İçinde Gel Bulunan Kelimeler

İçinde GEL olan 190 kelime bulunuyor. İçerisinde GEL geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Gel ile başlayan kelimeler. Gel ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

SÖMÜRGELEŞTİRME33, BELGELEYİVERMEK30, BİLGELEŞEBİLMEK27, BELGELENDİRİLİŞ26, BELGELEYEBİLMEK26, DENGELEYEBİLMEK26, BELGELENDİRİLME24, BELGELENEBİLMEK24, DENGELENEBİLMEK24, GELENEKSELLEŞME24, GELENEKLEŞTİRME23

14 Harfli Kelimeler

GÖLGELENDİRMEK31, BELGELEYİVERME29, DİZGELEŞTİRMEK27, BİLGELEŞEBİLME26, BELGELEYEBİLME25, DENGELEYİCİLİK25, DENGELEYEBİLME25, GELİNCİKGİLLER25, BİLGELEŞTİRMEK24, GELİŞTİRİCİLİK24, SİMGELEŞTİRMEK24, BELGELENDİRMEK23, BELGELENEBİLME23, DENGELENEBİLME23

13 Harfli Kelimeler

SÖMÜRGELEŞMEK31, GÖLGELENDİRME30, DİZGELEŞTİRİŞ28, DİZGELEŞTİRME26, BELGELENDİRİŞ24, ALIŞILAGELMEK23, BİLGELEŞTİRME23, SİMGELEŞTİRME23, BELGELİKÇİLİK22, BELGELENDİRME22, GELENEKLEŞMEK21, GELİŞTİRİLMEK21

12 Harfli Kelimeler

SÖMÜRGELEŞME30, GELİNPARMAĞI29, GELİŞİMCİLİK23, HERGELECİLİK23, ALIŞILAGELME22, GELECEKÇİLİK22, ÇENGELLENMEK20, GELENEKLEŞME20, GELİŞTİRİLME20, BİLİNEGELMEK19, GELENEKÇİLİK19

11 Harfli Kelimeler

GÖLGELEYİCİ30, GELİNKUŞAĞI27, GELİŞİGÜZEL27, GÖLGELENMEK26, DİZGELEŞMEK24, ÇENGELLEYİŞ23, DENGELEYİCİ22, GELİŞMİŞLİK22, BİLGELEŞMEK21, GELİNFENERİ21, GELİŞTİRİCİ21, SİMGELEŞMEK21, TÜMDENGELİM21, ALIŞAGELMEK20, ÇENGELLEMEK19, ÇENGELLENME19, GELİRSİZLİK19, GELİŞTİRMEK19, BİLİNEGELME18, BELGELENMEK18
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

GÖLGELEYİŞ29, GÖLGELEMEK25, GÖLGELENME25, GELİNBOĞAN24, BÖLGELEMEK23, DİZGELEŞME23, SÜPÜRGELİK23, BİLGELEŞME20, SİMGELEŞME20, ALIŞAGELME19, BELGELİKÇİ19, ÇIKAGELMEK19, ENGELLEYİŞ19, GELGELELİM19, ÇENGELLEME18, GELENEKSİZ18, GELİŞTİRİM18, GELİŞTİRME18, HERGELELİK18, SÜREGELMEK18
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

GÖLGELEME24, VAZGELMEK23, BÖLGELEME22, GELİŞİMCİ20, HERGELECİ20, GELECEKÇİ19, ÇIKAGELME18, GELENDOST17, SÜREGELME17, BELGELEME16, DENGELEME16, GELENEKÇİ16, SİMGELEME16, DELEGELİK15, İMGELEMEK15, İMGELENME15, OLAGELMEK15, ENGELLEME14, GELENEKLİ13

8 Harfli Kelimeler

GÖLGELİK22, GELGEÇÇİ22, VAZGELME22, GELİŞMİŞ19, VARAGELE18, ÇENGEL16, ENGELSİZ16, GELİŞMEK16, GELİRSİZ16, GELİBOLU16, GELGEL16, TAYGEL16, ÇENGEL15, DENGELEM15, GELİŞKİN15, GELİNCİK15, BİLGELİK14, BELGELİK14, DENGELİK14, İMGELEME14
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

