[edat]

• Bir şey gösterilirken veya bir şeye işaret edilirken söylenen bir söz, aha, ahacık

  İşte bu iki adam bir aralık göz göze geldiler. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

• Anlatılan bir sözün sonucuna gelindiğini gösterir

  İşte bütün manzara budur! - Ruşen Eşref Ünaydın

• Anlatılan şeye dikkat çekmek için kullanılan bir söz

  Ekmek, peynir, yumurta, marul, limon, ne bulursan al işte. - Necati Cumalı

[isim]

• İnce ince kesilip kurutulan hamur

[halk ağzında]

• Deniz yosunu

[isim]

• Bir kimsenin kız kardeşinin veya kadın hısımlarından birinin kocası

  Enişteniz olacak zat karısını çok seviyormuş. - Aka Gündüz

[isim]

• İşte ortak olanlardan her biri

[isim]

[dil bilgisi]

• İşteş fiil

[sıfat]

• Erişte yapmaya yarayan

  Eriştelik un.

[isim]

[coğrafya]

• Kıyılarda deniz yosunlarının hareketi engelleyecek biçimde çok olduğu yer

[isim]

[halk ağzında]

• Tuzla terbiye edilmiş yeşilzeytin

[isim]

• İşteş olma durumu

[isim]

[eskimiş]

[din bilgisi]

• Melek

[isim]

• Fişteklemek işi, fıştaklama

[-i]

• Sinsice destekleyip kışkırtmak, fıştaklamak

  Arkasında birileri var gibi, basından birileri sanırım, sürekli fiştekliyorlar herifi. - Tahsin Yücel