[nesnesiz]

• Toprak kireç durumuna geçmek, kireçleşmek

[nesnesiz]

• Kentli olmak

[nesnesiz]

• Kartel kurmak

[nesnesiz]

• Titrek duruma gelmek

  Mırıltı o kadar hassaslaştı, titrekleşti ki dayanamadı. - Aka Gündüz

[nesnesiz]

• Bir yer askerlikle ilişkili duruma gelmek, askerlik niteliği kazanmak

[nesnesiz]

• Herhangi bir sanat, sanatçı, eser klasik duruma gelmek, zamana karşı değerini yitirmemek

• Alışılmış durumda kalmak, bir yenilik, özellik getirmemek

[nesnesiz]

• Kronik bir durum almak

[nesnesiz]

• Keskin duruma gelmek

[nesnesiz]

• Kansere dönüşmek, kanser durumunu almak

[nesnesiz]

• Kekeme durumuna gelmek

[nesnesiz]

• Kelime durumuna, söz varlığı hâline gelmek, söze dönüşmek

  Onun titiz eleğinden geçip kelimeleşen her yorum zevkin, seviyenin, kalitenin de garantisini taşır. - Haldun Taner

[nesnesiz]

• Katmerli duruma gelmek

[mecaz]

• Çoğalmak, artmak

  Zekeriya sofrası cinayetinin karanlığı katmerleşmişti. - Aka Gündüz

[nesnesiz]

• Millet durumuna gelmek

[nesnesiz]

• Üretimde makine gücünden, giderek daha çok yararlanmak

  Tarım işleri makineleşiyor.

[mecaz]

• Davranışları, hareketleri makinelerinkine benzer duruma gelmek, bazı işleri alışkanlıkla yapmak

[nesnesiz]

• Nesnel duruma gelmek