İçinde İş Bulunan 5 Harfli Kelimeler

İçerisinde İŞ olan 5 harfli 88 kelime bulunuyor. İçinde İŞ olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İş ile başlayan 5 harfli kelimeler. iş ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

FAHİŞ18, GEVİŞ18, DEĞİŞ17, İĞDİŞ17, GEÇİŞ15, GEZİŞ15, HAŞİŞ15, MAFİŞ15, MAVİŞ15, SEVİŞ15, CUŞİŞ15, AFİŞE14, ÇİZİŞ14, FİŞEK14, FİŞ14, FİŞKA14, FİNİŞ14, FETİŞ14, GİDİŞ14, GİYİŞ14, İŞLEV14, REVİŞ14, VERİŞ14, VİŞNE14, BİÇİŞ13, BEZİŞ13, DİZİŞ13, DİŞÇİ13, HAMİŞ13, PİŞME13, PİŞİM13, ÇEMİŞ12, DEYİŞ12, GİRİŞ12, GELİŞ12, GENİŞ12, GERİŞ12, İŞGAL12, İŞSİZ12, İŞTAH12, PİŞEK12, PİŞİK12, PİŞ12, SEZİŞ12, SEÇİŞ12, ŞİŞME12, ŞİŞKO12, TEPİŞ12, YİYİŞ12, ÇİRİŞ11, ÇİŞİK11, ÇEKİŞ11, ERCİŞ11, İŞTEŞ11, KEŞİŞ11, ŞİŞ11, ŞİŞİK11, ŞİŞEK11, YEMİŞ11, BİTİŞ10, BİŞEK10, BİNİŞ10, BİLİŞ10, DİŞ10, DİŞİL10, DİLİŞ10, DİKİŞ10, DİNİŞ10, İŞYAR10, ERMİŞ9, İŞEME9, İŞLEM9, İŞMAR9, KESİŞ9, SİNİŞ9, SİLİŞ9, SERİŞ9, SEKİŞ9, İŞKİL8, İŞLEK8, İŞLİK8, İŞRET8, İŞKAL8, KLİŞE8, KİRİŞ8, KİNİŞ8, KANİŞ8, NİŞAN8

İŞKİL (Kelime Kökeni: Arapça işkāl'den)

[isim]

  • Kuruntu

İŞLEK

[sıfat]

  • Çok işleyen, canlı, hareketli

    İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Özenmeden, çabuk yazıldığı hâlde okunaklı ve güzel olan (yazı)

    İşlek, açık bir yazı. Bir kadın elinden çıkma. - Tarık Dursun K.

Birleşik Kelimeler: işlek ek

İŞLİK

[isim]

  • Atölye

    İşliğin karanlık köşelerinde babasının yüzlerce hayali vardı. - Reşat Enis

[halk ağzında]

  • Gömlek

    Tulumbaya yaklaştı, işliğinin yakasını açtı, kollarını sıvadı. - Samim Kocagöz

İŞRET (Kelime Kökeni: Arapça ʿişret)

[isim]

[eskimiş]

  • İçki içme

    İşret meclisi.

İŞKÂL (Kelime Kökeni: Arapça işkāl)

[isim]

[eskimiş]

  • Güçleştirme, zorlaştırma, çetinleştirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • işkâl etmek

KLİŞE (Kelime Kökeni: Fransızca cliché)

[isim]

  • Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, şekil, yazı çıkarılmış metal levha

    Klişecilik sanatını usta bir klişeci kadar bildiği hatta kendisi de klişe yaptığı için, siyah ve beyazın tonlarını son derece hünerle kaynaştırır. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]

[mecaz]

  • Basmakalıp (söz, görüş vb.)

    Söylediği sözün klişe olduğunu, bir yazarın klişelerle yazmamak zorunda olduğunu kabul etmez o. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: klişehane, dişi klişe

KİRİŞ

[isim]

  • Bazı telli müzik araçlarında kullanılan, hayvan bağırsaklarından yapılan tel
  • Ok atılan yayın iki ucu arasındaki esnek bağ

[anatomi]

  • Kasların uçlarında bulunan, kasları kemiklere ve başka organlara bağlayan beyazımsı kordon, tendon

[matematik]

  • Bir eğrinin iki noktasını birleştiren doğru parçası

[mimarlık]

  • Yapılarda dört köşe kalın keresteden, demirden veya betonarmeden yapılmış yatay destek parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kirişi kırmak

Birleşik Kelimeler: kirişhane, Aşil kirişi, çatı kirişi, ses kirişleri, kulağı kirişte

KİNİŞ

[isim]

  • Marangozlukta tahta üzerine boydan boya açılan, kesiti kare veya dikdörtgen biçiminde kanal

KANİŞ (Kelime Kökeni: Fransızca caniche)

[isim]

[hayvan bilimi]

  • Uzun, kıvırcık tüylü bir cins köpek

    Köpek siyah beyaz karışık uzun tüylü bir kaniş, kedi kaplan postlu, yeşil gözlü bir tekir. - Ömer Seyfettin

NİŞAN (Kelime Kökeni: Farsça nişān)

[isim]

  • İşaret, iz, belirti, alamet
  • Nişanlanma sırasında yapılan tören

    Bizi nişana çağırdılar.

  • Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma

    Nişanı bozmuşlar.

  • Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef
  • Hedefi vurmak için silah, ok vb.ne gerekli doğrultuyu verme
  • Devlet nişanı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nişan almak
  • nişanı (veya nişanını) atmak (veya bozmak)
  • nişan koymak
  • nişan takmak
  • nişan yapmak

Birleşik Kelimeler: nişan halkası, nişan yüzüğü, ağız nişanı, devlet nişanı

ERMİŞ

[isim]

[din bilgisi]

  • Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli

    Anadolu ermişlerinin hikâyesini de kendine özgü üslubuyla anlatmıştır. - Nezihe Araz

İŞEME

[isim]

  • İşemek işi

Birleşik Kelimeler: albümin işeme

İŞLEM

[isim]

  • Bir işi sonuçlandırmak için yapılan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat
  • Bir amaca ulaşmak için tutulan yol, prosedür

[ekonomi]

  • Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi

[kimya]

  • Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele

[kimya]

  • Ham veya ara malları ve maddeleri fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, muamele

[matematik]

  • Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak birbiri üzerine etkilendirme yöntemi

    Her işlem yeni bir sayı bulmaya varır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • işleme koymak
  • işlem görmek

Birleşik Kelimeler: işlem hacmi, aritmetik işlem, bilgi işlem, dört işlem, ısıl işlem, veri işlem, borsa işlemi, çıkış işlemi, döviz işlemi, giriş işlemi

İŞMAR (Kelime Kökeni: Ermenice)

[isim]

[halk ağzında]

  • El, göz veya baş ile yapılan işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • işmar etmek (veya geçmek)

KESİŞ

[isim]

  • Kesme işi