İçinde İskele Bulunan Kelimeler
İçinde İSKELE olan 4 kelime bulunuyor. İçerisinde İSKELE geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İskele kelimesinin anlamı nedir? İskele ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
10 Harfli Kelimeler
FİSKELEMEK18
9 Harfli Kelimeler
FİSKELEME17
7 Harfli Kelimeler
İSKELET8
6 Harfli Kelimeler
İSKELE7
İSKELE (Kelime Kökeni: İtalyanca scala)
-
Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer
Vapurdan indi, iskeleye çıkar çıkmaz etrafına bakındı. - Sait Faik Abasıyanık
-
Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü veya gemiye çıkmayı sağlayan merdiven
Oturduğu yerden kalkıyor, iskele zincirine uzanan eli, iskele tabanına basan ayağı, kendini çekiyor yukarı. - Zeyyat Selimoğlu
- Vapur uğrağı olan şehir veya kasaba
-
İçerilerde bulunan bir yerin kendine en yakın olan deniz taşıtı uğrağı veya demir yolu durağı
Mudanya, Bursa'nın iskelesidir.
- Yapıların dışında sıvama, boyama veya onarım için keresteden kat kat kurulan, çalışma sırasında üstüne çıkılan çatkı
- Geminin sol yanı
- Işıkların yerleştirilmesi, ışıkçıların dolaşabilmesi için stüdyolarda tavana yakın yerde duvarı çepeçevre saran çıkıntı
Ata Sözleri ve Deyimler
- iskele almak
Birleşik Kelimeler: iskele alabanda, iskele babası, iskele kelepçesi, iskele kuşu, sürme iskele, ip iskelesi
İSKELET (Kelime Kökeni: Fransızca squelette)
-
İnsan ve hayvan bedeninin kemik çatısı, teşrih
Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha açık olarak meydana çıkıyordu. - Halide Edip Adıvar
- Yumuşak bölümleri dökülmüş, ölü bir vücudun kemiklerinin bütünü
-
Bir şeyi oluşturan temel çatı
Yanımızdaki genç, yolun ötesinde bir bina iskeleti gösterdi. - Falih Rıfkı Atay
-
Bir eserin genel planı
Bir romanın iskeleti.
- Çok zayıf
-
Kuru, çıplak
Yürüdük, yürüdük, yaprakları düşmüş iskelet bir ormanın içine geldik. - Ömer Seyfettin
Ata Sözleri ve Deyimler
- iskelete dönmek
- iskelet gibi
- iskeleti çıkmak
Birleşik Kelimeler: iskelet mobilya, gemi iskeleti
FİSKELEME
- Fiskelemek işi
FİSKELEMEK
- Fiske vurmak
- Hafifçe sitem etmek