[isim]

[denizcilik]

• Alçak ve altı düz gemi

• Gemilerin üst güvertelerinde ve palavralarında bulunan mutfak

[isim]

[hayvan bilimi]

• Yaban koyunu

[kimya]

• Potasyum elementinin simgesi

[zarf]

• Görünüşe göre, sanılır ki, anlaşıldığı gibi

  Galiba o da babası gibi pek yetenekli değil. - Ahmet Ümit

[sıfat]

• Kaba ve çirkin

[sıfat]

• Bir yarışma, karşılaşma, çatışma vb. sonunda yenen, üstün gelen, başarı kazanan

  Bunlar galipler tarafından haksızca esir edilmiş vatandaşlardı. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

• galip gelmek

[isim]

[tıp]

• Genel gelişme bittikten sonra el, çene, burun vb. vücudun sivri kısımlarındaki kemiklerin kalınlaşması, büyümesi veya uzaması

  Hipofizin ön bölümünün fazla çalışmasından akromegali hastalığı meydana gelir.

[isim]

• Mora çalan kırmızı

  Gelin görün ki bu yazıların yararlığını, sevimsiz galibarda renginin tatsızlığını anlayanların sayısı da azdı. - Salâh Birsel

[isim]

• Yengi

  İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. - Atatürk

[isim]

• İşgal edilen yere ödenen ücret veya vergi