GÖLGELİ21, GELEĞEN18, DİZGELİ16, GELİŞME15, GELİŞİM15, HERGELE15, GELECEK14, GELEMBE14, BELGELİ13, DENGELİ13, GELBERİ13, İMGELEM13, GELİNME12, ENGEL11, GELENEK11, GELİRLİ11

6 Harfli Kelimeler

DÖNGEL18, GELGEÇ17, VARGEL16, GELGEL14, GELGİT14, GELMİÇ14, PERGEL14, ÇENGEL13, CENGEL13, GELEME11, GELMEK11, İMGELİ11, GELENİ10, KENGEL10

5 Harfli Kelimeler

GELİŞ12, GELME10, ENGEL9, GELEN9, GELİR9, GELİN9

4 Harfli Kelimeler

AGEL8, GELE8

AGEL (Kelime Kökeni: Arapça ʿagel)

[isim]

  • Arap erkeklerinin kefiyelerinin üzerine bağladıkları, yünden örülmüş kalın çember bağ

GELE

[isim]

  • Tavla oyununda elinde kırık taşı bulunan oyuncunun attığı, uygun olmayan zar

    Yine gele attın.

ENGEL

[isim]

  • Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap, ket

    Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi. - Adalet Ağaoğlu

  • Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
  • Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer
  • Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer

[spor]

  • Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • engel çıkarmak
  • engel olmak
  • engel tanımamak

Birleşik Kelimeler: engel balığı, engel sınavı, kutup engel, güvenlik engeli

GELEN

[sıfat]

  • Gelme işini yapan (kimse veya nesne)

[fizik]

  • Bir ışık kaynağından çıkıp bir aynanın yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine düşen (ışın)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelen ağam giden paşam
  • gelene git denilmez
  • gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)

Birleşik Kelimeler: gelen geçen, gelen giden, ileri gelen

GELİR

[isim]

  • Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat

    Saklanan bir gelir vardı ki aç, çıplak kalmıyorlardı. - Mahmut Yesari

  • Bir ekonomik birimin belli bir süre içinde kazandırdığı aylık, kira vb. getiri, varidat, irat

Birleşik Kelimeler: gelir dağılımı, gelir düzeyi, gelir kaynağı, gelir ortaklığı, gelir vergisi, millî gelir, ulusal gelir, dar gelirli

GELİN

[isim]

  • Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
  • Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gelin almak
  • gelin altın taht getirmiş, çıkmış kendisi oturmuş
  • gelin eşikte, oğlan beşikte
  • gelin etmek
  • gelin gibi süzülmek
  • gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz
  • gelin gitmek
  • gelini ata bindirmişler "ya nasip" demiş
  • gelin olmak
  • gelin yazmak

Birleşik Kelimeler: gelin abla, gelin alayı, gelin alıcı, gelinboğan, gelin böceği, gelin çiçeği, gelinfeneri, gelin hamamı, gelin havası, gelinkuşağı, gelin kuşu, gelin otu, gelinparmağı, gelin teli

GELENİ

[isim]

[halk ağzında]

  • Tarla faresi, büyük fare

KENGEL (Kelime Kökeni: Farsça kenger)

[isim]

[bitki bilimi]

  • Kenger

Birleşik Kelimeler: kengel sakızı, sütlü kengel

GELME

[isim]

  • Gelmek işi

    Ne söylense duyulur bir ürperme sesinde / Neden hayır olmasın üç beyin gelmesinde - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat]

  • Gelmiş olan

    Avrupa'dan gelme bir televizyon.

[sıfat]

  • Yetişme

    İyi aileden gelme çocuk.

[fizik]

  • Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi

Birleşik Kelimeler: bilmezlikten gelme, gidip gelme

ENGELLİ

[sıfat]

  • Engeli olan, mânialı
  • Vücudunda eksik veya kusuru olan, özürlü

    Hastalıktan ötürü engelliler bir yana, hep susan bir insan tasarlamaya yetmiyor hayal gücüm. - Nermi Uygur

Birleşik Kelimeler: engelli koşu, görme engelli, konuşma engelli

GELENEK

[isim]

[toplum bilimi]

  • Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışlar, anane, tradisyon

    Şair yeni bir dil yaratabilir ama bunun için gereken gücü gelenekten alır. - Nurullah Ataç

GELİRLİ

[sıfat]

  • Geliri olan

GELEME

[isim]

[halk ağzında]

  • İki yıl sürülmeyen, boş tarla

GELMEK

[-e]

[nesnesiz]

[-den]

  • Ulaşmak, varmak

    Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş - Bekir Sıtkı Erdoğan

  • Getirmek

    Adamı Ödemiş'ten aldım geldim, her masrafını çektim. - Necati Cumalı

  • Oturmaya, ziyarete gitmek

    Dün akşam amcamlar bize geldi.

