İçinde Had Bulunan Kelimeler

İçinde HAD olan 33 kelime bulunuyor. İçerisinde HAD geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Had kelimesinin anlamı nedir? Had ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

HADIMLAŞTIRMAK27, KELİMEİŞEHADET24

13 Harfli Kelimeler

HADEMEİHAYRAT26, HADIMLAŞTIRMA26

12 Harfli Kelimeler

HADDİZATINDA26

11 Harfli Kelimeler

HADDİKİFAYE27, ŞEHADETNAME21

10 Harfli Kelimeler

ÇUHADARLIK21, HADDECİLİK21, BAHADIRLIK20, HADDELEMEK19

9 Harfli Kelimeler

HADDEHANE21, HADİSESİZ20, HADDELEME18, HADEMELİK16

8 Harfli Kelimeler

MUHADDEP22, MUHADDİS19, HADIMLIK17, HADİSENE15, HADİSELİ15

7 Harfli Kelimeler

HADDECİ18, ÇUHADAR17, BAHADIR16, ŞEHADET16, HADİSAT14

6 Harfli Kelimeler

HADEME13, HADİSE13

5 Harfli Kelimeler

HADDE13, HADIM13, HADİM12, HADİS12

4 Harfli Kelimeler

HADİ10

3 Harfli Kelimeler

HAD9

HAD (Kelime Kökeni: Arapça ḥadd)

[isim]

[eskimiş]

  • Sınır, uç
  • Derece

    İnsan buna bir hadde kadar göz yumabilir.

  • İnsanın yetki ve değeri

    Haddim değil.

[matematik]

  • Terim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haddi hesabı yok
  • haddi mi (veya haddine mi düşmüş)
  • haddini aşmak
  • haddini bildirmek
  • haddini bilmek
  • haddini bilmeyene bildirirler
  • haddi olmamak

Birleşik Kelimeler: haddikifaye, haddinden fazla, haddizatında, faiz haddi, istiap haddi, kâr haddi, yaş haddi

HADİ

[ünlem]

  • Haydi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hadi canım sen de
  • hadi oradan

Birleşik Kelimeler: hadi hadi

HADİM (Kelime Kökeni: Arapça ḫādim)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Hizmet eden

[isim]

  • Konya iline bağlı ilçelerden biri

HADİS (Kelime Kökeni: Arapça ḥadīs̱)

[isim]

[din bilgisi]

  • Hz. Muhammed'in söz ve davranışları
  • Bu söz ve davranışları inceleyen bilim

HADEME (Kelime Kökeni: Arapça ḫademe)

[isim]

  • Odacı

    Uzakta bir hademe, taş yürekli bir sesle koğuşlara haykırıyor. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: hademeihayrat

HADİSE (Kelime Kökeni: Arapça ḥādis̱e)

[isim]

  • Olay

    Bir gece evvelki hadiseyi unutmak mümkün müydü? - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hadise çıkarmak

HADDE (Kelime Kökeni: Arapça ḥādde)

[isim]

  • Madenleri tel durumuna getirmek için kullanılan ve türlü çapta delikleri olan çelik araç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haddeden geçirmek

Birleşik Kelimeler: hadde fabrikası, haddehane

HADIM (Kelime Kökeni: Arapça ḫādim)

[isim]

  • Kısırlaştırılmış erkek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hadım etmek

Birleşik Kelimeler: hadım ağası

HADİSAT (Kelime Kökeni: Arapça ḥādis̱āt)

[isim]

[eskimiş]

  • Olaylar, hadiseler

    Hadisat şimdi burnunu da sürtmüş olduğundan ilk karısına karşı iyi davranıyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

HADİSENE

[ünlem]

  • Haydisene

HADİSELİ

[sıfat]

  • Olaylı

[zarf]

  • Olaylı bir biçimde

HADEMELİK

[isim]

  • Odacılık

BAHADIR (Kelime Kökeni: Farsça bahādur)

[isim]

  • Savaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren kimse, batur

ŞEHADET (Kelime Kökeni: Arapça şehādet)

[isim]

  • Tanıklık

    Dünya karşısında Türk'ün kendi kendisi için yapacağı şehadet daha adamakıllı yapılmamıştır. - Abdülhak Şinasi Hisar

  • Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şehadet etmek
  • şehadet getirmek
  • şehadet şerbetini içmek
  • şehadette bulunmak

Birleşik Kelimeler: şehadetname, şehadet parmağı, kelimeişehadet

HADIMLIK

[isim]

  • Hadım olma durumu