İçinde Geç Bulunan 8 Harfli Kelimeler

İçerisinde GEÇ olan 8 harfli 23 kelime bulunuyor. İçinde GEÇ olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Geç ile başlayan 8 harfli kelimeler. geç ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

VAZGEÇME25, ÇEVİRGEÇ24, GELGEÇÇİ22, GEÇİŞSİZ22, PİŞİRGEÇ22, YÜZGEÇ22, SÜZGEÇ21, GEÇİMSİZ20, GEÇİRGEN19, GEÇERSİZ19, GEÇİŞMEK19, GEÇMİŞLİ19, GEÇİRİCİ18, NİŞANGEÇ18, DARGEÇİT17, YELENGEÇ17, GEÇİNMEK16, GEÇİMLİK16, GEÇİLMEK16, GEÇİRMEK16, GEÇMELİK16, GEÇİRTME16, GEÇERLİK15

GEÇERLİK

[isim]

  • Yürürlükte olma, değerini sürdürme durumu, revaç, valör

    Bu para geçerlikten kaldırıldı.

  • Sürümü olma durumu

    Bu malın geçerliği kalmadı.

Birleşik Kelimeler: genelgeçerlik

GEÇİNMEK

[nesnesiz]

  • Yaşamak için gerekeni sağlamak

    Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç

[-le]

  • Uzlaşmak, anlaşmak

    Aman çocuklar, birbirinizle iyi geçinin.

[mecaz]

  • Taslamak

    Şiir güç ya, şair olmak, şair geçinmek o kadar değil. - Nurullah Ataç

[-den]

[mecaz]

  • Kendi gereksinimlerini başkalarından sağlamak

    Sen altmış para verip bir paket tütün almaz, herkesin tabakasından geçinirsin. - Memduh Şevket Esendal

[halk ağzında]

  • Ölmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • geçinip gitmek

GEÇİMLİK

[isim]

  • Yiyecek parası, nafaka

GEÇİLMEK

[-den]

  • Geçme işi yapılmak

    Terkos köprüsü geçildikten sonra cümbüş tekrar başladı. - Osman Cemal Kaygılı

  • Bırakmak, terk etmek

    Anadan geçilir, yârdan geçilmez - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • geçilmemek

GEÇİRMEK

[-i]

  • Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak

[-e]

  • Bir şeyi bir yandan öbür yana götürmek

    Kalanımızı peşine takarak Murat Suyu'nun karşı kıyısına geçirdi. - Kemal Bilbaşar

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi bir yerden başka yere taşımak, nakletmek

    Odanın eşyasını öbür odaya geçirmek.

[-e]

[-i]

  • Tespit etmek, yazmak, kaydetmek

    Merkez, kadının dosyasına vefat kaydını geçirdi. - Refik Halit Karay

[-e]

[-i]

  • Bir şeyi kendisine ayrılmış olan yere yerleştirmek, takmak

    Yem torbalarını hayvanların boyunlarına geçirdikten sonra arkadaşına sordu. - Osman Cemal Kaygılı

[-e]

[-i]

  • Yola çıkan birini uğurlamaya gitmek, selametlemek, teşyi etmek

    Arkadaşımı geçirmeye gittim.

[-i]

[-de]

  • Bir süre yaşamak, oturmak, kalmak

    Oralarda geçirdiğim günleri daima bir endişe, bir nevi hüzün ile derhatır ediyorum. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[-e]

[nesnesiz]

  • Giymek, giyinmek

    Sırtına pembe, kolları tamamen çıplak bir bluz geçirmişti. - Sait Faik Abasıyanık

[-den]

  • Bir işi birden çok kişi üzerinde uygulamak

    Kılıçtan geçirmek. Dayaktan geçirmek.

[-i]

[-den]

  • Herhangi bir durumu yaşamış olmak

    Ne yapar ne eder, günde iki üç saatini at üstünde geçirirdi. - Necati Cumalı

  • Etmek, yapmak

[-e]

[-i]

  • Hastalık bulaştırmak

    Nezleyi bana geçirdin.

  • Zaman harcamak

    Benim bu işlerle geçirecek vaktim yok.

  • Bir gereksinimi eldeki imkânla karşılamak

[-e]

  • Vurmak

[mecaz]

  • Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak

[-e]

[argo]

  • Birine kötü söz söylemek

Birleşik Kelimeler: kurşungeçirmez, görmüş geçirmiş

GEÇMELİK

[isim]

  • Bazı yerlerden geçenlerin ödemek zorunda oldukları para, müruriye

GEÇİRTME

[isim]

  • Geçirtmek işi

DARGEÇİT

[isim]

  • Mardin iline bağlı ilçelerden biri

YELENGEÇ

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Kabuğu kendi kendine çatlayıp soyulan (ağaç)

GE

  • Türk alfabesinin sekizinci harfinin adı, okunuşu

[kimya]

  • Germanyum elementinin simgesi

NİŞANGEÇ

[isim]

  • Düzeltilmiş bir ağaç parçasının kenarına değişik aralıklarda paralel çizgiler çizmek için marangozlukta kullanılan el aracı

GEÇİRGEN

[sıfat]

[fizik]

  • Gaz, sıvı vb.ni içinden kolaylıkla geçiren

[jeoloji]

  • Sıvıların geçmesine elverişli (kayaç), geçirimli

Birleşik Kelimeler: yarı geçirgen

GEÇERSİZ

[sıfat]

  • Yürürlükten çıkarılmış, hükümsüz

    Bu yasa geçersizdir.

GEÇİŞMEK

[nesnesiz]

[-le]

  • Birbirinin içine geçip karışmak, tedahül etmek

GEÇMİŞLİ

[sıfat]

  • Bir geçmişi olan