İçinde Kaldırma Bulunan Kelimeler

İçinde KALDIRMA olan 4 kelime bulunuyor. İçerisinde KALDIRMA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kaldırma kelimesinin anlamı nedir? Kaldırma ile başlayan kelimeler. Kaldırma ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

BAŞKALDIRMAK21

11 Harfli Kelimeler

BAŞKALDIRMA20

9 Harfli Kelimeler

KALDIRMAK13

8 Harfli Kelimeler

KALDIRMA12

KALDIRMA

[isim]

  • Kaldırmak işi

    Şimdi yavaş yavaş kendimize geliyoruz ama bir damak kaldırma ameliyesine muhtacız hâlâ. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: kaldırma kolcusu

KALDIRMAK

[-i]

  • Bulunduğu yerden almak

    Örtüyü masanın üzerinden kaldır.

  • Yukarı doğru hareket ettirmek

    Gözlerini yüzüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. - Sait Faik Abasıyanık

  • Yükseltmek

    Duvarı bir metre daha kaldırmalı.

  • Ürün toplamak, taşımak

    İki tarla ötede Çetecioğlu Mustafa, bu yıl mahsulünü kaldırdığı tarlayı nadas etmekle uğraşıyordu. - Nabizade Nâzım

  • Çekmek, taşımak

    Bu araba bu yükü kaldırmaz.

  • Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek

    Meclis ... olağanüstü hâli kaldırabilir. - Anayasa

[-e]

  • Hastayı hastaneye götürmek

    Yarasının dikişleri koptu dün öğleden sonra, Fransız Hastanesine kaldırdılar. - Aka Gündüz

  • Tören yaparak ölüyü gömmek
  • Toplamak

    Anası, kardeşi ile hep beraber sofrayı kaldırdılar. - Necati Cumalı

  • Alıp başka yere götürmek
  • Uyandırmak

    Bir gece yanında mihman olduğum / Sabah oldu deyi kaldırdın beni - Halk türküsü

  • Piyasadan çekmek

    İstifçilerin piyasadan kaldırdığı mallar.

  • Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak

    Vazoyu ortadan kaldıralım, çocuğun eline geçmesin.

  • Kaçırmak
  • İyi etmek, iyileştirmek

    Bu ilaç onu yataktan kaldırdı.

  • Bir şeyden çokça satın almak
  • Tayin etmek, atamak

    Günün birinde bu müdürü başka, daha önemli bir yere kaldırdılar, buraya da bir başka müdür getirdiler. - Memduh Şevket Esendal

  • Yok etmek, ortadan silmek

    Yeryüzünden hayali kaldırın, dünya bir taş ve toprak yığınından ibaret kalır. - Orhan Seyfi Orhon

[nesnesiz]

[mecaz]

  • Uygun gelmek, yakışmak

    Bu kumaş fazla süs kaldırmaz.

[argo]

  • Çalmak, aşırmak

Birleşik Kelimeler: başkaldırmak

BAŞKALDIRMA

[isim]

  • Başkaldırı

    Tartışma, insanların ızdırap ve acıya karşı duydukları başkaldırıya dayanıyordu. - Halide Edip Adıvar

BAŞKALDIRMAK

[-e]

  • Ayaklanmak, isyan etmek

    Hiçbir şeye isyan etmez, kimseye başkaldırmazdı. - Peyami Safa

[nesnesiz]

  • İyice coşmak, kabarmak

    Başkaldırmış denizle dövüşe dövüşe boğulanı gördün mü? - Zeyyat Selimoğlu