İçinde Gi Bulunan 5 Harfli Kelimeler
İçerisinde Gİ olan 5 harfli 51 kelime bulunuyor. İçinde Gİ olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Gi ile başlayan 5 harfli kelimeler. gi ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
SEVGİ16,
ERGİN
-
Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş
Ergin yemiş. Ergin ekin.
-
Kişisel haklarını kendi kullanabilmesi için yasanın gösterdiği on sekiz yaşına gelmiş olan (kimse), reşit
Oğlunun bilgin, ergin, akıllı uslu olmasını istiyordu. - Nezihe Araz
ELGİN
- Yabancı, gurbette yaşayan, garip
ENGİN
-
Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi
O engin denize benzersin ki yavaş yavaş coşar ve coşunca da pek hırçın olursun. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu
-
Açık deniz
Enginden dönen deniz kuşları sessiz kanatlarıyla başımın üstünde dolaşıyorlar. - Reşat Nuri Güntekin
-
Değer ve fiyatı düşük olan
Engin mal.
-
Yüksekte olmayan, alçak (yer), ingin, münhat
Engin olur bizim elin ovası / Yüksek olur yaylaların havası - Halk türküsü
Ata Sözleri ve Deyimler
- engin dallardan murt yememek
Birleşik Kelimeler: engin gönüllü
GİREN
- Hafif bulutlu, sisli hava
GİTAR (Kelime Kökeni: Fransızca guitare)
- Genellikle ahşap gövdeli, perdeli, altı teli olan, telleri parmakla çekilerek veya pena ile vurularak çalınan bir telli çalgı
Birleşik Kelimeler: basgitar
GİTTİ
-
geçmiş zaman kipindeki fiillerden sonra gelerek istenmeyen bir şeyin yapıldığını, yapılacağını, istenen bir şeyin olmadığını veya olmayacağını anlatan bir söz
Yılan masalı gibi uzadı gitti bu iş. - Azra Erhat
Ata Sözleri ve Deyimler
- giden gelse dedem gelirdi
- gidip de gelmemek var, gelip de görmemek (veya bulmamak) var
- gitsin
- gitti de geldi
- gitti gider (dahi gider)
İNGİN
-
Engin (II)
İngin yerlere gittim mi daha bir iyilik, daha bir ferahlık duyuyorum kendimde. - Nurullah Ataç
-
Nezle
Burun ingini. Göğüs ingini. Bağırsak ingini.
Birleşik Kelimeler: bağırsak ingini, göğüs ingini
KÂGİR (Kelime Kökeni: Farsça kārgīr)
-
Taş veya tuğladan yapılan (yapı), kârgir
Kâgir ev.
GİRME
-
Girmek işi
Bu iyi bir şeydi ama yine de benim yüzümden böyle bir duruma girmesini istemiyordum. - Ayla Kutlu
Birleşik Kelimeler: koltuğa girme
GİTME
-
Gitmek işi
Uykusuzluğu ertesi gün ve daha sonraki günler de devam edince bir hekime gitme kararı aldı. - İhsan Oktay Anar
GİRİM
- Girme işi
SİLGİ
-
Kalem veya daktiloyla yazılmış, çizilmiş şeyleri silmeye yarayan, birleşiminde kauçuk olan nesne
Tezgâhın ardındaki raflarda defter, kâğıt, kalem, silgi ve bir sürü hırdavat. - Oktay Rifat
- Tebeşirle yazılmış şeyleri silmeye yarayan keçe, sünger veya kumaş parçaları
- Hamam takımı, havlu
SERGİ
-
Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer
Bir karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi. - Sait Faik Abasıyanık
-
Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü
Resim, heykel, seramik, el işleri sergisi ne olursa gidiyorum. - Haldun Taner
- Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb. ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer
- Yaygı, kilim
Ata Sözleri ve Deyimler
- sergi açmak
- sergi sermek
Birleşik Kelimeler: sergievi, sergikarası, sergi salonu, karma sergi, kişisel sergi, tersane sergisi
BİNGİ
- Kemerler üzerine oturtulmuş kubbe ile kemerlerin arasını kapatan üçgen biçimindeki kubbe parçalarından her biri
BİLGİ
- İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat
-
Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf
Babası önce ona Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti. - Halide Edip Adıvar
- İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf
- Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler
-
Bilim
Doğa bilgisi.
- Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam
Ata Sözleri ve Deyimler
- bilgi edinmek
- bilgi tazelemek
Birleşik Kelimeler: bilgi çarpıtma, bilgi işlem, bilgi kuramı, bilgisayar, bilgi şöleni, bilgi teknolojileri, bilgi toplumu, bilgiyazar, ansiklopedik bilgi, kesin bilgi, ön bilgi, yaklaşık bilgi, sosyal bilgiler, betimlemeli dil bilgisi, betimsel dil bilgisi, cümle bilgisi, davranış bilgisi, dil bilgisi, doğa bilgisi, halk bilgisi, hava bilgisi, karşılaştırmalı dil bilgisi, kök bilgisi, köken bilgisi, öğretim bilgisi, sağlık bilgisi, ses bilgisi, sözlük bilgisi, su bilgisi, şekil bilgisi, tabiat bilgisi, tasvirî dil bilgisi, tümce bilgisi, Türklük bilgisi, yapı bilgisi, yazı bilgisi, yöntem bilgisi, yurt bilgisi, yurttaşlık bilgisi