İçinde İm Bulunan 5 Harfli Kelimeler
İçerisinde İM olan 5 harfli 128 kelime bulunuyor. İçinde İM olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "İm ile başlayan 5 harfli kelimeler. im ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
FEHİM16,
ANİME (Kelime Kökeni: Fransızca animé)
- Japon çizgi romanı mangaların televizyon, sinema vb. için filmleştirilmiş biçimi
ERİME
-
Erimek işi
Dışarıda karlar erimeye başlamış. - Ahmet Ümit
Birleşik Kelimeler: aşırı erime, kemik erimesi
İMREN
- Görülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği, gıpta
İMLİK
- Kitap sayfaları arasına konulan ve okunan yeri belirlemekte kullanılan ince, uzun karton parçası
İMALE (Kelime Kökeni: Arapça imāle)
- Bir tarafa yatırma, eğme
- Aruz vezninde kısa okunması gereken heceyi ölçüye uydurmak için uzun okuma, zihaf karşıtı
Ata Sözleri ve Deyimler
- imale etmek
- imale yapmak
İMKÂN (Kelime Kökeni: Arapça imkān)
-
Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak
Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır? - Hüseyin Cahit Yalçın
Ata Sözleri ve Deyimler
- imkânı yok
- imkân vermek
İMLEK
- Bir kurum veya kuruluşun kendine seçtiği, bazı ticaret eşyası üzerine konulan, o eşyayı üreten veya satanı tanıtan resim, harf vb. özel işaret, logo
İKLİM (Kelime Kökeni: Arapça iḳlīm)
-
Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava
İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. - Cemil Meriç
-
Ülke, diyar
Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek
Birleşik Kelimeler: iklim bilimi, ekvatoral iklim, karasal iklim, tropikal iklim, Akdeniz iklimi, çöl iklimi, dağ iklimi, deniz iklimi, kara iklimi, kutup iklimi, muson iklimi, okyanus iklimi, step iklimi, tundra iklimi
KLİMA (Kelime Kökeni: Fransızca climat)
- Soğuk veya sıcak hava vererek kapalı bir yerin havasını değiştiren elektrikli araç, iklimleme cihazı
KİLİM (Kelime Kökeni: Farsça gilīm)
-
Döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın, kıl veya yün dokuma
Dikmen Yıldızı'nın gözleri yerdeki kırmızı sarı çubuklu kilime takıldı. - Aka Gündüz
Birleşik Kelimeler: kız kilimi, yol kilimi
KAİME (Kelime Kökeni: Arapça ḳāʾime)
-
Buyruk, resmî kâğıt, ferman
Mezat kaimesi.
-
Kâğıt para, kâğıt lira, kayme
Atıf Bey cüzdanından çıkardığı bir reçeteyle bir beş liralık kaimeyi uzatarak... - Hüseyin Rahmi Gürpınar
KERİM (Kelime Kökeni: Arapça kerīm)
- Soylu
- Eli açık, cömert
- Allah'ın adlarından biri
LİMİT (Kelime Kökeni: Fransızca limite)
- Sınır
Birleşik Kelimeler: kredi limiti
LİMAN (Kelime Kökeni: Rumca)
-
Gemilerin barınmalarına, yük alıp boşaltmalarına, yolcu indirip bindirmelerine yarayan doğal veya yapay sığınak
Hayatını anlatacağımız adam Çin limanlarından birinde yaşamıştı. - Nazım Hikmet
Birleşik Kelimeler: liman cüzdanı, liman reisi, açık liman, sütliman, yatak liman, havalimanı, ticaret limanı, yat limanı
NİMET (Kelime Kökeni: Arapça niʿmet)
-
İyilik, lütuf, ihsan
Başımızdan gitmesi, ekşi suratından kurtulmamız da bir nimetti. - Sermet Muhtar Alus
-
Yaşamak için gerekli her şey
Desem ki sen benim için hava kadar lazım / Ekmek kadar mübarek / Su gibi aziz bir şeysin / Nimetsin, nimettensin - Cahit Sıtkı Tarancı
- Yiyecek içecek, özellikle ekmek
-
Yararlanılan imkân
Evinizin iş yerinize bu kadar yakın oluşu nimet.
Ata Sözleri ve Deyimler
- nimet bilmek
- nimet hakkı (için)
- nimeti ayağıyla tepmek
Birleşik Kelimeler: velinimet, dünya nimeti, eli nimetli