  • İsabet etmek

    Attığı top gözüme geldi

  • Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek

    Eski çağlardan birçok anıt çağımıza kadar gelmiştir.

  • Ortaya çıkmak, doğmak
  • Belli bir süre dolmak

    Vakit kuşluğu aşmış, öğleye geliyordu. - Necati Cumalı

  • Belli bir zamana ulaşmak
  • Kadar olmak

    Boyu ancak omzuna geliyor.

  • Çıkmak, yönelmek

    Merak etme, ondan kimseye kötülük gelmez.

  • İzlemek, takip etmek

    Çocuklar arkadan geliyordu.

  • Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak

    Kahve Brezilya'dan geliyor.

  • Katılmak, eklenmek

    Türkçede ekler kelimelerin sonuna gelir.

  • Türemek
  • Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek

    Şimdi sözü burada kesip asıl konumuza gelelim.

  • Sonuç çıkmak

    Bu davranışlardan ne gelir bilinmez.

  • Dayanmak, tahammül etmek

    Birazcık üşütmeye gelmiyor, hemen hastalanıyor.

  • Kendine yapılan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak

    Kadri o adamlardandır ki iyi davranmaya, yüz vermeye gelmez. - Memduh Şevket Esendal

    Bizim baştan savma işe gelmediğimizi bilirsin. - Refik Halit Karay

[-e]

  • Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek

    Dediğime geldiniz mi?

  • Etkisini herhangi bir biçimde göstermek

    Buranın havası iyi geldi. Burası bana çok sıcak geldi.

  • Kazanılmak, sağlanılmak

    Çiftlikten onlara ayda beş yüz milyon lira gelir.

  • Uymak

    Bu ayakkabı sana küçük gelir.

  • Olmak, -e uğramak

    Felç gelmek. Başımıza bir bela geldi.

  • Akmak

    Burnundan kan geldi. Musluktan su gelmiyor.

  • Düşmek, rast gelmek

    Buraya ışık gelmiyor.

  • Görünmek, sanılmak

    Baygın da olsa yabancı bir kadını böyle kucağında tutmak ona pek ayıp bir şey gibi geldi. - Haldun Taner

[-e]

  • Uygun düşmek

    Caddelerde oturmaya gelmez. - Ömer Seyfettin

[-e]

  • Başlamak, ortaya çıkmak
  • Mal olmak

    Bu bardakların tanesi yüz liraya geldi.

  • Biriyle birlikte gitmek

    Ben İstanbul'a gidiyorum, benimle gelir misiniz?

  • İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil

    Uykusu gelmek.

[yardımcı fiil]

  • Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur

    Alışageldiğimiz bir anlamı vardı.

  • -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar

    Görmezlikten gelmek. İşitmezlikten gelmek.

  • Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar

    Yola gelmek. Meydana gelmek. Hatıra gelmek. Akla gelmek.

  • -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil

    Baktıkça bakası gelmek. Yedikçe yiyesi gelmek.

  • Herhangi bir sırada bulunmak

    Başta gelmek. Önde gelmek. Birinci gelmek.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ...-e gelince
  • gel de (veya gelsin de)
  • gel demesi kolay ama git demesi güçtür
  • gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme
  • geldik yüze, çıktık düze
  • geleceği varsa göreceği de var
  • gelip çatmak (veya dayanmak)
  • gelip geçmek
  • gel keyfim gel
  • gelsin ... (veya gelsin ... gitsin ...)
  • gel zaman git zaman

Birleşik Kelimeler: gelgeç, gelgel, gelip geçici, gide gele, gitmeli gelmeli, varagele, rastgele, taygeldi, gelgelelim, kendigelen, karşı gelim, tümdengelim, söz gelimi, süregelmek

İMGELİ

[sıfat]

  • İmgeye dayanan, imgesi olan