[isim]

[eskimiş]

• Dıştan görünüş

  Şu anda kendisinin eşkâlini bilen yüzlerce ve belki de binlerce kişi onu arıyordu. - İhsan Oktay Anar

• Biçim (II)

• Kılık

[isim]

• Atın dörtnal ile tırıs arasındaki hızlı yürüyüşü

  At, eşkinle beş on dakikada gittiği yolu dörtnala bir iki dakikada geldi. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]

• Böyle yürüyen (at)

  Çakır, eşkin atına atladığı zaman yanında İsa Bey'in verdiği keskin ve benzersiz kılıç, koynunda da bir fermanla bir mektup vardı. - Nihal Atsız

[zarf]

• Böyle bir yürüyüşle

  Eşkin gitmek.

[isim]

[halk ağzında]

• Filiz

[isim]

[coğrafya]

• Ekvator

[isim]

• Eş olma durumu

• Birlikte, beraber

  Terminale ancak benim eşliğimde gidebildi.

[müzik]

• Belirli bir modeli ile armoni oluşturan ve bir veya birkaç partiye bölüştürülen sesler bütünü

Ata Sözleri ve Deyimler

• eşlik etmek

[isim]

[halk ağzında]

• Zincirden yular veya ayak kösteği

[isim]

[halk ağzında]

• Sıra, nöbet

[ünlem]

• Dilek anlatan cümlelerin başına getirilerek `ne olurdu` anlamında özlem veya pişmanlık bildiren bir söz, bari, keşki

  Keşke vazifesi oralarda olsaydı! - Falih Rıfkı Atay

[isim]

• Edirne iline bağlı ilçelerden biri

[ünlem]

• Keşke

  Keşki ölüp kalsaymışım, keşki Münif'le tekrar görüşmemiz hiç nasip olmasaydı! - Attila İlhan

[sıfat]

[halk ağzında]

• Yiğit, cesur, bahadır

• Çok yakışıklı, çok güzel

• Vücut yapısı gösterişsiz

• Çirkin, kötü

• Kel

  Kayseri Çarşısı'nın tavanını, kubbesini kökünden kazıtmış. O canım mimariyi bir keleşe döndürmüş. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

• keleş keleş sırıtmak

[isim]

[eskimiş]

• Yayma, dağıtma, saçma

• Yayım

[isim]

[eskimiş]

• Çıkma, ileri gelme

Ata Sözleri ve Deyimler

• neşet etmek

[sıfat]

[eskimiş]

[hukuk]

• Ergin

Ata Sözleri ve Deyimler

• reşit olmak

[isim]

[eskimiş]

• Yasama

[sıfat]

[eskimiş]

• Susamış

[mecaz]

• Çok istekli

  Ne kadar da teşne imiş askerliğe... - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

• teşne olmak