İçinde Fet Bulunan Kelimeler

İçinde FET olan 95 kelime bulunuyor. İçerisinde FET geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fet ile başlayan kelimeler. Fet ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

AFFETTİREBİLMEK30

14 Harfli Kelimeler

BAŞMÜFETTİŞLİK31, AFFETTİREBİLME29

13 Harfli Kelimeler

FETVAYİŞERİFE36, KIYAFETSİZLİK26

12 Harfli Kelimeler

HİLAFETÇİLİK25, KÜLFETSİZLİK24, FETTANLAŞMAK22, KEŞFETTİRMEK22

11 Harfli Kelimeler

AFFETMİŞSİN28, BAŞMÜFETTİŞ28, İFFETSİZLİK27, KÜLFETSİZCE26, AFFETTİRMEK24, MÜFETTİŞLİK23, FETTANLAŞMA21, KIYAFETNAME21, KEŞFETTİRME21, MARİFETİYLE20

10 Harfli Kelimeler

FETVACILIK27, AFFETTUOSO26, AFFETTİRİŞ25, AFFETMEMEK24, AFFETTİRME23, KIYAFETSİZ23, MARİFETSİZ21

9 Harfli Kelimeler

FETVAHANE25, HAZFETMEK23, HİLAFETÇİ22, LEFFETMEK22, VAKFETMEK22, KÜLFETSİZ21, MUHALEFET21, FETHETMEK20, FETİHNAME20, KEŞFETMEK19, KIYAFET18, KEYFETMEK18, LÜTFETMEK18, KAFETERYA17, FETTANLIK16, MARİFET16

8 Harfli Kelimeler

İFFETSİZ24, HAZFETME22, AFFETMEK21, FETİŞİZM21, LEFFETME21, VAKFETME21, MÜFETTİŞ20, AFETZEDE19, FETHETME19, FETİŞİST18, KEŞFETME18, DEFETMEK17, FETTANCA17, İZAFETEN17, KEYFETME17, LÜTFETME17, KÜLFET16, ATFETMEK15, REFETMEK15

7 Harfli Kelimeler

FETVACI23, AFFETME20, FETHİYE19, İFFET19, ZİYAFET18, HİLAFET17, HALFETİ17, DEFETME16, KIYAFET16, NEZAFET16, ZARAFET16, ATFETME14, KONFETİ14, KESAFET14, MARİFET14, REFETME14, FETTANE13, LETAFET13

6 Harfli Kelimeler

SAFFET19, HİRFET16, İZAFET15, KÜLFET14, ATIFET13, NASFET13, FETTAN12, FETRET12

5 Harfli Kelimeler

FETVA17, İFFET17, FETHA15, FETİH15, FETİŞ14, FETÜS14, ÜLFET13

4 Harfli Kelimeler

AFET10

AFET (Kelime Kökeni: Arapça āfet)

[isim]

  • Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım

    O yıl su baskınları bir afet gibiydi.

  • Kıran

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok kötü

    Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]

  • Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın

    Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale. - Yahya Kemal Beyatlı

[tıp]

  • Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk

Birleşik Kelimeler: afet istasyonu, doğal afet, tabii afet

FETTAN (Kelime Kökeni: Arapça fettān)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Fitneci, karıştırıcı

[mecaz]

  • Gönül ayartıcı, cilveli

    Avuç avuç bu fettan kadına para dökerler de doktora on kuruş vermeyi çok görürler. - Etem İzzet Benice

FETRET (Kelime Kökeni: Arapça fetret)

[isim]

[eskimiş]

  • İki peygamber arasında peygambersiz geçen süre
  • İki padişah arasında padişahsız geçen süre
  • İki olay arasındaki süre
  • Hükûmet gücünün gevşediği bir yerde düzenin yeniden kurulmasına kadar geçen süre

[din bilgisi]

  • İslam dinine göre Hz. İsa ile Hz. Muhammed arasında geçen süre

FETTANE (Kelime Kökeni: Arapça fettāne)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Cilveli, gönül alıcı (kadın)

    O öyle bir fettanedir ki pisliği, rüküşlüğü bile yakışır haspaya ... güzelliğine, inceliğine halel getirmez. - Haldun Taner

LETAFET (Kelime Kökeni: Arapça leṭāfet)

[isim]

  • Güzel olma durumu, hoşluk

    Evet, bu kadının tebessümünde başka letafet var. - Ahmet Rasim

  • İncelik

    Bu ne letafet, bu ne güzellik ya Rabbi diye mırıldandı. - Ömer Seyfettin

ATIFET (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṭifet)

[isim]

[eskimiş]

  • İyilik, bağış, kayra, lütuf, ihsan, inayet
  • Karşılık beklemeden gösterilen sevgi

NASFET (Kelime Kökeni: Arapça naṣfet)

[isim]

[eskimiş]

  • Hakkaniyet

    Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin müstakbel çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar. - Atatürk

ÜLFET (Kelime Kökeni: Arapça ulfet)

[isim]

[eskimiş]

  • Alışma
  • Tanışma, görüşme

    Temiz ve metin bir insan olduğu ilk ülfetinden anlaşılırdı. - Yahya Kemal Beyatlı

  • Dostluk, ahbaplık

    Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ülfet etmek

ATFETME

[isim]

  • Atfetmek işi, isnat

KONFETİ (Kelime Kökeni: İtalyanca confetti)

[isim]

  • Düğün, balo vb. eğlencelerde, spor karşılaşmalarında serpilen, küçük yuvarlak pul biçiminde kesilmiş renkli kâğıt parçaları

    Maskeli maskesiz bütün bu halk avuç avuç, hiç bıkmadan, yorulmadan, muttasıl konfeti serpiyorlar. - Hüseyin Cahit Yalçın

KESAFET (Kelime Kökeni: Arapça kes̱āfet)

[isim]

[eskimiş]

  • Çokluk, sıklık
  • Yoğunluk

    Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

  • Saydam olmama durumu, bulanıklık

Birleşik Kelimeler: nüfus kesafeti

MARİFET (Kelime Kökeni: Arapça maʿrifet)

[isim]

  • Ustalık, hüner, uzmanlık

    Zaten dünyada her şeyin bir izahı vardır ama marifet, onu izah etmesini bilmeli. - Asaf Halet Çelebi

  • Uygun olmayan, hoşa gitmeyen, can sıkıcı iş veya davranış

    Yaptığın marifeti beğendin mi?

[eskimiş]

  • Bilim, bilgi

[eskimiş]

  • Aracı, ikinci el

Ata Sözleri ve Deyimler

  • marifet (veya marifetini) göstermek
  • marifet iltifata tabidir

REFETME

[isim]

  • Refetmek işi

KÜLFET (Kelime Kökeni: Arapça kulfet)

[isim]

  • Sıkıntı, zorluk

    İşte böyle bir eser onları bu külfetten kurtarmış olur. - Asaf Halet Çelebi

  • Büyük masraf

    Beni külfete sokma, şimdi ben yokluktayım. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • külfete katlanmak

FETİŞ (Kelime Kökeni: Fransızca fétiche)

[isim]

[toplum bilimi]

  • Put
  • Uğurlu sayılan şey

[mecaz]

  • Tapınırcasına sevilen şey veya kimse

[mecaz]

  • Saplantılı bir biçimde cinsel coşku uyandıran karşı cinse ait elbise, ayakkabı vb. eşya