İçinde Gi Bulunan 5 Harfli Kelimeler

İçerisinde Gİ olan 5 harfli 51 kelime bulunuyor. İçinde olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gi ile başlayan 5 harfli kelimeler. gi ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SEV16, ÇİZ15, EZÇ15, EVN15, VER15, BEZ14, DİZ14, GRO14, DİŞ14, YİŞ14, ZEM13, GER13, HAN13, SEZ13, YEY13, ÇEN12, ÇEL12, EZN12, ZLİ12, ZİL12, DON12, RİŞ12, YİM12, YME12, YSİ12, BİN11, BİL11, BEN11, BEL11, DEL11, DİN11, DER11, DER11, RAY11, RDİ11, YİT11, YEN11, YER11, RME10, TME10, RİM10, SİL10, SER10, ERN9, ELN9, ENN9, REN9, TAR9, TTİ9, İNN9, KAR9

ERGİN

[sıfat]

  • Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş

    Ergin yemiş. Ergin ekin.

[hukuk]

  • Kişisel haklarını kendi kullanabilmesi için yasanın gösterdiği on sekiz yaşına gelmiş olan (kimse), reşit

    Oğlunun bilgin, ergin, akıllı uslu olmasını istiyordu. - Nezihe Araz

ELGİN

[sıfat]

[eskimiş]

  • Yabancı, gurbette yaşayan, garip

ENGİN

[sıfat]

  • Ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş, çok geniş, vâsi

    O engin denize benzersin ki yavaş yavaş coşar ve coşunca da pek hırçın olursun. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

[isim]

  • Açık deniz

    Enginden dönen deniz kuşları sessiz kanatlarıyla başımın üstünde dolaşıyorlar. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Değer ve fiyatı düşük olan

    Engin mal.

  • Yüksekte olmayan, alçak (yer), ingin, münhat

    Engin olur bizim elin ovası / Yüksek olur yaylaların havası - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • engin dallardan murt yememek

Birleşik Kelimeler: engin gönüllü

GİREN

[isim]

[halk ağzında]

  • Hafif bulutlu, sisli hava

GİTAR (Kelime Kökeni: Fransızca guitare)

[isim]

[müzik]

  • Genellikle ahşap gövdeli, perdeli, altı teli olan, telleri parmakla çekilerek veya pena ile vurularak çalınan bir telli çalgı

Birleşik Kelimeler: basgitar

GİTTİ

  • geçmiş zaman kipindeki fiillerden sonra gelerek istenmeyen bir şeyin yapıldığını, yapılacağını, istenen bir şeyin olmadığını veya olmayacağını anlatan bir söz

    Yılan masalı gibi uzadı gitti bu iş. - Azra Erhat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • giden gelse dedem gelirdi
  • gidip de gelmemek var, gelip de görmemek (veya bulmamak) var
  • gitsin
  • gitti de geldi
  • gitti gider (dahi gider)

İNGİN

[sıfat]

  • Engin (II)

    İngin yerlere gittim mi daha bir iyilik, daha bir ferahlık duyuyorum kendimde. - Nurullah Ataç

[isim]

[tıp]

  • Nezle

    Burun ingini. Göğüs ingini. Bağırsak ingini.

Birleşik Kelimeler: bağırsak ingini, göğüs ingini

KÂGİR (Kelime Kökeni: Farsça kārgīr)

[sıfat]

[mimarlık]

  • Taş veya tuğladan yapılan (yapı), kârgir

    Kâgir ev.

GİRME

[isim]

  • Girmek işi

    Bu iyi bir şeydi ama yine de benim yüzümden böyle bir duruma girmesini istemiyordum. - Ayla Kutlu

Birleşik Kelimeler: koltuğa girme

GİTME

[isim]

  • Gitmek işi

    Uykusuzluğu ertesi gün ve daha sonraki günler de devam edince bir hekime gitme kararı aldı. - İhsan Oktay Anar

GİRİM

[isim]

  • Girme işi

SİLGİ

[isim]

  • Kalem veya daktiloyla yazılmış, çizilmiş şeyleri silmeye yarayan, birleşiminde kauçuk olan nesne

    Tezgâhın ardındaki raflarda defter, kâğıt, kalem, silgi ve bir sürü hırdavat. - Oktay Rifat

  • Tebeşirle yazılmış şeyleri silmeye yarayan keçe, sünger veya kumaş parçaları

[halk ağzında]

  • Hamam takımı, havlu

SERGİ

[isim]

  • Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer

    Bir karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü

    Resim, heykel, seramik, el işleri sergisi ne olursa gidiyorum. - Haldun Taner

  • Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb. ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer

[halk ağzında]

  • Yaygı, kilim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sergi açmak
  • sergi sermek

Birleşik Kelimeler: sergievi, sergikarası, sergi salonu, karma sergi, kişisel sergi, tersane sergisi

BİNGİ

[isim]

[mimarlık]

  • Kemerler üzerine oturtulmuş kubbe ile kemerlerin arasını kapatan üçgen biçimindeki kubbe parçalarından her biri

BİLGİ

[isim]

  • İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü, bili, malumat
  • Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf

    Babası önce ona Mazlume ve ailesi hakkında birçok bilgi vermişti. - Halide Edip Adıvar

  • İnsan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce ürünü, malumat, vukuf

[felsefe]

  • Genel olarak ve ilk sezi durumunda zihnin kavradığı temel düşünceler
  • Bilim

    Doğa bilgisi.

[bilişim]

  • Kurallardan yararlanarak kişinin veriye yönelttiği anlam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bilgi edinmek
  • bilgi tazelemek

Birleşik Kelimeler: bilgi çarpıtma, bilgi işlem, bilgi kuramı, bilgisayar, bilgi şöleni, bilgi teknolojileri, bilgi toplumu, bilgiyazar, ansiklopedik bilgi, kesin bilgi, ön bilgi, yaklaşık bilgi, sosyal bilgiler, betimlemeli dil bilgisi, betimsel dil bilgisi, cümle bilgisi, davranış bilgisi, dil bilgisi, doğa bilgisi, halk bilgisi, hava bilgisi, karşılaştırmalı dil bilgisi, kök bilgisi, köken bilgisi, öğretim bilgisi, sağlık bilgisi, ses bilgisi, sözlük bilgisi, su bilgisi, şekil bilgisi, tabiat bilgisi, tasvirî dil bilgisi, tümce bilgisi, Türklük bilgisi, yapı bilgisi, yazı bilgisi, yöntem bilgisi, yurt bilgisi, yurttaşlık bilgisi