İçinde Hen Bulunan Kelimeler

İçinde HEN olan 38 kelime bulunuyor. İçerisinde HEN geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hen ile başlayan kelimeler. Hen ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

BAŞMÜHENDİSLİK29, CEHENNEMLEŞMEK26, AHENKLEŞTİRMEK22

13 Harfli Kelimeler

CEHENNEMLEŞME25, AHENKLEŞTİRME21

12 Harfli Kelimeler

MÜTEVECCİHEN31, MÜHENDİSHANE26, HENTBOLCULUK24

11 Harfli Kelimeler

BAŞMÜHENDİS26, MÜHENDİSLİK21, AHENKSİZLİK19, CEHENNEMLİK19

10 Harfli Kelimeler

MÜREFFEHEN29, SİLAHENDAZ20, AHENKLİLİK14

9 Harfli Kelimeler

HENTBOLCU20, CEHENNEMİ17

8 Harfli Kelimeler

HENDİS18, AHENKSİZ16, CEHENNEM16, TERCİHEN15, TELMİHEN13, AHENKTAR12

7 Harfli Kelimeler

ŞİFAHEN20, VİCAHEN20, HENGAME16, HENDESE14, HENDESİ14, HENTBOL14, KOHENİT12, AHENKLİ11

6 Harfli Kelimeler

HENGAM15, HENDEK12, MİHENK11, KERHEN10

5 Harfli Kelimeler

HENÜZ14, RUHEN10, AHENK9

AHENK (Kelime Kökeni: Farsça āheng)

[isim]

  • Uyum

    Sesi alaylı bir ahenkle kadının kulaklarına çarptı. - Mithat Cemal Kuntay

[mecaz]

  • Uzlaşma

    Biz bu işin içine girmeyelim. Ahengi bozarız. - Haldun Taner

[eskimiş]

  • Ezgi

    Tamtamların yeni ahengiyle raks başladı. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ahengi bozulmak
  • ahenk almak
  • ahenk kurmak
  • ahenk sağlamak
  • ahenk vermek
  • ahenk yapmak

Birleşik Kelimeler: ahenk kaidesi, ahenk tahtası

KERHEN (Kelime Kökeni: Arapça kerhen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Tiksinerek, iğrenerek
  • İstemeyerek, istemeye istemeye, gönülsüz olarak

RUHEN (Kelime Kökeni: Arapça rūḥen)

[zarf]

  • Ruh bakımından, ruhça

AHENKLİ

[sıfat]

  • Uyumlu, düzenli

    Zaman oldu en renkli, en ahenkli şekillerin peşinde koştum. - Nazım Hikmet

  • Eğlenceli

MİHENK (Kelime Kökeni: Arapça miḥekk)

[isim]

[mineraloji]

  • Mihenk taşı

[mecaz]

  • Birinin değerini, ahlakını anlamaya yarayan ölçüt

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mihenge vurmak

Birleşik Kelimeler: mihenk taşı

AHENKTAR (Kelime Kökeni: Farsça āhengdār)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ahenkli

KOHENİT (Kelime Kökeni: Fransızca cohénite)

[isim]

[mineraloji]

  • Gök taşlarında bulunan demir, nikel ve kobalt karbür

HENDEK (Kelime Kökeni: Arapça ḫandaḳ)

[isim]

  • Geçmeye engel olacak biçimde uzunlamasına kazılmış derin çukur

    Bir hendekten çıkıp öbürüne giriyor, bir çukurdan kurtulup bir başkasına dalıyordu. - Orhan Veli Kanık

Birleşik Kelimeler: çöküntü hendeği

[isim]

  • Sakarya iline bağlı ilçelerden biri

TELMİHEN (Kelime Kökeni: Arapça telmīḥen)

[zarf]

[eskimiş]

  • Telmih yoluyla, ima ederek

AHENKLİLİK

[isim]

  • Ahenkli olma durumu, uyumluluk

HENDESE (Kelime Kökeni: Arapça hendese)

[isim]

[eskimiş]

  • Geometri

HENDESİ (Kelime Kökeni: Arapça hendesī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Geometrik

HENTBOL (Kelime Kökeni: İngilizce handball)

[isim]

[spor]

  • El topu

HENÜZ (Kelime Kökeni: Farsça henūz)

[zarf]

  • Az önce, daha şimdi, yeni

    Memleketten henüz dönmüş, avlunun duvar dibinden yine mutfağa doğru yürüyordum. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Daha, hâlâ

    Henüz, yüreğimin bir yanı da söylenememiş, dışa atılamamış acılıklarla dolu. - Adalet Ağaoğlu

TERCİHEN (Kelime Kökeni: Arapça tercīḥen)

[zarf]

  • Yeğleyerek, yeğleme yolu ile

    İnsan, üstünde tercihen boynunda mutlaka bir muska taşımalıydı. - Abdülhak Şinasi Hisar