[-e]

[-i]

• Eşmesini sağlamak

[-i]

[halk ağzında]

• Atı hızlı sürmek, koşturmak

  Kimine at vermiş eştirir gezer / Kimine aşk vermiş coşturur gezer - Âşık Veysel

[-i]

• Bir düşünceyi, bir eseri, bir yargıyı inceleyerek doğruluk veya yanlışlığını ortaya çıkarmak ve gerçek değerini belirtmek, tenkit etmek

  Toplum ve aile içindeki sorunları çözümleyen veya eleştiren oyunlar daha çok çağdaş Fransız tiyatrosunun etkisiyle yazılmıştır. - Metin And

[nesnesiz]

• Tokat atmak

[-e]

[-i]

• Pay ederek dağıtmak, bölüştürmek

• Herkesin payını kendisine vermek, bölüp dağıtmak, tevzi etmek

[-i]

[-le]

• Bileşmesini sağlamak

[fizik]

• İki veya daha çok vektörün, paralel kenar kuralına uygun olarak geometrik toplamını almak

[-i]

• Adileşmesine yol açmak

[-i]

[-le]

• Bir araya getirmek

  Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[-i]

• Dik duruma getirmek

  Müfettiş Bey, oturuşunu daha da dikleştirdi. - Tarık Buğra

[mecaz]

• Sert duruma getirmek

[-i]

• İyileşmesini sağlamak, sağlığına kavuşturmak, tedavi etmek

• Eksikliğini, bozukluğunu gidermek, ıslah etmek

[-i]

• Küt duruma getirmek

[-i]

• Eşleşmesini sağlamak

[-i]

• Bir işi çabuklaştırmak, acele ettirmek

[-i]

• Çete durumuna getirmek

  Peşine sürdüğü devlet kuvvetlerini bile çeteleştirmiş olduğunu hatırlarsınız. - Falih Rıfkı Atay

[-i]

• Eşit duruma getirmek

[-i]

[fizik]

• Sıcaklığını yükselterek bir cismin yapısını ve birleşimini bozmadan hacmini, boyunu artırmak