İçinde Gi Bulunan 7 Harfli Kelimeler

İçerisinde Gİ olan 7 harfli 68 kelime bulunuyor. İçinde olan 7 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gi ile başlayan 7 harfli kelimeler. gi ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

JOGNG29, ÇEVİR20, DEĞEN20, VER20, DİZ19, ZEMCİ18, CİŞME18, SEV18, ÇER17, ÇİZ17, EZNCE17, ZLİCE17, TDE17, DİŞME17, VER17, BİL16, DER16, YİNİŞ16, YİLİŞ16, YECEK16, NSENG16, DİŞAT16, DİLİŞ16, HAN16, YER16, ARAPR15, EZSEL15, ZLEME15, ZEMLİ15, TARCI15, RİŞME15, RİŞİM15, GER15, İLSİZ15, MAZRT15, SER15, SEZ15, YÜRER15, YEDİR15, YOTİN14, YİNME14, YİLME14, YİMLİ14, RİLİŞ14, DİMLİ14, DİLME14, DERME14, RİŞİK14, İNLİZ14, BİL13, BEL13, BELİR13, EDİLN13, YİNİK13, RESUN13, DEREK13, YENİL13, ATATO12, ERMEK12, ERTME12, RİLME12, ALENR11, ERLİK11, ENNAR11, RİTLİ11, RİNTİ11, NİREN11, NARLE11

ALENGİR

[isim]

[argo]

  • Hile, düzen, tuzak
  • Gösteriş, fiyaka

ERGİLİK

[isim]

  • Ergi durumu
  • Şilt

ENGİNAR (Kelime Kökeni: Rumca)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Birleşikgillerden çok yıllık, dikenli bitki (Cynara scolymus)
  • Bu bitkinin sebze olarak tüketilen, iri, yuvarlak, yeşil çiçeği

Birleşik Kelimeler: yabani enginar, sakız enginarı, yaban enginarı

GİRİTLİ

[isim]

  • Girit adası halkından olan kimse

GİRİNTİ

[isim]

  • Düz bir yüzeyde bulunan içeri girmiş bölüm

    İki toprak duvarın birleştiği bir girintide diz üstü büzülmüş görünüyor. - Memduh Şevket Esendal

NİRENGİ (Kelime Kökeni: Farsça nīrengī)

[isim]

[eskimiş]

  • Belli sayıda noktanın konumunu kesin olarak tespit edebilmek için, bu noktaları tepe olarak kabul ederek bir alanı üçgenlere bölme işi

Birleşik Kelimeler: nirengi haritası, nirengi noktası

NARGİLE (Kelime Kökeni: Farsça nārgile)

[isim]

  • Tömbeki denilen bir cins tütünün dumanının sudan geçirilerek içilmesini sağlayan araç

    Köprü üstündeki gazinolardan birine gidip bir nargile tellendirmek istedim. - Ahmet Rasim

Birleşik Kelimeler: nargile tütünü

AGİTATO (Kelime Kökeni: İtalyanca agitato)

[zarf]

[müzik]

  • Canlı ve coşkulu bir biçimde (çalınmak)

ERGİMEK

[nesnesiz]

[fizik]

  • Sıcaklığı artırılmak yoluyla bir cisim katı durumdan sıvı duruma geçmek, zeveban etmek

ERGİTME

[isim]

  • Ergitmek işi

GİRİLME

[isim]

  • Girilmek işi

BİLGİLİ

[sıfat]

  • Bilgi sahibi olan, malumatlı, malumattar, malumat sahibi, haberli

    Ama iyiler, bilgililer, yetenekliler nerede idi? - Tarık Buğra

[zarf]

  • Bilgiye dayalı bir biçimde

    Her konuda rahat, bilgili konuşurdu kalemi. - Yusuf Ziya Ortaç

BELGİLİ

[sıfat]

  • Belgiye dayanan, belirli olan

BEL

[isim]

[halk ağzında]

  • İşaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bel etmek

[isim]

[anatomi]

  • İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm

    Kolum, boynundan beline doğru kayıyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[anatomi]

  • Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi

    Bel ağrısı.

[anatomi]

  • Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası
  • Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer

    Çıksam yüksek bellere gün eylesem / Acep nazlı yâr duyar mı ola? - Halk türküsü

  • Geminin orta bölümü
  • Bardak, şişe, vazo vb.nin ortasındaki dar bölüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bel bağlamak
  • belden aşağı vurmak
  • beli açılmak
  • beli bükülmek
  • beli çökmek
  • belini bükmek
  • belini doğrultmak
  • belini kırmak
  • belini vermek
  • bel kırmak
  • bel vermek

Birleşik Kelimeler: bel ağrısı, bel bağı, bel evladı, bel fıtığı, belgevşekliği, bel kemeri, belkemiği, bel kemiği, bel kündesi, belsoğukluğu, beli bükük, yarı bel, yol bel, etek belde, elibelinde, eteği belinde, kantarı belinde

[isim]

[fizyoloji]

  • Meni

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beli gelmek
  • belinden gelmek

[isim]

  • Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bel bellemek

Birleşik Kelimeler: çatal bel

[isim]

[fizik]

  • Ses şiddetiyle ilgili birim

EDİLGİN

[sıfat]

  • Hareketi ve etkisi olmayan, pasif

    Hiç kavgaya dönüşmemiş, edilgin bir dargınlıktı bu. - Attila İlhan

[felsefe]

  • Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisinde kalan, münfail, pasif, etkin karşıtı

[ruh bilimi]

  • Olayların gidişini etkilemek ve denetlemek için hiçbir çaba göstermeyen (kimse)