[isim]

• Birbirinden uzak iki yüksek yer arasında, havada gerilmiş bir veya birkaç çelik halat üzerinde kayarak hareket eden asılı taşıt

  Ayrıca bir de teleferik var ama o her tarafa işlemiyor. - Haldun Taner

[sıfat]

• Anlayışlı

  Çok ferasetli valimiz de buna benzer öğütlerde bulunmuştur. - Kemal Bilbaşar

[sıfat]

• Fermenesi olan

  Bu şehrin gençleri de çakşırlı, fermeneli; bıçak ve tüfek oyunu oynar, türkü söyler. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]

• Merkez ve depo durumunda olan bir kazandan çıkan sıcak havayı, su veya buharı, borularla dolaştırmak yoluyla bir yapının her yanını ısıtan araç veya tesisat

[halk ağzında]

• Radyatör

[isim]

• Omuzdan yarı bele kadar inen pelerini olan palto

[isim]

• Ayrıntı

  Mustafa Kemal teferruat ile uğraşmayı sevmezdi. - Falih Rıfkı Atay

[isim]

• Topluluğa bir konuda bilgi vermek amacıyla yapılan konuşma

  Hiçbir konferansa zevkle gittiğimi hatırlamam. - Orhan Veli Kanık

• Uluslararası bir sorunun çözülmesi için yapılan toplantı

  Hatta milletlerarası konferanslara gazetelerde adı geçebilecek, yüksek seviyeli bir konuşucu mu yollarız. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

• konferans çekmek
• konferans vermek

[sıfat]

• Ferace yapmaya elverişli (kumaş)

[isim]

[gök bilimi]

• Isı yuvarı

[sıfat]

• Vazgeçebilen, özveride bulunabilen, özveri gösterebilen

[isim]

• Fermene yapan veya satan kimse

[isim]

• Fersiz olma durumu

  Bakışlarında zerre kadar dalgınlık, fersizlik göremiyorum. - Refik Halit Karay

[isim]

[gök bilimi]

• Renk yuvarı

[isim]

• Ferahlamak işi veya durumu

[sıfat]

• Arası herhangi bir fersah olan

  30 fersahlık yol.