[zarf]

• Hiçbiri dışta tutulmamak veya eksik olmamak üzere, bütün, tüm olarak

• Sürekli olarak, her zaman, daima

  Hep böyle canına yandığımın, hep geç kalırım, hep treni kaçırırım. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

• hep bir ağız olmak

[zarf]

[halk ağzında]

• Tamamıyla, büsbütün

[zamir]

• Bütünü, tamamı, tümü, cümlesi

  Mücrim onlarmış gibi, baktım, hepsi hüzünde / Çocuk utangaçlığı var hepsinin yüzünde - Faruk Nafiz Çamlıbel

[isim]

[tıp]

• Sarılık

[isim]

• Zarla oynanan oyunlarda zarların tek benekli yönlerinin üste gelmesi

[sıfat]

• Hem hayvansal hem bitkisel besinlerle beslenen

[isim]

[din bilgisi]

• Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri

  Anasının hatırasına bu derin hürmet, ömrünün sonlarına doğru, babamda âdeta bir mezhep hâlini almıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]

• Anlayış, görüş

[eskimiş]

• Öğreti

[isim]

• Mezhep yanlısı olan kimse

[isim]

• Mezhepçi olma durumu

[sıfat]

[eskimiş]

• Altın suyuna batırılmış olan

• Yaldızla süslenmiş, yaldızlanmış

[isim]

[tıp]

• Karaciğerin anatomisini, fizyolojisini ve hastalıklarını inceleyen bilim dalı

[sıfat]

[tıp]

• Hepatoloji ile ilgili