[isim]

[hayvan bilimi]

• Karakul

[isim]

[eskimiş]

• Akıl hastanelerindeki hademe, güllabici, deli güllabicisi

[sıfat]

[eskimiş]

• Kurnaz, açıkgöz

[isim]

[eskimiş]

• Hep bir ağızdan ve makamla yapılan dua veya ant

  Dışarıya fırlayan bütün davetliler de bu gülbange iştirak ediyorlardı. - Ercüment Ekrem Talu

[isim]

• Ordu iline bağlı ilçelerden biri

[isim]

• Gülünmek işi

[isim]

• Top güllesi yapan kimse

• Gülle atma sporu yapan kimse

[sıfat]

• Sevimli ve cana yakın tavırları olan (kimse)

[isim]

• Eğlendirme, güldürme ve bir kimsenin davranışına incitmeden takılma amacını güden ince alay, mizah, humor

[edebiyat]

• Gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan edebiyat türü, mizah, ironi

[sıfat]

• Süngü takmış olan

  Süngülü düşman askerleri arasında başı açık kadınlar, yalın ayak çocuklar bir kasırgaya tutulmuş gibi tozu dumana katarak koşuşuyorlardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat]

• Sürgü kolu olan

  Sürgülü kapı. Sürgülü pencere.

• Sürgüsü itilmiş, sürgülenmiş olan

[sıfat]

• Bürgüsü olan

  Islak kayanın ardına sinmiş, bürgülü bir kadınla yan yana oturuyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[isim]

• Gülüşmek işi

  Biz çıkarken arkamızdan onların yılışık gülüşmeleri vardı. - Peyami Safa

[isim]

• Güldürme özelliği olan şey

[tiyatro]

• İlkel, yalın güldürme ögelerinden yararlanan, bazen inanırlığın sınırını aşan, güldürmeyi amaç edinen sahne eseri, komedi, fars

[sıfat]

[eskimiş]

• Gül renginde olan

  Gülgüli, kerrakeli, mor hareli. - Nedim

[isim]

• Bir skeçte, revüde veya eğlence gösterisinde eklenen sözleri ve durumları hazırlayan kimse