İçinde Har Bulunan 6 Harfli Kelimeler
İçerisinde HAR olan 6 harfli 27 kelime bulunuyor. İçinde HAR olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Har ile başlayan 6 harfli kelimeler. har ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
HUNHAR15,
HAREKE (Kelime Kökeni: Arapça ḥareke)
- Arap alfabesiyle yazılmış metinlerde üstüne ve altına konulduğu ünsüzlerin birer ünlü ile okunmasını sağlayan işaret
Ata Sözleri ve Deyimler
- hareke koymak
HAREKİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥarekī)
- Hareket durumunda, devinim durumunda olan, devinimsel
HARELİ
-
Haresi olan
Elinde şampanya bardağı, dişlerinin arasında bir sap karanfil, hareli gözleri süzgün. - Attila İlhan
HARİKA (Kelime Kökeni: Arapça ḫāriḳa)
-
Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran
Türk tarihi harikalarla doludur.
-
Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel
Harika fikir doğrusu, kim akıl ettiyse iyi akıl etmiş. - Attila İlhan
- `Güzel` anlamında kullanılan bir söz
Ata Sözleri ve Deyimler
- harikalar yaratmak
HARİTA (Kelime Kökeni: Arapça ḫarīṭa)
-
Coğrafya, tarih, dil, nüfus vb. konularla ilgili yeryüzünün veya bir parçasının, belli bir orana göre küçültülerek düzlem üzerine çizilen taslağı
Gelecek asırları tarihe bırakalım /Biz şimdi haritadan geçmişlere bakalım - Faruk Nafiz Çamlıbel
Ata Sözleri ve Deyimler
- haritadan silinmek
- haritada olmak
Birleşik Kelimeler: fiziki harita, siyasi harita, topoğrafik harita, deniz haritası, hava haritası, nirengi haritası, topoğrafya haritası, yağış haritası, yol haritası
HARLAK
- Harıltı ile akan su, çağlayan
HARRAN
- Şanlıurfa iline bağlı ilçelerden biri
NEHARİ (Kelime Kökeni: Arapça nehārī)
-
Gündüzlü
En arka sırada, derslerde nadiren gözüken bir nehari talebe yalnız başına oturuyordu. - Sait Faik Abasıyanık
- Gündüzlü olarak
AHARLI
-
Üzerine ahar sürülmüş olan
Aharlı kâğıt.
HARAMİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥarāmī)
-
Hırsız, haydut, eşkıya
Olur mu canım, bu kudurmuş, şehirde, bunca haraminin ortasında nasıl yalnız kalır Suat, nasıl bensiz yaşar! - Attila İlhan
HARANI
- Büyük tencere
HARMAN (Kelime Kökeni: Farsça ḫirmen)
- Biçildikten sonra tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması işi
-
Bu işin yapıldığı yer veya mevsim
Çocuğum başka çocuklarla beraber harmanda düvene binmiş dönüyor. - Reşat Nuri Güntekin
-
Birçok çeşitten birer parça alıp yeni birleşim oluşturma işi
Çay harmanı. Tütün harmanı.
- Selüloz açılması aşamasından başlayıp kâğıt veya karton sayfasının meydana gelmesine kadar kullanılan bir veya birkaç kâğıt hamuru ile diğer malzemelerin meydana getirdiği sulu süspansiyon
- Herhangi bir şeyin toplu hâlde bulunduğu, işlendiği veya satıldığı yer
-
Herhangi bir şeyin çok bulunduğu yer
Yiğidin harman olduğu yer.
Ata Sözleri ve Deyimler
- harman çevirmek
- harmanda dirgen yiyen sıpa, yılına kadar acısını unutmaz
- harman döven öküzün ağzı bağlanmaz
- harman dövmek
- harman dövmek keçinin işi değil
- harman etmek (veya yapmak)
- harmanı kaldırmak
- harman savurmak
- harman sonu dervişlerindir
- harman yakarım diyen orağa yetişmemiş
- harman yel ile, düğün el ile
Birleşik Kelimeler: harmandalı, harman sonu, harman yeri, tuğla harmanı
HARABE (Kelime Kökeni: Arapça ḫarābe)
-
Yıkılmış veya yıkılmaya yüz tutmuş yapı, yıkı
Cadde açılmadan evvel mutabıklarının harabeleriyle henüz bir duvarı duruyordu. - Asaf Halet Çelebi
-
Kalıntı
Harabeyi dolaşırken ara sıra perişan kalabalıklara rast geliyoruz. - Falih Rıfkı Atay
HARABİ (Kelime Kökeni: Arapça ḫarābī)
-
Meyhaneye giden, âlemci
Ne harabiyim ne harabati / Kökü mazide olan atiyim - Yahya Kemal Beyatlı
HARDAL (Kelime Kökeni: Arapça ḫardal)
- Turpgillerden, 100-150 santimetre yüksekliğinde, sarı çiçekli, deriyi yakıcı nitelikte olan ve tohumu hekimlikte kullanılan, tadı acı ve bir yıllık bir bitki (Brassica nigra)
-
Bu tohumun toz durumuna getirilmiş veya sirke ile karıştırılarak yapılmış macunu
Sofra hardalı.
Birleşik Kelimeler: hardal gazı, hardal rengi, hardal yakısı, akhardal, sarımsak hardalı