İçinde Gi Bulunan 6 Harfli Kelimeler
İçerisinde Gİ olan 6 harfli 43 kelime bulunuyor. İçinde Gİ olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Gi ile başlayan 6 harfli kelimeler. gi ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
DEĞGİN19,
GİNELİ
- Gine halkından veya bu halkın soyundan olan kimse
İLGİLİ
-
İlgilenmiş olan, ilgisi bulunan, alakalı, alakadar, müteallik
Demokrasiyle ilgili sorunlara tanık olmuş ve önemli dersler almıştı. - Hıfzı Topuz
KÂRGİR (Kelime Kökeni: Farsça kārgīr)
- Kâgir
ERGİME
- Ergimek işi, zeveban
Birleşik Kelimeler: ergime ısısı, ergime noktası, ergime yasası
GİRMEK
-
Dışarıdan içeriye geçmek
Birlikte kiliseden içeri giriyoruz, ben topallıyorum. - Adalet Ağaoğlu
-
Sığmak
Elim bu eldivene girmiyor.
-
Katılmak
Bugün edebiyat imtihanına girdim. - Yusuf Ziya Ortaç
-
Almak, fethetmek
Ordularımız İstanbul'a girdiler. - Memduh Şevket Esendal
- İncelemek, ayrıntılara inmek
-
Girişmek, başlamak
Kaçırdım gene ipin ucunu, bir türlü konuya giremiyorum. - Nurullah Ataç
-
Bulaşmak
Koyunlara kelebek hastalığı girdi.
-
Sulu bir şeyin veya su dolu bir yerin içine batmak veya dalmak
Denize girmek. Ceketinin ucu tabağa giriyor.
-
Zaman anlamlı kavramlar için gelmek
İlkbahar girdi.
- Ağrı, sancı başlamak, saplanmak
-
Yeni bir duruma geçmek, dönüşmek
Göğün morlaşan kenarı eriyor, menekşe rengine giriyordu. - Ömer Seyfettin
- İyice anlamak, iyice bilmek
- Kavgaya tutuşmak
-
Erişmek, ulaşmak
Yirmisine girdi.
-
Bir şeyin yapımında, birleşiminde yer almak
Tuz genellikle her yemeğe girer.
-
Yazılmak, başlamak
Okula girdi.
- Yemek yemek
- Yüklenmek
-
Tecavüz etmek, geçmek
Komşu, tarlamıza beş metre girdi.
Ata Sözleri ve Deyimler
- girecek delik aramak
- girip çıkmak
GİTMEK
- Bir yere doğru yönelmek
- Bir yerden veya bir işten ayrılmak
-
Çıkmak, ulaşmak
Bu yol nereye gider?
-
Belli bir amaçla bir yere devam etmek veya bir işle uğraşmak
Her gün çalışmaya gidiyor.
-
Sürmek, devam etmek
Ama böyle giderse Allah hemen sonunu hayırlara tebdil etsin. - Memduh Şevket Esendal
-
Yakışmak, yaraşmak
Bu renk ona gitmedi.
-
Tüketilmek, harcanmak
Eline geçen paranın çoğu da İstanbul'da çoluğa çocuğa gidiyor. - Memduh Şevket Esendal
-
Götürülmek, gönderilmek
Haber daha yeni gitti.
-
Yeter olmak, yetmek, yetişmek
İki ton kömür üç ay gider.
-
Yürümek, yol almak
Bu at iyi gider.
-
Dayanmak
Bu giysi iki yıl gider.
-
Geçmek
Yaz gitti, kış geldi.
-
Herhangi bir durumda olmak
Yolculuk iyi gidiyor. Bakalım bu iş nasıl gidecek?
-
Yok olmak, elden çıkmak
Gemiler ve saray hepsi gitti. - Falih Rıfkı Atay
-
Ölmek
Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın - Âşık Veysel
-
Başvurmak, yapmak
Mahkemeye gitmek.
-
Bir şey zarar görmüş olmak
Duvarın boyası gitmiş.
-
Makine, işlemek, çalışmak
Bu saat iyi gidiyor.
-
Satılmak
Altın kaçtan gidiyor? - Sait Faik Abasıyanık
-
Yapmak
Para ayarlamasına gitmek.
-
Bir duruma, bir sonuca ulaşmak, varmak
Bu işin sonu nereye gider.
-
Değerlendirmek, saymak, karşılamak
Bu iş hoşuma gitmedi, tuhafıma gitti.
Ata Sözleri ve Deyimler
- giden gelse dedem gelirdi
- gidip de gelmemek var, gelip de görmemek (veya bulmamak) var
- gitsin
- gitti
- gitti de geldi
- gitti gider (dahi gider)
Birleşik Kelimeler: gide gele, gide gide, gitgide, gitmeli gelmeli
GİTSİN
-
emir kiplerinden sonra gelerek buyrulan işin yapılmasından sorunun kapanması istendiğini anlatan bir söz
Bu parayı verelim gitsin. İmzanı atıver gitsin.
Ata Sözleri ve Deyimler
- giden gelse dedem gelirdi
- gidip de gelmemek var, gelip de görmemek (veya bulmamak) var
- gitti
- gitti de geldi
- gitti gider (dahi gider)
NERGİS (Kelime Kökeni: Farsça nergis)
- Nergisgillerden, bazı türlerinde beyaz, bazılarında sarı renkte olan çiçekleri ayrı veya bir kök sap üzerinde şemsiye durumunda, açılmadan önce bir yenle örtülü bulunan, 20-80 santimetre yüksekliğinde, soğanlı bir süs bitkisi (Narcissus)
Birleşik Kelimeler: nergis zambağı, bataklık nergisi
SİNGİN
- Utangaç, sıkılgan
SERGİN
- Serilmiş olan
- Yatan (hasta)
Ata Sözleri ve Deyimler
- sergin vermek
TASGİR (Kelime Kökeni: Arapça taṣġīr)
- Küçültme, ufak duruma getirme
BİLGİN
- Bilimsel bir konuda çok bilgisi olan kimse, bilimci, âlim
Birleşik Kelimeler: ruh bilgini
BELGİT
- Senet
- Bir önermeyi tanıtlamak için gösterilen ve daha önce doğru diye kabul edilen başka önerme, hüccet, burhan
BELGİN
-
Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan, sarih
Yalnızca beyaz elleri belgin, bir hülya kadını, dağılan bir evrenin perisi olup çıkar. - Selim İleri
DİNGİN
-
Sakin, durgun
Çevredeki çınarlar, dingin bir gariplik içinde, ağır ağır, tek tek yapraklarını dökerdi. - Attila İlhan
- Hareket etmeyen, kımıldamayan
-
Gücü tükenmiş, yorgun, mecalsiz
Dingin bir at.