İçinde Ez Bulunan 5 Harfli Kelimeler

İçerisinde EZ olan 5 harfli 70 kelime bulunuyor. İçinde EZ olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ez ile başlayan 5 harfli kelimeler. ez ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GÜVEZ20, ÇÖMEZ18, CEZVE17, ÇEPEZ15, EZGİÇ15, EĞREZ15, GEZİŞ15, ÖLMEZ15, BEZ14, FİREZ14, FREZE14, FALEZ14, NEZİF14, ÖNEZE14, PÜNEZ14, VEZNE14, VEZİN14, VEZİR14, BEZİŞ13, BEZ13, GEZME13, SEZ13, CEZBE13, DİYEZ12, EZGİN12, HEZEL12, HEZEN12, KEPEZ12, NEZİH12, SEZİŞ12, ACEZE11, BEZ11, BEZME11, ÇEREZ11, EZİCİ11, EZİNÇ11, LEZİZ11, MEZÜR11, TEZCE11, CEZ11, CEZİR11, CEZ11, BEZİR10, BEZİK10, BEZEK10, BEZEN10, EZBER10, MEZUN10, MEZRU10, MEZON10, SEZON10, SEZME10, YEZİT10, EZMEK9, MEZRA9, MEZAT9, MEZAR9, MELEZ9, ORTEZ9, EZANİ8, EZELİ8, EZİNE8, ENEZE8, LEZAR8, NEZLE8, NEZİR8, REZİL8, TEZ8, TEZEK8, TEZAT8

EZANİ (Kelime Kökeni: Arapça eẕānī)

[sıfat]

[eskimiş]

  • Ezanla ilgili

Birleşik Kelimeler: ezani saat

EZELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ezelī)

[sıfat]

  • Öncesiz

[mecaz]

  • Eski

    Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: ezelî rekabet, ezelî takdir

EZİNE

[isim]

  • Çanakkale iline bağlı ilçelerden biri

Birleşik Kelimeler: Ezine peyniri

ENEZE

[sıfat]

[halk ağzında]

  • Cılız, zayıf, güçsüz

LEZAR (Kelime Kökeni: Fransızca lézard)

[isim]

  • Kertenkele derisinin sepilenmesiyle elde edilen bir deri türü

NEZLE (Kelime Kökeni: Arapça nezle)

[isim]

[tıp]

  • Soğuk almaktan ileri gelen, burun akması, aksırma ile beliren hastalık, ingin, tumağı, dumağı, çaputlama, zükâm, nevazil

    Havaların değişik gitmesi, bir sıcak bir soğuk olması adamcağızı nezle etmiş, üstelik nezle göğsüne inmiştir. - Burhan Felek

Birleşik Kelimeler: nezle otu, bahar nezlesi, İspanyol nezlesi, saman nezlesi

NEZİR (Kelime Kökeni: Arapça neẕr)

[isim]

[eskimiş]

  • Adak

    Yerden bir avuç saman aldı, ellerinin arasında bir nezri yerine getirir gibi ovuşturup havaya üfledi. - Ahmet Hamdi Tanpınar

Birleşik Kelimeler: nezretmek

REZİL (Kelime Kökeni: Arapça reẕīl)

[sıfat]

  • Alçak, aşağılık

    Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun! - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rezil etmek
  • rezili çıkmak
  • rezil olmak
  • rezil rüsva olmak

TEZLİ

[sıfat]

  • Tezi olan, bir iddia ileri süren

TEZEK

[isim]

  • Yakıt olarak kullanılan kurutulmuş sığır dışkısı

[halk ağzında]

  • Sıkışmış, kuru toprak parçası, kesek

TEZAT (Kelime Kökeni: Arapça teżādd)

[isim]

  • Karşıtlık, karşıt olma, zıtlık, çelişki, kontrast, antagonizma

    Bir milletin güzidesiyle halkı arasında bu derece tezat doğru mudur? - Orhan Seyfi Orhon

[edebiyat]

  • Anlatımda birbirine karşıt iki sözü yan yana kullanma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tezada düşmek

EZMEK

[-i]

  • Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek

    Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. - Enis Behiç Koryürek

  • Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek

    Rüzgârın içinde birbirini ezercesine kaçıştılar. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]

  • Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek

    Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek.

[mecaz]

  • Üzmek, sıkıntıya sokmak

    Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir. - Aka Gündüz

[mecaz]

  • Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak

    Bu yol hayvanı ezdi.

[mecaz]

  • Yenmek, sindirmek

    Düşmanı ezmek.

[argo]

  • Harcamak

    Paraları bir haftada ezerim. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ez de suyunu iç
  • ezip büzmek

Birleşik Kelimeler: ezimevi, elezer, özezer, karıncaezmez

MEZRA (Kelime Kökeni: Arapça mezraʿ)

[isim]

[eskimiş]

  • Ekime elverişli, ekilecek tarla veya yer, ekenek
  • Kırsalda birkaç evden oluşan en küçük yerleşim birimi

MEZAT (Kelime Kökeni: Arapça mezād)

[isim]

  • Açık artırma ile satış
  • Açık artırma ile satış yapılan yer

    Bu masayı mezattan aldım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mezada çıkarmak (veya koymak)

Birleşik Kelimeler: mezat malı

MEZAR (Kelime Kökeni: Arapça mezār)

[isim]

  • Ölünün gömülü olduğu yer, gömüt, kabir, sin(I), makber, metfen

    Yurdumuzun on dört yerinde Yunus'a ait olduğu söylenen türbe ve mezarlar vardır. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mezardan çıkarmak
  • mezarını kazmak

Birleşik Kelimeler: mezar kaçkını, mezar soyguncusu, mezar taşı, anıt mezar