İçinde Hal Bulunan 6 Harfli Kelimeler

İçerisinde HAL olan 6 harfli 21 kelime bulunuyor. İçinde HAL olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hal ile başlayan 6 harfli kelimeler. hal ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HALİFE16, HALVET16, ÇUHALI15, HEMHAL15, HALICI15, PAHALI15, HALHAL14, HALKÇI14, HALSİZ14, HALAZA13, HALLAÇ13, MÜNHAL13, DERHAL12, HALEBİ12, METHAL11, TURHAL11, HALTER10, HALELİ10, HALİLE10, HALİTA10, HALE10

HALTER (Kelime Kökeni: Fransızca haltère)

[isim]

[spor]

  • Birbirine metal sapla bağlanmış iki gülle veya disklerden yapılmış araç
  • Bu aracı iki elle kaldırmayı amaçlayan spor dalı

HALELİ

[sıfat]

  • Halesi olan

HALİLE (Kelime Kökeni: Farsça helīle)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Doğu Hindistan'da yetişen bir bitki (Terminalia citrina)

Birleşik Kelimeler: karahalile, sarıhalile

HALİTA (Kelime Kökeni: Arapça ḫalīṭa)

[isim]

[eskimiş]

[kimya]

  • Alaşım

[mecaz]

  • Birden çok ögeden oluşmuş karmaşık bir bütün

    Dede tecrübe neticesiyle her insanın zıt şeylerden yoğrulmuş bir halita olduğunu biliyordu. - Halide Edip Adıvar

NİHALE (Kelime Kökeni: Farsça nihāle)

[isim]

  • Sofrada kullanılan, tencere, çaydanlık veya tava altlığı

METHAL (Kelime Kökeni: Arapça medḫal)

[isim]

[eskimiş]

  • Bir yapının giriş yeri, giriş

    Methalin solundaki ocaklı bir salon mahkemelik ederdi. - Falih Rıfkı Atay

[edebiyat]

  • Giriş

[müzik]

  • Giriş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • methali olmak

TURHAL

[isim]

  • Tokat iline bağlı ilçelerden biri

DERHÂL (Kelime Kökeni: Farsça der + Arapça ḥāl)

[zarf]

  • Çabucak

    Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir. - Atatürk

HALEBİ (Kelime Kökeni: Arapça ḥalebī)

[isim]

[eskimiş]

  • Genellikle kumaş ölçmekte kullanılan, uzunluğu 50-70 santimetre arasında olan bir ölçü birimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • halebi orada ise arşın burada

HALAZA

[isim]

[halk ağzında]

  • Ekinler biçilirken tarlaya dökülen tanelerden ertesi yıl kendiliğinden yetişen ekin

HALLAÇ (Kelime Kökeni: Arapça ḥallāc)

[isim]

  • Yünü, pamuğu yay veya tokmak gibi bir araçla kabartma, ditme işini yapan kimse, atımcı

    Doktor, hallacın yanına vardı. Nabzını tuttu. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hallaç pamuğu gibi atmak

MÜNHAL (Kelime Kökeni: Arapça munḥall)

[sıfat]

  • Boş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık

    Münhal kadro.

[eskimiş]

[kimya]

  • Erir, eriyebilen, çözülen

HALHAL (Kelime Kökeni: Arapça ḫalḫāl)

[isim]

  • Kadınların ayak bileklerine taktıkları bilezik

    Vişneçürüğü ipekliden kuş tüyü yastıklara gömülmüş, şaşılacak incelikteki ayak bileklerindeki gümüş halhallar. - Attila İlhan

HALKÇI

[isim]

  • Halkın yararı için uğraşan kimse, popülist

HÂLSİZ

[sıfat]

  • Bitkin, dermansız, takatsiz

[zarf]

  • Bitkin, dermansız, takatsiz bir biçimde

    Süzüle süzüle bakan gözleriyle fazla yorgun, hâlsiz cevap verdi. - Peyami Safa