[isim]

• Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika

• Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma

  Bu sütte hile var.

Ata Sözleri ve Deyimler

• hile hurda bilmemek
• hile ile iş gören mihnet ile can verir
• hilesi hurdası yok
• hile yapmak

[sıfat]

• Hilesi olan, içine hile karışmış, hile ile yapılmış

  Verdiği sözü tutar, itibarı yerinde / Ne kibar tavrı vardır hileli işlerinde! - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]

• Hileci

  Münafık, hilekâr, mürai bir adam olarak şöhret almışsınız. - Ercüment Ekrem Talu

[zarf]

• İçeriden, içten

[sıfat]

• Hile yapan, hile karıştıran, hilebaz, hilekâr, dolmacı

[isim]

• Hilecilik, dolandırıcılık

  Bir zamanlar belediye okka ile alışverişi usul koymuş ki kile hilekârlığının önüne geçilsin! - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]

• Hile yapmayan, düzen bilmeyen (kimse)

• Hilesi olmayan, içine hile karışmamış

[isim]

• Hileci olma durumu, hilebazlık, hilekârlık

[sıfat]

[eskimiş]

• Hileci

[isim]

• Hilesiz olma durumu

[isim]

• Sahileşmek işi

[nesnesiz]

• Gerçek bir durum almak, gerçekleşmek

[isim]

• Yüzeyselleştirme

[isim]

[eskimiş]

• Çözümü güç bir hukuki sorunu hukuk kurallarını zedelemeden çözümleme

[nesnesiz]

• Yüzeyselleşmek