[isim]

• Kiralamak işi

[ekonomi]

• Bir taşınır veya taşınmazın kullanım hakkının belli bir süre için ve belli bir kira karşılığında kiracıya verilmesi

[ekonomi]

• Anlaşmaya göre kira süresinin bitiminde mülkiyetin kiracıda bırakılabilmesi durumu

[isim]

• Kusurlar, suçlar

  İnsan gene kendi taksiratı yüzünden normal ömrünü yaşayamaz oldu. - Burhan Felek

[isim]

• Deniz kuvvetlerinde, kara kuvvetlerindeki orgeneralin dengi olan en yüksek rütbeli amiral

[isim]

[denizcilik]

• Geminin rüzgârüstüne veya rüzgâraltına dönmesi için yelkenlerin bazısını gevşetme, bazısını germe işlemi

• Makaraları birbirine kavuşan bir palangayı açıp uzatma işi

[isim]

• Kiraz ağaçları çok olan yer, kiraz bahçesi

[isim]

[eskimiş]

• Sarhoş eden şeyler, alkollü içkiler

[isim]

[eskimiş]

• Resmî bir daire tarafından yazılan yazılar ve mektuplar

[sıfat]

[eskimiş]

• Becerikli

  Herhâlde gayet gizli ve mahirane bir tahkikata ihtiyaç vardı. - Reşat Nuri Güntekin

[isim]

• Genellikle bira içilen, aynı zamanda çabuk hazırlanan bazı sıcak veya soğuk yemeklerin de yenildiği yer

  Dün akşam Reha Bey bana oturduğumuz birahanede muharrir Ahmet Rasim Bey'i de tanıttı. - Osman Cemal Kaygılı

[sıfat]

[eskimiş]

• Fakir gibi, fakire uygun düşen

  Renksiz, fakirane bir hayat, cazibesiz ve yabancı bir erkek. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

[ruh bilimi]

[felsefe]

• İstençsiz

  O, artık bu adamın elinde iradesiz, cansız bir şey gibiydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

[eskimiş]

• Aydınlatma

[zarf]

• Az sonra

[isim]

• Eski Yunanların Dionysos şerefine okudukları tören şarkısı

• Lirik şiir

[sıfat]

• Her şeye karşı çıkan, muteriz