatmak işi

KALINLATMAK

[-i]

  • Kalınlaştırmak

KALINLAŞMA

[isim]

  • Kalınlaşmak işi

KALINLAŞMAK

[nesnesiz]

  • Kalın duruma gelmek

    Ses Sevim'in sesi fakat kalınlaşmış, tıkanmış, yabancılaşmış bir ses. - Reşat Nuri Güntekin

KALINLAŞTIRMA

[isim]

  • Kalınlaştırmak işi

KALINLAŞTIRMAK

[-i]

  • Kalın duruma getirmek