[isim]

• İmlemek işi, ima

  Bir eleştirmenin birkaç tümceyi, bir iki imlemeyi saymazsak kırk yılda yazılmış bir yazısı var. - Nezihe Meriç

[-i]

• İm koymak, imle göstermek

• Dolayısıyla anlatmak, ima etmek

  Bu tür kısaltmalar, adları geçenlerin, yakından tanıdığımız kişiler olduğunu imler. - Tomris Uyar

[isim]

• Mimlemek işi

[isim]

• Yapıların sıcaklık, nem ve temizliğini sağlamaya, gerekli hava akımını gerçekleştirmeye ilişkin işlem

[-i]

• Birini, hoşa gitmeyen veya iyi olmayan bir davranışı dolayısıyla hakkında iyi düşünülmeyenler arasına koymak

  Kışkırtıcıları, elebaşıları mimleyelim, sonra tek tek haklarından geliriz, dedi. - Necati Cumalı

[isim]

• Resimlemek işi

• Resimlerle süsleme, illüstrasyon

• Kitap içindeki bir yazıyı açıklayan veya süsleyen resim, illüstrasyon

[isim]

• Çimlemek işi

[-i]

• Bir yazının konusu ile ilgili resimleri o yazının uygun yerine koymak

• Herhangi bir konuyu resimlerle anlatmak

  Yazar, kitabını resimledi.

[isim]

• Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma, tasvir

[isim]

• Dilimlemek işi

[-i]

• Çim ekmek

  O koca alanı biz kendi elimizle temizledik, düzelttik, çimledik, suladık. - Memduh Şevket Esendal

[-i]

• Bir nesnenin, kendine özgü niteliklerini tam ve açık bir biçimde söz veya yazı ile anlatmak, tasvir etmek

  Şair, bu kayığı bize şöyle betimleyecektir. - Salâh Birsel

• Göz önünde canlandırmak

[-i]

• Dilimlere ayırmak, dilim dilim etmek

[isim]

• Çekimlemek işi

[sıfat]

• Tasvirî