İçinde Ferah Bulunan Kelimeler
İçinde FERAH olan 16 kelime bulunuyor. İçerisinde FERAH geçen kelimeler ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Ferah kelimesinin anlamı nedir? Ferah ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
14 Harfli Kelimeler
FERAHLANDIRMAK28,
13 Harfli Kelimeler
FERAHLANDIRMA27
11 Harfli Kelimeler
FERAHLATICI26, FERAHLANMAK22, FERAHLATMAK22
10 Harfli Kelimeler
FERAHLAMAK21, FERAHLATMA21, FERAHLANMA21
9 Harfli Kelimeler
FERAHFEZA28, FERAHNÜMA22, FERAHLAMA20
8 Harfli Kelimeler
FERAHLIK19, FERAHNAK18
6 Harfli Kelimeler
FERAHİ16
5 Harfli Kelimeler
FERAH15
FERAH (Kelime Kökeni: Arapça feraḥ)
-
Kalp, gönül, iç vb.nin sıkıntısız, tasasız olma durumu
Bugün başım ne kadar dinç, gönlüm ne kadar ferah. - Osman Cemal Kaygılı
Ata Sözleri ve Deyimler
- ferah tutmak
-
Bol, geniş
Ferah bir ev.
-
Havadar, aydınlık, iç açıcı (yer)
Bu kahvenin ferah ve sevimli bir taraçası vardı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Birleşik Kelimeler: ferah ferah
FERAHİ (Kelime Kökeni: Farsça ferāḫ + Arapça -ī)
- Bolluk, genişlik
- Ucuzluk
- II. Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik
- Polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçiminde üstü yazılı metal arma
FERAHNAK (Kelime Kökeni: Arapça feraḥ + Farsça -nāk)
- Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
Birleşik Kelimeler: ferahnakaşiran
FERAHLIK
-
Ferah olma durumu, genişlik, gönül açıklığı
İçimde âdeta bir genişlik, bir ferahlık var. - Nazım Hikmet
Ata Sözleri ve Deyimler
- ferahlık duymak
- ferahlık vermek
Birleşik Kelimeler: gönül ferahlığı
FERAHLAMA
- Ferahlamak işi veya durumu
FERAHLAMAK
- Genişlemek, açılmak
- Serinlemek
-
İç açıcı duruma gelmek
Ortadaki masa kaldırılınca oda ferahladı.
-
Sıkıntısı, tasası dağılmak
Geçer hepsi geçer elbet / Daralmış gönüller ferahlar - Behçet Necatigil
FERAHLATMA
- Ferahlatmak işi
FERAHLANMA
- Ferahlanmak işi veya durumu
FERAHLANMAK
-
Rahatlamak, üzüntü veya sıkıntısı kalmamak, açılmak, genişlemek
Genç bir meltemle ferahlanan güneşli rıhtım kenarlarını aştık. - Salâh Birsel
FERAHLATMAK
-
Ferah duruma getirmek, rahatlatmak
Pilot, türbülans beklemediklerini, yolun iyi geçeceğini açıklayarak içini ferahlattı. - Selçuk Erez
FERAHNÜMA (Kelime Kökeni: Arapça feraḥ + Farsça -numā)
- Klasik Türk müziğinde bir makam
FERAHNAKAŞİRAN (Kelime Kökeni: Arapça feraḥ + Farsça -nāk + Arapça ʿaşīrān)
- Klasik Türk müziğinde bir makam
FERAHLANDIRMA
- Ferahlandırmak işi veya durumu
FERAHLANDIRMAK
- Ferahlamasını sağlamak
FERAHFEZA (Kelime Kökeni: Arapça feraḥ + Farsça -fezā)
- Klasik Türk müziğinde, yegâh perdesinde karar kılan makamlardan biri