İçinde Ezme Bulunan Kelimeler

İçinde EZME olan 12 kelime bulunuyor. İçerisinde EZME geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ezme kelimesinin anlamı nedir? Ezme ile başlayan kelimeler. Ezme ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

KARINCAEZMEZ23

8 Harfli Kelimeler

TÖKEZMEK18

7 Harfli Kelimeler

TÖKEZME17

6 Harfli Kelimeler

GEZMEK14, GEZMEN14, BEZMEK12, SEZMEK11

5 Harfli Kelimeler

GEZME13, BEZME11, SEZME10, EZMEK9

4 Harfli Kelimeler

EZME8

EZME

[isim]

  • Ezmek işi
  • Sebzelerin ezilmesiyle yapılan meze
  • Soğan ve domatesin çok küçük parçalara bölünmesiyle hazırlanan bir meze türü
  • Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalama, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklama işlemi

Birleşik Kelimeler: ezme boya, badem ezmesi, fıstık ezmesi, hamsi ezmesi, meyve ezmesi, patlıcan ezmesi, zeytin ezmesi

EZMEK

[-i]

  • Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek

    Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. - Enis Behiç Koryürek

  • Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek

    Rüzgârın içinde birbirini ezercesine kaçıştılar. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]

  • Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek

    Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek.

[mecaz]

  • Üzmek, sıkıntıya sokmak

    Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak

    Bu yol hayvanı ezdi.

[mecaz]

  • Yenmek, sindirmek

    Düşmanı ezmek.

[argo]

  • Harcamak

    Paraları bir haftada ezerim. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ez de suyunu iç
  • ezip büzmek

Birleşik Kelimeler: ezimevi, elezer, özezer, karıncaezmez

SEZME

[isim]

  • Sezmek işi

SEZMEK

[-i]

  • Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş veya olacak bir şeyi anlamak, kestirmek, hissetmek

    Düşüncelerinde en uzak bir şüphenin gölgesini bile sezmek mümkün değildi. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

  • Anlamak, fark etmek

    Onun deli sayılmasının sebeplerini gizlice biz de sezerdik. - Abdülhak Şinasi Hisar

BEZME

[isim]

  • Bezmek işi

BEZMEK

[-den]

  • Bezgin duruma gelmek, bezginlik getirmek, bıkıp usanmak

    Kibrit kullanmaktan bezdiğimiz için bir eski çakmakla gazı yakmaktayız. - Burhan Felek

GEZME

[isim]

  • Gezmek işi, seyran

Birleşik Kelimeler: ev gezmesi

GEZMEK

[nesnesiz]

  • Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek

    Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu. - Osman Cemal Kaygılı

  • Bir yerde dolaşmak, yürümek

    Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi. - Sait Faik Abasıyanık

  • Gitmek, başvurmak
  • Bulunmak

    Şapkam burada ne geziyor?

[-i]

  • Bir yeri görüp incelemek
  • Hasta ayağa kalkmak

    Oğlum iyileşti, yavaş yavaş geziyor.

  • Herhangi bir biçimde gezinmek

    Bu giysiyle gezemem.

[-i]

  • Bir yerde gezi yapmak

    Geçen yaz Batı Anadolu'yu gezdik.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • gezen ayağa taş değer (veya dolar)
  • gezen kurt aç kalmaz
  • gezip tozmak

Birleşik Kelimeler: yerdegezen, uyurgezer, yüzergezer

GEZMEN

[sıfat]

  • Gezgin

    Doğrusu tarihçiler, özellikle de İstanbul'a gelen gezmenler, Uludağ'ın İstanbul'dan kolayca görüldüğüne inanmışlardır. - Salâh Birsel

TÖKEZME

[isim]

  • Tökezmek işi

TÖKEZMEK

[nesnesiz]

[halk ağzında]

  • Tökezlemek

    Ceylan birden tökezdi, toz kalktı yerden. - Fikret Otyam

KARINCAEZMEZ

[sıfat]

[mecaz]

  • Çok merhametli, ince duygulu (kimse), karıncaincitmez
  • Yavaş hareket eden