[isim]

• Cinsel konularda ahlak kurallarına bağlılık, sililik

• Namus

[sıfat]

• İffetini koruyan, sili, afif, afife

  Tatlı, güzel, iffetli ve kültürlü idi. - Tarık Buğra

[isim]

[eskimiş]

• Temizlik, arılık

  Gençlerin tecrübelerle yıpranmamış bir saffet içindeki yüzlerinde yorgunluk duyulmaz. - Abdülhak Şinasi Hisar

[isim]

• Bağışlama

  Aranızdaki münasebet ne olursa olsun affetmeye hazırım. - Nazım Hikmet

[zamir]

[eskimiş]

• Bütünü, hepsi, tamamı

  İstihbaratı yabana atılmaz, nezaretlerin hemen kâffesinde mutemet adamlar vardır. - Attila İlhan

[-i]

• Bağışlamak

  Açgözlülüğü içeride de dışarıda da affetmeyen gözü tok insanlarız. - Arif Nihat Asya

• Hoşgörü ile karşılamak, mazur görmek

  Beni affedin, gelemeyeceğim.

• Birinin sorumluluğundaki bir görevden veya işten çıkmasına izin vermek

  Beni bu çalışmadan bir defalık affedin lütfen.

Ata Sözleri ve Deyimler

• affedersin (veya affedersiniz)
• affetmişsin

[isim]

• Leffetmek işi

[-e]

[-i]

[eskimiş]

• İçine sokmak, iliştirmek

[isim]

• Affettirmek işi

  Selim Bey birçok vesilelerle evvelki hiddet ve şiddetini affettirmeye, sebebini başka başka şeylerle tevile çalıştı, gönlümü aldı. - Etem İzzet Benice

[-i]

• Bağışlanmasını sağlamak

[isim]

• Affeylemek işi

[isim]

• Bağışlanma

[sıfat]

• İffetini korumayan, silisiz

[isim]

• Bağışlayış

[-i]

• Affetmek