[isim]

• İyilik etme, iyi davranma

• Bağışlama, bağışta bulunma

• Bağışlanan şey, kayra, lütuf, inayet, atıfet

  Bu paşanın parmaklarını yakan ilk ihsan kesesi oldu. - Halide Edip Adıvar

• Karşılık beklemeden yapılan yardım, iyilik

Ata Sözleri ve Deyimler

• ihsan etmek (veya buyurmak)

[isim]

[eskimiş]

• Üstü kapalı anlatma, sezdirme, ima

[fizyoloji]

• Duyum

Ata Sözleri ve Deyimler

• ihsas etmek

[sıfat]

• Tarihe dair, tarihle ilgili, tarihî

  Bir ülkenin tarihsel varlığı, onun sahip olduğu ölçülemez bir değerler kalıtımıdır. - Melih Cevdet Anday

[isim]

[eskimiş]

• Elde etme

• Üretim

  Eskiden İstanbul istihlak ile yaşarken şimdi istihsalle yaşamak mecburiyetindedir. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

• istihsal etmek

[isim]

• Afyonkarahisar iline bağlı ilçelerden biri

[sıfat]

• Talihi ters olan, talihi kötü olan, şanssız, bahtsız (kimse)

  Alın yazısı bu masum ve talihsizi idama mahkûm etmişti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[sıfat]

• Tarihi yazılmamış, yazıldığı gün, ay veya yıl belirtilmemiş, günsüz

• Uzun bir geçmişi olmayan

[isim]

• Talihsiz olma durumu, şanssızlık, bahtsızlık

  Hayatımızda çok defa talih veya talihsizlikler tesadüflerin eseridir. - Refik Halit Karay

[sıfat]

• Uyarılmamış, hatırlatılmamış, tembih edilmemiş

[isim]

• Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

[eskimiş]

• Padişah tarafından yeteneği veya başarısı dolayısıyla birine verilen görev, rütbe, ödül