İçinde Ka Bulunan 9 Harfli Kelimeler
İçerisinde KA olan 9 harfli 559 kelime bulunuyor. İçinde KA olan 9 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ka ile başlayan 9 harfli kelimeler. ka ile biten 9 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
KARAGÖZCÜ27,
KARANTİNA (Kelime Kökeni: İtalyanca quarantina)
-
Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belli bir bölgenin veya yerin kontrol altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi
Bandırma'ya ulaştıklarında onları tatsız bir sürpriz bekliyordu, şehirde kolera nedeniyle karantina vardı. - Cahit Uçuk
- Hastanelerde, yatacak hastaların kayıt ve kabul edildikleri yer
KANAATKÂR (Kelime Kökeni: Arapça ḳanāʿat + Farsça -kār)
-
Azla yetinen, elindeki ile yetinen, kanık, kanaatli, yetingen
Ama üçüncü bekçi, onlara nazaran daha genç ve daha az kanaatkâr olan, yapılan haksızlığı sineye çekemedi. - Elif Şafak
KARTALLAR
- Omurgalı hayvanlardan kuşlar sınıfının karinalılar bölümüne giren bir takım
KATALİTİK (Kelime Kökeni: Fransızca catalytique)
- Katalizle ilgili, kataliz niteliğinde olan
- Katalitik soba
Birleşik Kelimeler: katalitik soba
ARTAKALMA
- Artakalmak işi
ARKALANMA
- Arkalanmak durumu
ARKALAMAK
- Arkasına almak, yüklenmek
-
Bir kimseye güven vererek yardım etmek, destek olmak, korumak, müzaheret etmek
Bu roman, sanırım İş Bankasının arkaladığı ilk Tan gazetesinde tefrika edilirken üniversite öğrencisi idi. - Haldun Taner
ANTİKATOT (Kelime Kökeni: Fransızca anticathode)
- Basıncı azaltılmış bir elektrik boşalma tüpünde, katot ışınlarını durdurmak için tüp içerisinde katot karşısına yerleştirilen genellikle metal yaprak
ANTİKALIK
-
Tuhaflık
Kim bilir bu herifin geçmişinde neler neler, ne antikalıklar, ne acayiplikler, ne madrabazlıklar vardı. - Osman Cemal Kaygılı
AKKARAMAN
- Orta ve Doğu Anadolu'nun batı kesimlerinde yaygın olarak yetiştirilen, vücudu beyaz, ağız, burun, göz etrafı, kulak ve ayaklarında siyah lekeler bulunabilen, kaba karışık yapağılı, yerli bir tür koyun
KANLANMAK
-
Kan bulaşmak
Sargı kanlandı.
- Kanı çoğalmak
-
Bir organda kan birikmek
Kanlanan gözlerinden sıcak yaşlar akıyor, heyecan ve yorgunluğundan nefesi tıkanıyordu. - Ömer Seyfettin
KANTARLIK
-
Kantar ölçüsünde olan
İki kantarlık odun.
KARARLAMA
- Kararlamak işi
- Karar verilerek yapılan, tahminî
- Kararlayarak, tahminen
KARARNAME (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār + Farsça nāme)
-
Cumhurbaşkanının onayladığı hükûmet kararı
Bir sabah bir kasabada uyanırsınız o gün bir kararname imzalanır, akşama bir şehirli olursunuz. - Üstün Dökmen
-
Bakanlar Kuruluna verilen yetkilere dayanarak alınan karar
Hükûmetin çıkardığı kararnameden söz ediyorlar. - Necati Cumalı
-
Bu kararı bildiren resmî yazı
Tayin ve terfi kararnameleri.
Birleşik Kelimeler: kanun hükmünde kararname
KARARTMAK
-
Rengini karaya çevirmek, esmerleştirmek, siyahlaştırmak
Güneş tenini karartmış.
-
Karanlık duruma getirmek
Perdeler odayı kararttı.
- Işığı kısmak veya örtmek
-
Kötü bir duruma getirmek
Seyahat onu yormuş ve karartmıştı. - Peyami Safa