[isim]

• Bayrak direği

• Üvendire

[halk ağzında]

• Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa

[isim]

• Bir yerden bir yere özellikle posta ile gönderilen paket, telgraf, mektup vb

[halk ağzında]

• Yolcu etme, uğurlama

[sıfat]

• Gönderi olan

  Gönderli bayrak.

[isim]

• Göndermek işi, irsal

  Yabancı dil bildiği için de Kore'ye gönüllü olarak göndermeye kalkmışlardı. - Çetin Altan

• Sözlükçülükte bir madde başını işlerken, ilgisi dolayısıyla başka bir madde başına yollama

Ata Sözleri ve Deyimler

• gönderme yapmak

[isim]

• Birtakım bilgileri içeren, kişiden kişiye veya kurumlar arası bilginin geçişini sağlayan belge

[isim]

• Göndertmek işi

[-e]

[-i]

• Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek

  Hepimizi esir edip Malta'ya gönderecekleri ağızlarda dolaşıyordu. - Halide Edip Adıvar

• Yetki vererek gitmesini sağlamak

• Bir kaynaktan çıkıp gelmek, ulaşmak

  Güneş Dünya'ya ısı ve ışık gönderir.

• Yolcu etmek

• Araştırma, yazışma vb.nde kaynak kişiye veya esere işaret etmek, atıf yapmak

[isim]

• Gönderilmek işi

  İhtiyat kuvvetlerinin hemen oraya gönderilmesini istedi. - Falih Rıfkı Atay

[-e]

[-i]

• Gönderme işini yaptırmak

[isim]

• Gönderme işi

[-e]

• Gönderme işi yapılmak veya gönderme işine konu olmak

  Hükûmet tarafından Belgrat'a dostluk muahedesini akdetmek için gönderilmiştim. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

• Posta ile paket, telgraf, mektup vb. gönderen kimse

[isim]

[dil bilimi]

• Dış dünyada yer alan, bir göstergenin belirttiği nesne veya varlık

[isim]

• Gönderilme işi